Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

YA MAKBER, YA TEVEKKÜL

Sevgili Seydişehirliler; Kalp krizi vakaları çoğaldı.  Bu konuda istatistiki veriye gerek yok.  Etrafınıza bakmanız yeter.  Daha dün bir sağlıkçı kardeşim kalp doktorunun yokluğunda kalp krizi sonucu vefat etti.  Öğrendim ki konyada yüzlerce kalp doktoru var iken dün hastanemizin doktoru yine res’en başka hastaneye görevlendirilmiş.  Bu düşüncemi mikro milliyetçilik gibi dar bir kalıba sokarak değerlendirecek olanlarla işim olmaz. Çünkü bu işin mantığı yok. Hastanenin tek kalp doktorunu alıp bir başka yerde görevlendirmenin tek sonucu ve adı ne haliniz varsa görün ya da dişinizi sıkın kalp krizi geçirmeyindir.  Hastanemiz doktorlarının zaten başını kaşıyacak zamanı yok.  Rabbim eksik etmesin.  Ama kardeşim eve lazım olan camiye haram.  İşin diğer ilginç tarafı da bu meseleye hem kalp doktorunun varlığını göklere çıkaran binlerce vatandaş ve sivil toplum kuruluşlarının kayıtsız kalışı ve tepki vermemesi çok garip değil mi? Konuşmakla olmuyor maalesef.  Herkes bir şekilde bu karara karşı durmalı.  Aynı yöntemle tek doktoru olan ve saliselik zamanların önemli olduğu branşlarda doktoru alıp seydişehire gönderiliyorsa da yanlış.  Bu görevlendirmeyi yapanlar çok iyi düşünmeli.  Bu bir vebaldir.  Kötü sonuçların müsebbidirler.  Bu biz yaptık oldu demektir.  Bu ‘ölün lan’ demektir. Bu çok oluyorsunuz ama demektir.  Sahipsiz bir şehiriz dediğim an öfke peydah edenler. Bu şehire sahip çıksınlar.  Vatandaşlarımız da hastanemize ve kalp doktoruna olan aidiyet duygularını sadece lafla değil bir eylemle göstermeliler.  Ben yine de kalp doktorunun olmadığı günlerde sabredin diyerek bir öneride bulunmak istiyorum.  Mesela, kalp doktorunun olmadığı günlerde cümbür cemaat kendi göbeğimizi kendimiz keselim.  Çünkü işimiz Dr. Andrew Weil’in tarifine kaldı. Kalp hızının düşmesinden, kan şeker düzeyinin azalmasına; stresten uykusuzluğa kadar birçok faydası olan 4-7-8 nefes alma tekniğini gözardı etmeyelim.  Bizi yönetenler başımızda bulunsun komutlar vererek şu şehrin meydanında.  Haydi Seydişehirliler  Bugün devlet hastanemizin kalp doktoru yok.  Gelin  kendi söküğümüzü kendimiz dikelim organizasyonu düzenleyebilirler. Başlayalım sevgili Seydişehirliler Biiiiir; 4 saniye burundan nefes al İkiiiiii; 7 saniye tut Üç…; 8 saniye ağızdan nefesi ver… Ayrıca herkes meşrebine göre o günkü ruh haline göre tamamlayabilir bu uygulamayı… Makberi tutturabilir; Her yer karanlık pir Nur o mevki Mağrip mi yoksa makber mi ya Rab.. Veya,  Biz direkt “Lâ Havle ve Lâ Kuvvete İllâ Billâhil Aliyyil Azim” diyerek tevekküle sarılalım. Sanırım en kurtarır yanı da bu…
Ekleme Tarihi: 24 Kasım 2022 - Perşembe

YA MAKBER, YA TEVEKKÜL

Sevgili Seydişehirliler;
Kalp krizi vakaları çoğaldı. 
Bu konuda istatistiki veriye gerek yok. 
Etrafınıza bakmanız yeter. 
Daha dün bir sağlıkçı kardeşim kalp doktorunun yokluğunda kalp krizi sonucu vefat etti. 
Öğrendim ki konyada yüzlerce kalp doktoru var iken dün hastanemizin doktoru yine res’en başka hastaneye görevlendirilmiş. 
Bu düşüncemi mikro milliyetçilik gibi dar bir kalıba sokarak değerlendirecek olanlarla işim olmaz.
Çünkü bu işin mantığı yok. Hastanenin tek kalp doktorunu alıp bir başka yerde görevlendirmenin tek sonucu ve adı ne haliniz varsa görün ya da dişinizi sıkın kalp krizi geçirmeyindir. 
Hastanemiz doktorlarının zaten başını kaşıyacak zamanı yok. 
Rabbim eksik etmesin. 
Ama kardeşim eve lazım olan camiye haram. 
İşin diğer ilginç tarafı da bu meseleye hem kalp doktorunun varlığını göklere çıkaran binlerce vatandaş ve sivil toplum kuruluşlarının kayıtsız kalışı ve tepki vermemesi çok garip değil mi?
Konuşmakla olmuyor maalesef. 
Herkes bir şekilde bu karara karşı durmalı. 
Aynı yöntemle tek doktoru olan ve saliselik zamanların önemli olduğu branşlarda doktoru alıp seydişehire gönderiliyorsa da yanlış. 
Bu görevlendirmeyi yapanlar çok iyi düşünmeli. 
Bu bir vebaldir. 
Kötü sonuçların müsebbidirler. 
Bu biz yaptık oldu demektir. 
Bu ‘ölün lan’ demektir.
Bu çok oluyorsunuz ama demektir. 
Sahipsiz bir şehiriz dediğim an öfke peydah edenler. Bu şehire sahip çıksınlar. 
Vatandaşlarımız da hastanemize ve kalp doktoruna olan aidiyet duygularını sadece lafla değil bir eylemle göstermeliler. 

Ben yine de kalp doktorunun olmadığı günlerde sabredin diyerek bir öneride bulunmak istiyorum. 

Mesela, kalp doktorunun olmadığı günlerde cümbür cemaat kendi göbeğimizi kendimiz keselim. 

Çünkü işimiz Dr. Andrew Weil’in tarifine kaldı.
Kalp hızının düşmesinden, kan şeker düzeyinin azalmasına; stresten uykusuzluğa kadar birçok faydası olan 4-7-8 nefes alma tekniğini gözardı etmeyelim. 

Bizi yönetenler başımızda bulunsun komutlar vererek şu şehrin meydanında. 
Haydi Seydişehirliler 
Bugün devlet hastanemizin kalp doktoru yok. 
Gelin  kendi söküğümüzü kendimiz dikelim organizasyonu düzenleyebilirler.
Başlayalım sevgili Seydişehirliler

Biiiiir; 4 saniye burundan nefes al
İkiiiiii; 7 saniye tut
Üç…; 8 saniye ağızdan nefesi ver…

Ayrıca herkes meşrebine göre o günkü ruh haline göre tamamlayabilir bu uygulamayı…

Makberi tutturabilir;
Her yer karanlık pir Nur o mevki
Mağrip mi yoksa makber mi ya Rab..

Veya, 

Biz direkt “Lâ Havle ve Lâ Kuvvete İllâ Billâhil Aliyyil Azim” diyerek tevekküle sarılalım. Sanırım en kurtarır yanı da bu…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.