Hakkı BALCI
Köşe Yazarı
Hakkı BALCI
 

YEREL SEÇİMLERDE ÖLÇÜ?

MHP’de Abdulkadir Çat, CHP’de Muzaffer Özdemir aday… AK Partide ise 50’yi aşkın üniversite öğrencisinin geçtiğimiz cumartesi günü ilçemizde anket çalışması yaptığı dikkate alınırsa kısa bir süre daha bekleneceği aşikar… Bahsetmeden geçemeyeceğim; Cumartesi günü il adına yapılan anket çalışmasının genç anketörlerinin etrafını sarmalayan aday adayı yakınlarının manipülasyon kokuları midemi bulandırdı… Seydişehir’e hizmet edecek Belediye Başkan adayı ismimi, yoksa hırs ve intikam yüklü beş yıllık muvakkat manipülatörler mi aranıyor doğrusu tereddütteyim… Hasılı bu işin cılkı çıkmıştır… Gelinen nokta Seydişehirli seçmenin, seçim öncesi ve sonrası iradesine saygısızlıktır… Yazıma esas konu bu değildi elbette ancak manidardı bahsetmeden de geçemedim… Efendim seçim sath-ı Mailindeyiz dolayısı ile 30 Mart 2014 konjonktürüne dair küçük analizler yapma gayretinde olacağım… Bazı kulis merkezlerinde Büyükşehir yasasına göre köy ve beldelerin 2011 genel seçimlerinde ki oy dağılımından yola çıkarak, MHP Adayı Mevcut Belediye Başkanı Abdulkadir Çat ile AK Partiden belirlenecek aday arasında geçeceğini ve yerel seçimlerin Çat aleyhine sonuçlanacağına dair iddialara yer veriliyor… Bu bir iddiadır… Bu demokrasi ve seçimin doğasında vardır… Seçim saatine kadar da benzeri bir çok iddia ve senaryolar üretilecektir… Peki, bu iddia ne kadar ussaldır? Ne kadar rasyoneldir? Bir önceki yerel seçimler ve beş yıllık zamana düşen hizmet ve intibalar manzumesi mi, yoksa genel seçim sonuçlarımı önümüzdeki yerel seçim sonuçlarına daha çok etki eder? Salt olarak ele alınan 2009 yerel seçimleri yada 2011 genel seçimleri 2014 yerel seçim sonuçlarına dair iddiaları doğru kılar mı? Doğru oturup doğru konuşalım ne 2009, ne de 2011 genel seçimleri 2014 yerel seçimlerine dair değerlendirmeler için tek başlarına gösterge olamaz… 2007-2011 yıllarında ilçe merkezi ve Beldelerimizde alınan genel seçim sonuçları ve iki seçim arasında yapılan 2009 yerel seçimlerinde alınan sonuçlar bu gerçeği gözler önüne sermektedir… Yerel seçim ve genel seçim sonuçları üzerinde yüzde yüze varan farklılıklar söz konusudur… Rengi, dokusu farklıdır… 2009 yılı yerel seçimlerinde ilçe Merkezinde MHP Adayı Abdulkadir Çat 10777, AK Parti adayı Hüseyin Arıkan 9770, CHP Adayı Mustafa Yılmaz 3669 oy alırken; SP Saadet Partisi 1100, DSP 146, DP 126, BBP 56 BTP, 50, TKP 30, MP ise 17 oy almıştı… Beldelerde toplamda AK Parti 3743, MHP 2685, CHP 2530 sana çoy alırken köylerde AK Parti 3914,  MHP 1207, CHP 1067 şeklinde gerçekleşti…  Görüldüğü üzere köylerden alınan sonuçlar genel seçim havasında yerini bulurken, belde ve merkezde aday odaklı sonuçların göze çarpmaktadır… Yani, seçmen iradesinin 2014 yerel seçimlerinde köy ve beldelerde; kentine, köyüne, mahallesine hizmet edecek adayı seçecek olmanın bilinciyle hareket edeceğinin işaretidir bu… Hizmetler ve yerel yöneticilik bağlamında ele alırsak; şehir merkezinde seçmen üzerinde var olan olumlu ve olumsuz algının belde ve köylerde de aynı oranda yer bulması kuvvetle muhtemel… Ki kamuoyu yoklamalarında köy ve beldelerden elde edilen bilgilerde bu gerçeği işaret ediyor… Genel seçim sonuçlarına oldukça uzak bu veriler ilgililerce biliniyor… Zaman zaman yapılan siyasi mülahazalarda seçmenin siyasetçilerden önde olduğu yönünde ki tespitler aslında bu gerçeğin tanımlamasını yapıyor… Seçmen; ihtiyar heyeti ve muhtar seçiminden tutun yaşadığı ilçenin belediye meclis üyeliğinden Belediye Başkanlığına…  Büyükşehir Belediye Meclisi üyeliklerinden Büyükşehir Belediye Başkanlığına kadar, nerelere oy vereceğinin kararını çoktan vermiş durumda… Ürettikleri çözümlemeler siyasetçinin genel seçim sonuçları üzerinden yaptığı ‘kendini kandırma’ esaslı değerlendirmelerinden daha bilinçli… Daha net… Daha elle tutulur nitelikte… Bir kısım seçmen ‘partim kimi aday gösterirse ona oy veririm…’ derken; kimi seçmende yerel seçimlerde partisinin kendisini bağlamadığını belirtip, oy vereceği Belediye Başkan adayının, kendi coğrafyasına hizmet edebilecek çap ve kabiliyette olup olmadığına bakacağını söylüyor… CHP’li yada MHP’li olduğu bilinen seçmenlerden, ‘bu sefer AK Partiye oy vereceğim…’ diyenlerin yanı sıra; önemli ölçüde AK Partili seçmen kitlesi de ‘yerel seçimlerde ilçeme hizmet edecek adaya, Büyükşehir’de ise partime oy vereceğim…’ diyebiliyor… Seçme hürriyetini en üst düzeyde kullanabilme fırsatını yakaladığı bilinciyle karar verebiliyor… Bütün bunlar gösteriyor ki! Seçmenin algısı son derece açıktır… Daha şimdiden oy vereceği parti yada adayı belirlemiş durumdadır… Partilerin ve adayların önümüzdeki seçim Sath-ı mailinde yapacakları bütün çalışmalar da bu gerçeğin üzerine inşa edilecektir… Hasılı; Genel seçimler partilerin seçmen üzerinde oluşturdukları etki ve geleneksel particilik üzerine sonuçlara gebedir…  Genel Başkanına oy veriyormuş hissiyle kendi iradesi dışında oluşturulan milletvekili listesine oy vermek zorunda bırakılan seçmen, yerel seçimlerde büyük oranda hür iradesini kullanmaktadır… Özü itibari ile seçmenin iradesini daha özgürce kullanabildiği yerel seçimlerin, genel seçimlere göre çok daha demokratik bir yapısı vardır… Yani siyasetin omurgası niteliğindedir… Adayların profillerini, hinterlandını, misyonunu, geçmişini, bilgisini, görgüsünü, çapını inceleyen, araştıran seçmen; kendisine ve bölgesine en yakın gördüğü hizmet edeceğine inandığı adaya partisine bakmaksızın oy verebilmektedir… Verebilecektir… Yerel seçimlerin özelliği de, güzelliği de budur işte… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ Seçilmiş padişahlardan ve atanmış sultanlardan kurtulmanın tek yolu KATILIMCI demokrasi... (Recep Yazıcıoğlu)
Ekleme Tarihi: 13 Kasım 2021 - Cumartesi

YEREL SEÇİMLERDE ÖLÇÜ?

MHP’de Abdulkadir Çat, CHP’de Muzaffer Özdemir aday… AK Partide ise 50’yi aşkın üniversite öğrencisinin geçtiğimiz cumartesi günü ilçemizde anket çalışması yaptığı dikkate alınırsa kısa bir süre daha bekleneceği aşikar…

Bahsetmeden geçemeyeceğim; Cumartesi günü il adına yapılan anket çalışmasının genç anketörlerinin etrafını sarmalayan aday adayı yakınlarının manipülasyon kokuları midemi bulandırdı…

Seydişehir’e hizmet edecek Belediye Başkan adayı ismimi, yoksa hırs ve intikam yüklü beş yıllık muvakkat manipülatörler mi aranıyor doğrusu tereddütteyim… Hasılı bu işin cılkı çıkmıştır…

Gelinen nokta Seydişehirli seçmenin, seçim öncesi ve sonrası iradesine saygısızlıktır… Yazıma esas konu bu değildi elbette ancak manidardı bahsetmeden de geçemedim…

Efendim seçim sath-ı Mailindeyiz dolayısı ile 30 Mart 2014 konjonktürüne dair küçük analizler yapma gayretinde olacağım…

Bazı kulis merkezlerinde Büyükşehir yasasına göre köy ve beldelerin 2011 genel seçimlerinde ki oy dağılımından yola çıkarak, MHP Adayı Mevcut Belediye Başkanı Abdulkadir Çat ile AK Partiden belirlenecek aday arasında geçeceğini ve yerel seçimlerin Çat aleyhine sonuçlanacağına dair iddialara yer veriliyor…

Bu bir iddiadır… Bu demokrasi ve seçimin doğasında vardır… Seçim saatine kadar da benzeri bir çok iddia ve senaryolar üretilecektir…

Peki, bu iddia ne kadar ussaldır? Ne kadar rasyoneldir?

Bir önceki yerel seçimler ve beş yıllık zamana düşen hizmet ve intibalar manzumesi mi, yoksa genel seçim sonuçlarımı önümüzdeki yerel seçim sonuçlarına daha çok etki eder?

Salt olarak ele alınan 2009 yerel seçimleri yada 2011 genel seçimleri 2014 yerel seçim sonuçlarına dair iddiaları doğru kılar mı?

Doğru oturup doğru konuşalım ne 2009, ne de 2011 genel seçimleri 2014 yerel seçimlerine dair değerlendirmeler için tek başlarına gösterge olamaz…

2007-2011 yıllarında ilçe merkezi ve Beldelerimizde alınan genel seçim sonuçları ve iki seçim arasında yapılan 2009 yerel seçimlerinde alınan sonuçlar bu gerçeği gözler önüne sermektedir… Yerel seçim ve genel seçim sonuçları üzerinde yüzde yüze varan farklılıklar söz konusudur… Rengi, dokusu farklıdır…

2009 yılı yerel seçimlerinde ilçe Merkezinde MHP Adayı Abdulkadir Çat 10777, AK Parti adayı Hüseyin Arıkan 9770, CHP Adayı Mustafa Yılmaz 3669 oy alırken; SP Saadet Partisi 1100, DSP 146, DP 126, BBP 56 BTP, 50, TKP 30, MP ise 17 oy almıştı…

Beldelerde toplamda AK Parti 3743, MHP 2685, CHP 2530 sana çoy alırken köylerde AK Parti 3914,  MHP 1207, CHP 1067 şeklinde gerçekleşti… 

Görüldüğü üzere köylerden alınan sonuçlar genel seçim havasında yerini bulurken, belde ve merkezde aday odaklı sonuçların göze çarpmaktadır…

Yani, seçmen iradesinin 2014 yerel seçimlerinde köy ve beldelerde; kentine, köyüne, mahallesine hizmet edecek adayı seçecek olmanın bilinciyle hareket edeceğinin işaretidir bu…

Hizmetler ve yerel yöneticilik bağlamında ele alırsak; şehir merkezinde seçmen üzerinde var olan olumlu ve olumsuz algının belde ve köylerde de aynı oranda yer bulması kuvvetle muhtemel… Ki kamuoyu yoklamalarında köy ve beldelerden elde edilen bilgilerde bu gerçeği işaret ediyor… Genel seçim sonuçlarına oldukça uzak bu veriler ilgililerce biliniyor…

Zaman zaman yapılan siyasi mülahazalarda seçmenin siyasetçilerden önde olduğu yönünde ki tespitler aslında bu gerçeğin tanımlamasını yapıyor…

Seçmen; ihtiyar heyeti ve muhtar seçiminden tutun yaşadığı ilçenin belediye meclis üyeliğinden Belediye Başkanlığına…  Büyükşehir Belediye Meclisi üyeliklerinden Büyükşehir Belediye Başkanlığına kadar, nerelere oy vereceğinin kararını çoktan vermiş durumda…

Ürettikleri çözümlemeler siyasetçinin genel seçim sonuçları üzerinden yaptığı ‘kendini kandırma’ esaslı değerlendirmelerinden daha bilinçli… Daha net… Daha elle tutulur nitelikte…

Bir kısım seçmen ‘partim kimi aday gösterirse ona oy veririm…’ derken; kimi seçmende yerel seçimlerde partisinin kendisini bağlamadığını belirtip, oy vereceği Belediye Başkan adayının, kendi coğrafyasına hizmet edebilecek çap ve kabiliyette olup olmadığına bakacağını söylüyor…

CHP’li yada MHP’li olduğu bilinen seçmenlerden, ‘bu sefer AK Partiye oy vereceğim…’ diyenlerin yanı sıra; önemli ölçüde AK Partili seçmen kitlesi de ‘yerel seçimlerde ilçeme hizmet edecek adaya, Büyükşehir’de ise partime oy vereceğim…’ diyebiliyor… Seçme hürriyetini en üst düzeyde kullanabilme fırsatını yakaladığı bilinciyle karar verebiliyor…

Bütün bunlar gösteriyor ki! Seçmenin algısı son derece açıktır… Daha şimdiden oy vereceği parti yada adayı belirlemiş durumdadır… Partilerin ve adayların önümüzdeki seçim Sath-ı mailinde yapacakları bütün çalışmalar da bu gerçeğin üzerine inşa edilecektir…

Hasılı;

Genel seçimler partilerin seçmen üzerinde oluşturdukları etki ve geleneksel particilik üzerine sonuçlara gebedir… 

Genel Başkanına oy veriyormuş hissiyle kendi iradesi dışında oluşturulan milletvekili listesine oy vermek zorunda bırakılan seçmen, yerel seçimlerde büyük oranda hür iradesini kullanmaktadır…

Özü itibari ile seçmenin iradesini daha özgürce kullanabildiği yerel seçimlerin, genel seçimlere göre çok daha demokratik bir yapısı vardır… Yani siyasetin omurgası niteliğindedir…

Adayların profillerini, hinterlandını, misyonunu, geçmişini, bilgisini, görgüsünü, çapını inceleyen, araştıran seçmen; kendisine ve bölgesine en yakın gördüğü hizmet edeceğine inandığı adaya partisine bakmaksızın oy verebilmektedir… Verebilecektir…

Yerel seçimlerin özelliği de, güzelliği de budur işte…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

Seçilmiş padişahlardan ve atanmış sultanlardan kurtulmanın tek yolu KATILIMCI demokrasi... (Recep Yazıcıoğlu)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.