Süleyman SAYAN
Köşe Yazarı
Süleyman SAYAN
 

BAKIN BEYLER BU TOPTUR!

  Futbol takımı tutan herkes, kendi kulübünü, bir Guardiola yönetsin, Bir Klopp'da bizden çıksın, olmadı, Ancoletti gibi bir kurda sahip olalım ister. Anadolu takımı için, Şampiyonluk bir kızıl elma olsa da, Avrupa kupalarında mücadele edecek bir ruhu yakalamak, en azından hepimizin ortak rüyası diyebilirim. Sezon başlarken, yapılan kulüp toplantılarında hedef belirlenir. Eğer ki süper ligde ilk sezonları değilse, hiç bir kulübün biz bu sezon kümede kalma mücadelesi içerisinde olacağız dediğini sanmıyorum. Ancak kronikleşen bir durum varki, başarı ve başarısızlık süreci yüzde 40 mücadele ise, yüzde 60'lık kısım psikolojik diyebilirim. Bakın beyler bu toptur! Diyecek kadar kötü bir takımımız yok! Ancak oyuncuları birbirine bağlayıp, gözlerini kapatıp, tiki taka oynatacak kadar kaliteli bir kadromuz da yok! Futbol takımlarında birçok mevki vardır. Klişe olacak ama; malzemeciden, masöre, futbolcudan, fizyoterapiste hatta diyetisyene kadar bir bütünün tüm parçaları önem arz ediyor. Futbolcuların nasıl mevkileri varsa, teknik heyetin de, mevkileri vardır. Bir futbolcu futbolculuk döneminde büyük bir efsane bile olsa, tüm hayatı futbolun içinde de geçse iyi bir teknik patron olacağı anlamına gelmiyor. Değişen mevkiler, hatalara ve bu hatalardan ders alarak, yani öğrenerek besleniyor. Hayatının büyük bir bölümünü, yardımcı antrenör olarak geçirmiş Omeroviç'in de bu yeni mevki hakkında, birinci adamlık  hakkında, illaki saçımızı başımızı yolduran hataları oluyor. Fakat galip gelinen bir haftadan sonra, bu çibanı kaşımak yerine, hocanın neleri doğru yaptığına bir bakalım ne dersiniz? Tıpkı yıllarca yanında durduğu, Aykut Kocaman takımlarında olduğu gibi, 6 numara en az bir oyuncu kendi nirvanasını yaşıyor yada küllerinden doğuyor. Nzonzi Omeroviç gelene kadar, oynasam mı oynamasam mı deyip kaçak güreşirken, şuan oynadığı ve oynattığı oyunla, takıma verdiği katkı ile gözlerin pasını siliyor. Konyasporlu olmadığı halde Nzonzi için maça gelen insanlar tanıyorum.  Hoca takım ruhunu ve pes etmeyen bir takımı oluşturdu. Tabi birde madalyonun diğer yüzü var, orta sahada bu kadar kalite kokan  bir oyuncu varken,hücumda Sambou diye bir arkadaş var.Bırakın top oynamayı, koşması bile bir garip, rakip takımlara oyun için daha fazla katkı sağlıyor. Hangi akla hizmet alındı, anlamak güç! İşin acı tarafı sürekli süre alması! Neyse biz devam edelim, hoca gelmeden önce ne oynadığını bilmeyen bir takım vardı. Ancak şuan, oyunu istediğinde tutan, istediğinde baskı kurabilen bir takım oluştu.  Hocanın en büyük handikabı ise oyunu okumada ve sahaya sürdüğü kadrolarda ki istikrarsızlık ve şaşkınlıkla karşılaştığımız hamleler. Bundan önceki yazımda belirttiğim üzere, Kasımpaşa takımı ligin en çok gol atan 3 takımından biri olmasına karşın, ligin en çok gol yiyen 3 takımından biriydi. Yani bu şu demek oluyor ki;  gol yemezseniz Kasımpaşa'ya gol atarsınız! Konyaspor bir nevi bunu uyguladı. Başarılı da oldu. Sami hocanın maçtan sonra ki söylemlerine katılmıyorum. Konyaspor oyunu top ile soğuttu. Yani hocanın iddia ettiği gibi yata yata oyun oynamadı. Baktığımızda şut sayıları eşit, Konyaspor yüzde 42 isabet bulurken Kasımpaşa yüzde 14'de kalmış.  0.78 Xg yakalayabilmissin, maça 20 dakika uzatma gerekirdi diyorsun. Bana kalırsa Konyaspor'un birde Oğulcan ile penaltısı esgeçildi ya neyse! Karagümrük, Hatay,Kayseri, Antep ve Pendik hatta Samsunspor'un puan kaybettiği haftada 3 puan almak muhteşem oldu. Artık cumartesi günü stadı fullemek gerekiyor. Oynadığı son 5 maçın 4 tanesini kazanan, son 11 maçta sadece Kasımpaşa'ya yenilen Alanyaspor maçında, takımımızın taraftarına bu sezon hiç olmadığı kadar ihtiyacı olacak... Tribünden ve sosyal medyadan takımımızı takip eden, taraftarlarımızdan küçük bir isteğim olacak! Biz Konyalı futbolseverler, bazı isimlere haddinden fazla sabır gösterirken, bazıları ise ağzıyla kuş tutsa yaranamıyor. Öncelikle şunu anlamalıyız, yerli kuralı yüzünden bazen kızdığımız oyuncular olsa da, onları oyundan alınca yine yerli oyuncu almak gerekiyor. Girecek olan oyuncuyu göz önüne aldığımızda, mevcutların kalması en isabetlisi gibi görünüyor. Örneğin Yunus Mallı geldiğinden beri, ne yaptığını bilmez bir oyunu var. Hepimiz eleştirdik. Fakat gözle görünür bir değişim yaşadığı da aşikar, ama daha ne oynayacağına bakmadan, oyuncuya hakaret etmek bize yakışmaz. Bana belki katılmayabilirsiniz ama Kasımpaşa maçında iyi işler yaptı. Ancak elimizde birde sambou var futbolla alakası olmayan bir adam! Nedense, neredeyse kimse bu adamı eleştirmiyor. Günah keçilerimiz Soner, Oğulcan Ahmet ve Yunus! Alanya maçı bu sezonun finali diyebiliriz. Maçı kazandığımız takdirde fişi çeker kalan haftalarda rahat rahat maç izleriz. Matematiksel olmasada psikolojik olarak, bu iş biter. Alanyaspor yenilmeyecek bir takım değil, ancak kolay lokma da değil! Akıllı oyun ile sahadan 3 puan alıp, kabuslar geçirdiğimiz sezonu geride bırakmak en büyük temennimiz olacaktır. Maçın sözü; Zaferler yarı yolda pes edenler için değil, sonuna kadar mücadele edenler içindir.
Ekleme Tarihi: 17 Nisan 2024 - Çarşamba

BAKIN BEYLER BU TOPTUR!

 

Futbol takımı tutan herkes, kendi kulübünü, bir Guardiola yönetsin, Bir Klopp'da bizden çıksın, olmadı, Ancoletti gibi bir kurda sahip olalım ister. Anadolu takımı için, Şampiyonluk bir kızıl elma olsa da, Avrupa kupalarında mücadele edecek bir ruhu yakalamak, en azından hepimizin ortak rüyası diyebilirim. Sezon başlarken, yapılan kulüp toplantılarında hedef belirlenir. Eğer ki süper ligde ilk sezonları değilse, hiç bir kulübün biz bu sezon kümede kalma mücadelesi içerisinde olacağız dediğini sanmıyorum. Ancak kronikleşen bir durum varki, başarı ve başarısızlık süreci yüzde 40 mücadele ise, yüzde 60'lık kısım psikolojik diyebilirim.

Bakın beyler bu toptur! Diyecek kadar kötü bir takımımız yok! Ancak oyuncuları birbirine bağlayıp, gözlerini kapatıp, tiki taka oynatacak kadar kaliteli bir kadromuz da yok!

Futbol takımlarında birçok mevki vardır. Klişe olacak ama; malzemeciden, masöre, futbolcudan, fizyoterapiste hatta diyetisyene kadar bir bütünün tüm parçaları önem arz ediyor. Futbolcuların nasıl mevkileri varsa, teknik heyetin de, mevkileri vardır. Bir futbolcu futbolculuk döneminde büyük bir efsane bile olsa, tüm hayatı futbolun içinde de geçse iyi bir teknik patron olacağı anlamına gelmiyor. Değişen mevkiler, hatalara ve bu hatalardan ders alarak, yani öğrenerek besleniyor. Hayatının büyük bir bölümünü, yardımcı antrenör olarak geçirmiş Omeroviç'in de bu yeni mevki hakkında, birinci adamlık  hakkında, illaki saçımızı başımızı yolduran hataları oluyor. Fakat galip gelinen bir haftadan sonra, bu çibanı kaşımak yerine, hocanın neleri doğru yaptığına bir bakalım ne dersiniz?

Tıpkı yıllarca yanında durduğu, Aykut Kocaman takımlarında olduğu gibi, 6 numara en az bir oyuncu kendi nirvanasını yaşıyor yada küllerinden doğuyor. Nzonzi Omeroviç gelene kadar, oynasam mı oynamasam mı deyip kaçak güreşirken, şuan oynadığı ve oynattığı oyunla, takıma verdiği katkı ile gözlerin pasını siliyor. Konyasporlu olmadığı halde Nzonzi için maça gelen insanlar tanıyorum.  Hoca takım ruhunu ve pes etmeyen bir takımı oluşturdu. Tabi birde madalyonun diğer yüzü var, orta sahada bu kadar kalite kokan  bir oyuncu varken,hücumda Sambou diye bir arkadaş var.Bırakın top oynamayı, koşması bile bir garip, rakip takımlara oyun için daha fazla katkı sağlıyor. Hangi akla hizmet alındı, anlamak güç! İşin acı tarafı sürekli süre alması! Neyse biz devam edelim, hoca gelmeden önce ne oynadığını bilmeyen bir takım vardı. Ancak şuan, oyunu istediğinde tutan, istediğinde baskı kurabilen bir takım oluştu.  Hocanın en büyük handikabı ise oyunu okumada ve sahaya sürdüğü kadrolarda ki istikrarsızlık ve şaşkınlıkla karşılaştığımız hamleler.

Bundan önceki yazımda belirttiğim üzere, Kasımpaşa takımı ligin en çok gol atan 3 takımından biri olmasına karşın, ligin en çok gol yiyen 3 takımından biriydi. Yani bu şu demek oluyor ki;  gol yemezseniz Kasımpaşa'ya gol atarsınız! Konyaspor bir nevi bunu uyguladı. Başarılı da oldu. Sami hocanın maçtan sonra ki söylemlerine katılmıyorum. Konyaspor oyunu top ile soğuttu. Yani hocanın iddia ettiği gibi yata yata oyun oynamadı. Baktığımızda şut sayıları eşit, Konyaspor yüzde 42 isabet bulurken Kasımpaşa yüzde 14'de kalmış.  0.78 Xg yakalayabilmissin, maça 20 dakika uzatma gerekirdi diyorsun. Bana kalırsa Konyaspor'un birde Oğulcan ile penaltısı esgeçildi ya neyse! Karagümrük, Hatay,Kayseri, Antep ve Pendik hatta Samsunspor'un puan kaybettiği haftada 3 puan almak muhteşem oldu.

Artık cumartesi günü stadı fullemek gerekiyor. Oynadığı son 5 maçın 4 tanesini kazanan, son 11 maçta sadece Kasımpaşa'ya yenilen Alanyaspor maçında, takımımızın taraftarına bu sezon hiç olmadığı kadar ihtiyacı olacak...

Tribünden ve sosyal medyadan takımımızı takip eden, taraftarlarımızdan küçük bir isteğim olacak! Biz Konyalı futbolseverler, bazı isimlere haddinden fazla sabır gösterirken, bazıları ise ağzıyla kuş tutsa yaranamıyor. Öncelikle şunu anlamalıyız, yerli kuralı yüzünden bazen kızdığımız oyuncular olsa da, onları oyundan alınca yine yerli oyuncu almak gerekiyor. Girecek olan oyuncuyu göz önüne aldığımızda, mevcutların kalması en isabetlisi gibi görünüyor. Örneğin Yunus Mallı geldiğinden beri, ne yaptığını bilmez bir oyunu var. Hepimiz eleştirdik. Fakat gözle görünür bir değişim yaşadığı da aşikar, ama daha ne oynayacağına bakmadan, oyuncuya hakaret etmek bize yakışmaz. Bana belki katılmayabilirsiniz ama Kasımpaşa maçında iyi işler yaptı. Ancak elimizde birde sambou var futbolla alakası olmayan bir adam! Nedense, neredeyse kimse bu adamı eleştirmiyor. Günah keçilerimiz Soner, Oğulcan Ahmet ve Yunus! Alanya maçı bu sezonun finali diyebiliriz. Maçı kazandığımız takdirde fişi çeker kalan haftalarda rahat rahat maç izleriz. Matematiksel olmasada psikolojik olarak, bu iş biter. Alanyaspor yenilmeyecek bir takım değil, ancak kolay lokma da değil! Akıllı oyun ile sahadan 3 puan alıp, kabuslar geçirdiğimiz sezonu geride bırakmak en büyük temennimiz olacaktır.

Maçın sözü; Zaferler yarı yolda pes edenler için değil, sonuna kadar mücadele edenler içindir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.