Süleyman SAYAN
Köşe Yazarı
Süleyman SAYAN
 

BİLARDO SİSTEMİ!

Ofsayt taktiğini icat eden Osvaldo Zubeldia’nın Estudiantes’ten öğrencisiydi, iki stoper ve bir liberodan kurduğu üçlü savunmanın kenarlarına 4-4-2’nin kanatlarını karşılayıp yine çizgiden topu hücuma taşıyacak çiftli yönlü bekleri kurgulamıştı. Bilardo’nun çıkış noktası, beklerle kanatları birleştirmekti. Bu sayede orta sahada ekstra oyuncuya sahip oluyordu. Bilardo’nun amacı, fazladan bir orta saha kullanarak Maradona’nın önünü açmak, merkezdeki 10 numaraya alan kazandırmaktı. 1984’te Bilardo’nun dizilişi 3-5-1-1 olmuştu.Bu sistemin dünya futbolunda terk edilme nedeni ise bugün ki rakibimiz,Ankaragücü’nün de oynadığı 4-2-3-1 sisteminin bulunmasıydı. Bu yüzden saha içinde fazla efor ve ikili mücadeleler kaçınılmaz olacaktı. Pozisyon gereği birkaç farklı dizilişte takımı görmüştük. Peki, biz hangi oyuncumuzun önünü açmak için bu sisteme geçmiştik. Bu sistem tutarsa etki gösterir fakat tutmaz ise farklı mağlubiyetler kaçınılmaz olur! Bekleyip göreceğiz… Geçtiğimiz haftaki kötü futbol ve son 5 dakikada kaybedilen 3 puan ile radikal kararlar alınması gerektiğini yazmıştım. Teknik direktör Stanojevic, sistemde radikal bir değişiklik yaparak fazladan bir orta saha mantığıyla üçlü savunmaya dönmüştü. Maç öncesi kadrolar açıklandığında hocanın en azından bir şeylerin ters gittiğini anlayıp 3üçlü stoper dizilişi ile başlamasına saygı duymuştum. Kağıt üzerinde 4-3-3 gibi görünse de genel anlamda üçlü savunma ile oynamıştık. Sağ stoperde Adil Sol Stoperde Calvo liberoda ise Uğurcan süpürücü olarak sırıtmadı. Ahmet Oğuz ve Guilherme kanatları etkili kullanmaya çalıştı. Gol ve Asistin bu ikiliden gelmesi olumlu anlamda skora yansıdı. Steven Nzonzi’nin yanının kalabalık olması onun performansını olumlu anlamda etkilemişti. Aslında Stanojevic, Beşiktaş maçında oynayacağı sisteminde ipuçlarını bir anlamda vermiş oldu. Cikaleshi’nin geçtiğimiz hafta sakatlanması ise maçtaki en büyük handikaptı. Konyaspor, fazladan bir orta sahayla, ön alanda rakibe baskı yaparak hataya zorladılar. Aslında Ankaragücü çıkarken kapılan toplar, biraz aceleci olmak yerine, akıl koyarak kullanılsa çok farklı şeyler olabilirdi. Ankaragücü’nün ilk atağında gol yenmesi, geçtiğimiz haftaki talihsizlikler oyundan düşürmemesi sevindirici kısımdı. Atılan golde Oğulcan’ın fakesi dengeyi bozmuş düzgün bir vuruşla Ahmet Oğuz skoru eşitlemişti. Bunun çalışıldığını ikinci yarıda Ahmet Oğuz’un ıskaladığı şutla anlamak zor değildi. Hakem genel anlamda vasat maç yönetse de Marlos’un pozisyonunda vermediği penaltıda ve Adil’e çaldığı, VAR’dan dönen yanlış penaltı kararı ile sınıfta kaldı. Oyuncular kıran kırana mücadele etmesine karşın kart sayısının az olması, sadece top oynayıp mücadele etmeye çalıştıklarının göstergesiydi. Kalecimiz Bernardoni, her ne kadar yan toptan gol yese de, yan toplara özel olarak çalıştığını fark ettim. Daha öz güvenli ve toplara çıktığını görmek güzeldi. Daha önce çalışılmamış, sezon öncesi denenmemiş bir taktik ile Ankara deplasmanından puanla dönmek, geçtiğimiz haftaki olumsuz havayı bir nebze olsun durdurdu. Ancak ikinci yarıda ki bol sıfırlı istatistikler sadece alınan puandan ötürü bu alanda yapacağım eleştiriyi erteledi. İstanbul takımları ile yapılan maçlarda, takımların vasat görüntüsünü pozitife çevirmek için bir fırsattır. Alınan güzel sonuçlar özgüven açısından önemlidir. Çok zor bir maç olsa da vitrin maçında güzel bir oyun ve skor almak için umutlandık. Cikaleshi ve Muhammet’in sakatlığı ve Oliveria’nın oyundan çıkmasıyla fırsat bulan Emrehan verilen şansı mücadele olarak veremediğini düşünüyorum. Umarım çok çalışıp bizi şaşırtır. Ligin ilerleyen haftalarında bu şansları bulması çok daha zor olacak! Oyunda olduğu 20-25 dakikalık sürede sadece 1 pas verebildi. Prip çok vasat oyun sergiliyor. Umarım alışma sürecidir yoksa gerçekten Mehmet Ali’ye yazık oluyor… Gelecek hafta verilecek sınav, skordan bağımsız olarak, takımın yönünü belirleme de etkili olacaktır. Maçın sözü: Tahammül etmek zafere ulaşmak için ilk şarttır.
Ekleme Tarihi: 26 Eylül 2023 - Salı

BİLARDO SİSTEMİ!

Ofsayt taktiğini icat eden Osvaldo Zubeldia’nın Estudiantes’ten öğrencisiydi, iki stoper ve bir liberodan kurduğu üçlü savunmanın kenarlarına 4-4-2’nin kanatlarını karşılayıp yine çizgiden topu hücuma taşıyacak çiftli yönlü bekleri kurgulamıştı. Bilardo’nun çıkış noktası, beklerle kanatları birleştirmekti. Bu sayede orta sahada ekstra oyuncuya sahip oluyordu. Bilardo’nun amacı, fazladan bir orta saha kullanarak Maradona’nın önünü açmak, merkezdeki 10 numaraya alan kazandırmaktı. 1984’te Bilardo’nun dizilişi 3-5-1-1 olmuştu.Bu sistemin dünya futbolunda terk edilme nedeni ise bugün ki rakibimiz,Ankaragücü’nün de oynadığı 4-2-3-1 sisteminin bulunmasıydı. Bu yüzden saha içinde fazla efor ve ikili mücadeleler kaçınılmaz olacaktı. Pozisyon gereği birkaç farklı dizilişte takımı görmüştük. Peki, biz hangi oyuncumuzun önünü açmak için bu sisteme geçmiştik. Bu sistem tutarsa etki gösterir fakat tutmaz ise farklı mağlubiyetler kaçınılmaz olur! Bekleyip göreceğiz… Geçtiğimiz haftaki kötü futbol ve son 5 dakikada kaybedilen 3 puan ile radikal kararlar alınması gerektiğini yazmıştım. Teknik direktör Stanojevic, sistemde radikal bir değişiklik yaparak fazladan bir orta saha mantığıyla üçlü savunmaya dönmüştü. Maç öncesi kadrolar açıklandığında hocanın en azından bir şeylerin ters gittiğini anlayıp 3üçlü stoper dizilişi ile başlamasına saygı duymuştum. Kağıt üzerinde 4-3-3 gibi görünse de genel anlamda üçlü savunma ile oynamıştık. Sağ stoperde Adil Sol Stoperde Calvo liberoda ise Uğurcan süpürücü olarak sırıtmadı. Ahmet Oğuz ve Guilherme kanatları etkili kullanmaya çalıştı. Gol ve Asistin bu ikiliden gelmesi olumlu anlamda skora yansıdı. Steven Nzonzi’nin yanının kalabalık olması onun performansını olumlu anlamda etkilemişti. Aslında Stanojevic, Beşiktaş maçında oynayacağı sisteminde ipuçlarını bir anlamda vermiş oldu. Cikaleshi’nin geçtiğimiz hafta sakatlanması ise maçtaki en büyük handikaptı. Konyaspor, fazladan bir orta sahayla, ön alanda rakibe baskı yaparak hataya zorladılar. Aslında Ankaragücü çıkarken kapılan toplar, biraz aceleci olmak yerine, akıl koyarak kullanılsa çok farklı şeyler olabilirdi. Ankaragücü’nün ilk atağında gol yenmesi, geçtiğimiz haftaki talihsizlikler oyundan düşürmemesi sevindirici kısımdı. Atılan golde Oğulcan’ın fakesi dengeyi bozmuş düzgün bir vuruşla Ahmet Oğuz skoru eşitlemişti. Bunun çalışıldığını ikinci yarıda Ahmet Oğuz’un ıskaladığı şutla anlamak zor değildi. Hakem genel anlamda vasat maç yönetse de Marlos’un pozisyonunda vermediği penaltıda ve Adil’e çaldığı, VAR’dan dönen yanlış penaltı kararı ile sınıfta kaldı. Oyuncular kıran kırana mücadele etmesine karşın kart sayısının az olması, sadece top oynayıp mücadele etmeye çalıştıklarının göstergesiydi. Kalecimiz Bernardoni, her ne kadar yan toptan gol yese de, yan toplara özel olarak çalıştığını fark ettim. Daha öz güvenli ve toplara çıktığını görmek güzeldi. Daha önce çalışılmamış, sezon öncesi denenmemiş bir taktik ile Ankara deplasmanından puanla dönmek, geçtiğimiz haftaki olumsuz havayı bir nebze olsun durdurdu. Ancak ikinci yarıda ki bol sıfırlı istatistikler sadece alınan puandan ötürü bu alanda yapacağım eleştiriyi erteledi. İstanbul takımları ile yapılan maçlarda, takımların vasat görüntüsünü pozitife çevirmek için bir fırsattır. Alınan güzel sonuçlar özgüven açısından önemlidir. Çok zor bir maç olsa da vitrin maçında güzel bir oyun ve skor almak için umutlandık. Cikaleshi ve Muhammet’in sakatlığı ve Oliveria’nın oyundan çıkmasıyla fırsat bulan Emrehan verilen şansı mücadele olarak veremediğini düşünüyorum. Umarım çok çalışıp bizi şaşırtır. Ligin ilerleyen haftalarında bu şansları bulması çok daha zor olacak! Oyunda olduğu 20-25 dakikalık sürede sadece 1 pas verebildi. Prip çok vasat oyun sergiliyor. Umarım alışma sürecidir yoksa gerçekten Mehmet Ali’ye yazık oluyor… Gelecek hafta verilecek sınav, skordan bağımsız olarak, takımın yönünü belirleme de etkili olacaktır. Maçın sözü: Tahammül etmek zafere ulaşmak için ilk şarttır.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.