1950 YILI SEÇİMLERİNDE KONYA VE SEYDİŞEHİR

Türkiye 22.04.2024 - 16:30, Güncelleme: 22.04.2024 - 16:30
 

1950 YILI SEÇİMLERİNDE KONYA VE SEYDİŞEHİR

Muhammed Kemal Erdem Köşe Yazısı

Merhabalar değerli tarih dostları. Ülke olarak seçim gündemini geride bırakmış olsak da, arşivlerde yer alması gerektiğine inandığım için eski seçimlerle ilgili yazılarıma bir süre daha devam edeceğim. Bu hafta 1950 seçimleri ile devam ediyoruz. Ülkemizin hakim güvencesi altında gerçekleştirilen ilk seçimi olan 14 Mayıs 1950 seçimleri Türkiye için bir dönüm noktası olmuştur. 27 yıllık iktidara karşı farklı sebeplerle içten içe kaynayan toplumsal tepki kavga ile değil oy vererek, sandıklarla son bulmuştur. O güne kadar dünya tarihinde, bir iktidarın demokratik seçimlerle el değiştirdiği görülmediği için 14 Mayıs 1950 seçimleri litaratüre “Beyaz İhtilal “ olarak geçmiştir. CHP’nin iktidarı kaybetmesinin en önemli sebebi şüphesiz ekonomiydi. II.Dünya Savaşı’nın başlamasıyla savunma giderlerine önemli bir meblağ ayrılmış,  takip edilen politikalar neticesi enflasyon artmıştı.  1940 ‘da Milli Koruma Kanunu, 1942’de Varlık Vergisi, 1943’de Toprak Mahsulleri gibi yeni vergiler halkın belini daha da bükmüş ve CHP’ye karşı çok sert bir muhalefet oluşturmuştu. Diğer sebep ise CHP ile halk arasında yıldan yıla daha da belirginleşen uçurumdu. Öyle ki 1946 seçimlerine kadar hükümet adamları ve yüksek devlet memurları, halktan ayrı vagonlarda seyahat ediyor, özel bir takım vesileler dışında halk içinde görülmüyor, halktan tamamıyla tecrit edilmiş bir halde yaşıyorlardı. 1946 seçimleri sonrası DP’lilerin köylere kadar gittiğini öğrenen CHP Sinop Milletvekili Cevdet Kerim’in şaşırarak  "Biz şimdi Hasoların Memoların ayağına mı gideceğiz?" şeklinde verdiği tepki konuyu özetleyen en çarpıcı örneklerdendir. 1950 seçimleri öncesi CHP'nin, iktidar avantajlarını kullanarak vatandaşlardan oy almaya çalıştığı iddiaların bir kısmı gerçeği yansıtmakta birlikte bir kısmı da CHP'nin seçmeni tanıyamamaktan ötürü yaptığı hataların DP tarafından kullanılmasından ibarettir. Örneğin CHP'nin jiple gittiği köylere DP'lilerin at sırtında gitmiş olmaları köylüye çok daha samimi gelmiş DP'de bunu seçim meydanlarında kullanmayı bilmiştir. Bununla birlikte örneğin CHP'nin Halkevi ve Halkodalarını kullanarak propaganda yaptığı iddiası ise doğrudur. Mesela 1950 yılı itibariyle sadece Konya'da mevcut olan bulunan Halkevlerinin sayısı 31, Halkodalarının sayısı 187'dir. Ülke genelinde 4322 halk odası olduğu düşünülürse CHP'nin propaganda gücünün ne kadar güçlü olduğu görülebilir. Örneğin 7 Mart 1950 tarihli Meram Gazetesi’nin haberine göre; Seydişehir Halkevi Başkanının CHP lehine propaganda yapması şikâyet konusu olmuştur. İlçe merkezinde bir ilkokul öğretmeni olan Tayyar Erkoçak, bir taraftan Halkevi Başkanlığını yürütmekte diğer taraftan da DP'nin aleyhinde propaganda yapmaktadır. Gazetede yayınlanan şikâyet mektubunda, Erkoçak memur olması sebebiyle eleştirilmiştir. Yine aynı gazetenin 20 Şubat 1950 tarihli haberine göre ise Seydişehir Kaymakamı ve Jandarma Komutanı halka DP’ye üye olmamaları ve oy vermemeleri konusunda baskı yapmaktadır. Bu iki örnekten de anlayacağımız üzere çok partili dönemle birlikte, öğretmenlerin ve diğer devlet memurlarının CHP propagandası yapmaları halk nezdinde CHP'ye karşı artan bir tepki ve  nefrete dönüşmüştür. CHP 1946 seçimleri sonrası, halktan gelen tepkilere göre, o güne devam ettirdiği tutumlarından bir kısmını değiştirmeye kadar vermiştir. Bu değişim 1947 Kurultayında somut bir hale gelmiş, kurultay sonrası halkın ekonomik ihtiyaçları kadar inanç boyutunun da dikkate alınmasına karar verilmiştir. CHP Konya il teşkilatının, 1950 seçimleri öncesi Konyalılar ile yaptığı toplantılar sonucu bu minvalde genel merkeze bazı önerileri olmuştur. Konya CHP İl Başkanı Mümtaz Ataman tarafından parti genel merkezine 26.7.1949 tarihli bir yazıyla sunulan öneriler şunlardır; “Halkımızın vicdanî duygularını okşayacağı ve hükümetle partiye bağlılıklarını artıracağı şüphesiz bulunan din eğitiminin önemle ele alınması ve bunun için de; a. İlkokullarda din tedrisatına önem verilmesi, b. Bu ders yılı başında ilahiyat fakültesinin derhal açılması” dır. Bu girişimlerin somut sonuçları da olmuştur.  Örneğin Cumhuriyetin ilk yıllarında tekke ve zaviyeler ile birlikte kapatılan padişah türbelerinin yeniden açılmasına yönelik Konyalı tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı’ nın ısrarlı yazıları ve Seydişehirli CHP Milletvekili Sadi Irmak’ın girişimleri neticesinde 677 sayılı kanunda değişiklik yapılarak 1950 yılının başlarında bazı türbelerin açılmasına karar verilmiştir. Açılacak olan türbelerin listesi gazetelerde yayımlanmıştır. CHP’lilerin seçimler öncesi Konya halkı ve esnafları ile toplantıları olmuş, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü de seçimlere yaklaşık bir buçuk ay kala Konya'ya gelerek halka hitap etmiştir. Konuşmasında, kendisine CHP'lilerin yapmış oldukları Konya Milletvekilliği adaylığı teklifi için Konyalılara teşekkür etmiştir. DP cephesine dönecek olursak, yukarda saydığım her bir sebep maddî gücü ve propaganda imkânı kısıtlı olan DP lehine birer oy kaynağına dönmüştür.  DP özellikle köylüye verdiği değer sonucu köylerde çok fazla taban bulmuştur. 1949 yılı DP Konya İl Kongresi'nde Himmet Ölçmen’in verdiği bilgiye göre DP 800 köyden 600 tanesinde teşkilatlanmasını tamamlamıştır. DP'nin ana seçim sloganı “Yeter söz milletindir “ en çok köylerde benimsenmiş ve kullanılmıştır. DP Genel Başkanı Celal Bayar,  1950 seçimleri öncesi Konya merkez, Akşehir, Ilgın, Ereğli'de mitingler düzenlemiştir. DP mitingleri CHP mitinglerine göre daha coşkulu geçmiştir. Örneğin Başhüyük köyünde, Celal Bayar’ı 500 süvari karşılamış yollara halılar serilmiş 21 kurban kesilmiştir. 1950 seçimlerinde Mareşal Fevzi Çakmak Paşa’nın etkisine de değinmeden geçmeyelim. Fevzi Paşa, Milli Mücadele döneminin başarılı komutanı ve Atatürk’ten sonra Mareşal unvanı alan tek paşadır.  Cumhuriyetin ilanı sonrası da asker kimliğinde kalmaya devam ederek uzun yıllar Genel Kurmay Başkanlığı yapmıştır. Atatürk’ün ölümü sonrası İsmet İnönü ile yıldızı barışmamış ve İnönü 1944 yılında kendisini emekli etmiştir. İnönü’ye tepki olarak siyasete giren Fevzi Paşa, 1946 yılında DP’den milletvekili seçilerek meclise girmiştir. 1948 yılında Millet Partisi’ni kurarak fahri başkanı olmuştur. Millet Partisi, DP’ye göre çok daha sert bir muhalefet izlemiş,  DP’yi  “CHP’nin anlaşmalı partisi” olmakla suçlamıştır Zaten MP’lilerin bir kısmı “Sert” muhalefet yaptıkları gerekçesi ile 1948’de DP’den ihraç edilen üyelerden oluşuyordu. Fevzi Paşa’nın siyasete asıl etkisi vefatı ile olmuştur. Seçimlere bir ay kala vefat eden Fevzi Paşa’nın, ölüm haberinin devlet radyosunda duyurulmasının ardından müzik yayınına devam edilmesi halkta büyük bir tepkiye neden olmuş halk sokaklara dökülmüştür. Ertesi gün paşanın Eyüp Sultan Camii’nden kaldırılan cenazesine yüz binlerce kişi katılmış İnönü aleyhine sloganlar atılmış, CHP binalarına saldırılmıştır. Protestolar esnasında topluca Arapça Ezan okunmuş, bu sebeple 25 kişi gözaltına alınmıştır. (Bkz; 14 Nisan 1950 tarihli Akşam Gazetesi) Millet Partisi, DP gibi sahada teşkilatlanamamıştı, seçim sonuçlarına çok büyük bir etki yapacağı düşünülmüyordu. Fevzi Paşa’nın vefatı ve sonrasında yaşananların etkisi ise büyük oldu. İnönü’ye karşı yükselen nefret oyları DP'de birleşti. DP’de ezan konusundaki tepkiye kayıtsız kalamadı, hükümet görevini devraldıktan sonra ilk icraatı Arapça Ezan yasağını kaldırmak oldu. Seçimler ülke genelinde %89 katılım ile gerçekleşmiş; DP  % 53.34 oy oranı ile 408 milletvekili, CHP %39,9 oy oranı ile 69 milletvekili, , MP  %3,1 oy oranı ile 1 milletvekili çıkartmıştı. Konya’nın 16 milletvekilliğinin tamamını DP kazanmıştır. Yeni oluşturulan mecliste seçim sonucunda Celal Bayar Cumhurbaşkanı seçilmiş, Adnan Menderes Başbakan olarak atanmıştır. Seçim sonrası bir kısım CHP'lilerin oylarını DP'ye verdikleri ve ancak bu şekilde "CHP'nin ıslah olacağını” düşündükleri basına yansımıştı. Hatta CHP’de başbakanlık yapmış olan Şemsettin Günaltay'ın CHP'nin seçimi kaybetmesine sevinerek "Oh olsun, bu bina yıkılmadan onarılmaz" dediği nakledilmişti. 1950 seçimleri sonrası Konya’dan seçilen DP milletvekilleri ve doğum yerleri şu şekilde sıralanmıştı; Fahri AĞAOĞLU; Şarkikaraağaç.  Rıfat ALABAY; Ereğli. Hidayet AYDINER; Taşkent. Kemal ATAMAN; Beyşehir.  Sıtkı BURÇAK; Erzurum.  Abdi ÇİLİNGİR; Ermenek. Ömer Rıza DOĞRUL; Kahire. Ziyad EBUZZİYA; İstanbul.  Ziya BARLAS; İstanbul. Remzi BİRAND; Karaman.  Ali Rıza ERCAN; Akören.  Saffet GÜROL; Konya. Tarık KOZBEK; Edirne. Muammer OBUZ; Konya. Himmet ÖLÇMEN; Konya Nazif YİĞİTER; İstanbul.  Murat Ali ÜLGEN; Konya   Yeniden görüşmek dileğiyle. Muhammed Kemal Erdem Youtube : @mkemalerdem İnstagram /Fbook : @eski_seydişehir&  @eski_konya   Yararlanılan Kaynaklar;         Prof Dr Kemal Karpat, Türk Demokrasi Tarihi, Timaş Yayınları, 2010 Ömer Akdağ, Konya’da Çok Partili Dönem Genel Seçimleri , Palet Yay, 2011 Mehmet Ali Birand, Demirkırat, Can yay 2016 Prof Dr Rıdvan Akın, Türkiyenin Siyasal Gelişmeleri 1923-2018, Nora Kitap 2022                                
Muhammed Kemal Erdem Köşe Yazısı

Merhabalar değerli tarih dostları.

Ülke olarak seçim gündemini geride bırakmış olsak da, arşivlerde yer alması gerektiğine inandığım için eski seçimlerle ilgili yazılarıma bir süre daha devam edeceğim. Bu hafta 1950 seçimleri ile devam ediyoruz.

Ülkemizin hakim güvencesi altında gerçekleştirilen ilk seçimi olan 14 Mayıs 1950 seçimleri Türkiye için bir dönüm noktası olmuştur. 27 yıllık iktidara karşı farklı sebeplerle içten içe kaynayan toplumsal tepki kavga ile değil oy vererek, sandıklarla son bulmuştur.

O güne kadar dünya tarihinde, bir iktidarın demokratik seçimlerle el değiştirdiği görülmediği için 14 Mayıs 1950 seçimleri litaratüre “Beyaz İhtilal “ olarak geçmiştir.

CHP’nin iktidarı kaybetmesinin en önemli sebebi şüphesiz ekonomiydi. II.Dünya Savaşı’nın başlamasıyla savunma giderlerine önemli bir meblağ ayrılmış,  takip edilen politikalar neticesi enflasyon artmıştı.  1940 ‘da Milli Koruma Kanunu, 1942’de Varlık Vergisi, 1943’de Toprak Mahsulleri gibi yeni vergiler halkın belini daha da bükmüş ve CHP’ye karşı çok sert bir muhalefet oluşturmuştu.

Diğer sebep ise CHP ile halk arasında yıldan yıla daha da belirginleşen uçurumdu. Öyle ki 1946 seçimlerine kadar hükümet adamları ve yüksek devlet memurları, halktan ayrı vagonlarda seyahat ediyor, özel bir takım vesileler dışında halk içinde görülmüyor, halktan tamamıyla tecrit edilmiş bir halde yaşıyorlardı. 1946 seçimleri sonrası DP’lilerin köylere kadar gittiğini öğrenen CHP Sinop Milletvekili Cevdet Kerim’in şaşırarak  "Biz şimdi Hasoların Memoların ayağına mı gideceğiz?" şeklinde verdiği tepki konuyu özetleyen en çarpıcı örneklerdendir.

1950 seçimleri öncesi CHP'nin, iktidar avantajlarını kullanarak vatandaşlardan oy almaya çalıştığı iddiaların bir kısmı gerçeği yansıtmakta birlikte bir kısmı da CHP'nin seçmeni tanıyamamaktan ötürü yaptığı hataların DP tarafından kullanılmasından ibarettir. Örneğin CHP'nin jiple gittiği köylere DP'lilerin at sırtında gitmiş olmaları köylüye çok daha samimi gelmiş DP'de bunu seçim meydanlarında kullanmayı bilmiştir.

Bununla birlikte örneğin CHP'nin Halkevi ve Halkodalarını kullanarak propaganda yaptığı iddiası ise doğrudur. Mesela 1950 yılı itibariyle sadece Konya'da mevcut olan bulunan Halkevlerinin sayısı 31, Halkodalarının sayısı 187'dir. Ülke genelinde 4322 halk odası olduğu düşünülürse CHP'nin propaganda gücünün ne kadar güçlü olduğu görülebilir.

Örneğin 7 Mart 1950 tarihli Meram Gazetesi’nin haberine göre; Seydişehir Halkevi Başkanının CHP lehine propaganda yapması şikâyet konusu olmuştur. İlçe merkezinde bir ilkokul öğretmeni olan Tayyar Erkoçak, bir taraftan Halkevi Başkanlığını yürütmekte diğer taraftan da DP'nin aleyhinde propaganda yapmaktadır. Gazetede yayınlanan şikâyet mektubunda, Erkoçak memur olması sebebiyle eleştirilmiştir. Yine aynı gazetenin 20 Şubat 1950 tarihli haberine göre ise Seydişehir Kaymakamı ve Jandarma Komutanı halka DP’ye üye olmamaları ve oy vermemeleri konusunda baskı yapmaktadır.

Bu iki örnekten de anlayacağımız üzere çok partili dönemle birlikte, öğretmenlerin ve diğer devlet memurlarının CHP propagandası yapmaları halk nezdinde CHP'ye karşı artan bir tepki ve  nefrete dönüşmüştür.

CHP 1946 seçimleri sonrası, halktan gelen tepkilere göre, o güne devam ettirdiği tutumlarından bir kısmını değiştirmeye kadar vermiştir. Bu değişim 1947 Kurultayında somut bir hale gelmiş, kurultay sonrası halkın ekonomik ihtiyaçları kadar inanç boyutunun da dikkate alınmasına karar verilmiştir.

CHP Konya il teşkilatının, 1950 seçimleri öncesi Konyalılar ile yaptığı toplantılar sonucu bu minvalde genel merkeze bazı önerileri olmuştur. Konya CHP İl Başkanı Mümtaz Ataman tarafından parti genel merkezine 26.7.1949 tarihli bir yazıyla sunulan öneriler şunlardır;

“Halkımızın vicdanî duygularını okşayacağı ve hükümetle partiye bağlılıklarını artıracağı şüphesiz bulunan din eğitiminin önemle ele alınması ve bunun için de;

a. İlkokullarda din tedrisatına önem verilmesi,

b. Bu ders yılı başında ilahiyat fakültesinin derhal açılması” dır.

Bu girişimlerin somut sonuçları da olmuştur.  Örneğin Cumhuriyetin ilk yıllarında tekke ve zaviyeler ile birlikte kapatılan padişah türbelerinin yeniden açılmasına yönelik Konyalı tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı’ nın ısrarlı yazıları ve Seydişehirli CHP Milletvekili Sadi Irmak’ın girişimleri neticesinde 677 sayılı kanunda değişiklik yapılarak 1950 yılının başlarında bazı türbelerin açılmasına karar verilmiştir. Açılacak olan türbelerin listesi gazetelerde yayımlanmıştır.

CHP’lilerin seçimler öncesi Konya halkı ve esnafları ile toplantıları olmuş, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü de seçimlere yaklaşık bir buçuk ay kala Konya'ya gelerek halka hitap etmiştir. Konuşmasında, kendisine CHP'lilerin yapmış oldukları Konya Milletvekilliği adaylığı teklifi için Konyalılara teşekkür etmiştir.

DP cephesine dönecek olursak, yukarda saydığım her bir sebep maddî gücü ve propaganda imkânı kısıtlı olan DP lehine birer oy kaynağına dönmüştür.  DP özellikle köylüye verdiği değer sonucu köylerde çok fazla taban bulmuştur. 1949 yılı DP Konya İl Kongresi'nde Himmet Ölçmen’in verdiği bilgiye göre DP 800 köyden 600 tanesinde teşkilatlanmasını tamamlamıştır. DP'nin ana seçim sloganı “Yeter söz milletindir “ en çok köylerde benimsenmiş ve kullanılmıştır.

DP Genel Başkanı Celal Bayar,  1950 seçimleri öncesi Konya merkez, Akşehir, Ilgın, Ereğli'de mitingler düzenlemiştir. DP mitingleri CHP mitinglerine göre daha coşkulu geçmiştir. Örneğin Başhüyük köyünde, Celal Bayar’ı 500 süvari karşılamış yollara halılar serilmiş 21 kurban kesilmiştir.

1950 seçimlerinde Mareşal Fevzi Çakmak Paşa’nın etkisine de değinmeden geçmeyelim. Fevzi Paşa, Milli Mücadele döneminin başarılı komutanı ve Atatürk’ten sonra Mareşal unvanı alan tek paşadır.  Cumhuriyetin ilanı sonrası da asker kimliğinde kalmaya devam ederek uzun yıllar Genel Kurmay Başkanlığı yapmıştır. Atatürk’ün ölümü sonrası İsmet İnönü ile yıldızı barışmamış ve İnönü 1944 yılında kendisini emekli etmiştir.

İnönü’ye tepki olarak siyasete giren Fevzi Paşa, 1946 yılında DP’den milletvekili seçilerek meclise girmiştir. 1948 yılında Millet Partisi’ni kurarak fahri başkanı olmuştur. Millet Partisi, DP’ye göre çok daha sert bir muhalefet izlemiş,  DP’yi  “CHP’nin anlaşmalı partisi” olmakla suçlamıştır Zaten MP’lilerin bir kısmı “Sert” muhalefet yaptıkları gerekçesi ile 1948’de DP’den ihraç edilen üyelerden oluşuyordu.

Fevzi Paşa’nın siyasete asıl etkisi vefatı ile olmuştur. Seçimlere bir ay kala vefat eden Fevzi Paşa’nın, ölüm haberinin devlet radyosunda duyurulmasının ardından müzik yayınına devam edilmesi halkta büyük bir tepkiye neden olmuş halk sokaklara dökülmüştür. Ertesi gün paşanın Eyüp Sultan Camii’nden kaldırılan cenazesine yüz binlerce kişi katılmış İnönü aleyhine sloganlar atılmış, CHP binalarına saldırılmıştır. Protestolar esnasında topluca Arapça Ezan okunmuş, bu sebeple 25 kişi gözaltına alınmıştır. (Bkz; 14 Nisan 1950 tarihli Akşam Gazetesi)

Millet Partisi, DP gibi sahada teşkilatlanamamıştı, seçim sonuçlarına çok büyük bir etki yapacağı düşünülmüyordu. Fevzi Paşa’nın vefatı ve sonrasında yaşananların etkisi ise büyük oldu. İnönü’ye karşı yükselen nefret oyları DP'de birleşti. DP’de ezan konusundaki tepkiye kayıtsız kalamadı, hükümet görevini devraldıktan sonra ilk icraatı Arapça Ezan yasağını kaldırmak oldu.

Seçimler ülke genelinde %89 katılım ile gerçekleşmiş; DP  % 53.34 oy oranı ile 408 milletvekili, CHP %39,9 oy oranı ile 69 milletvekili, , MP  %3,1 oy oranı ile 1 milletvekili çıkartmıştı. Konya’nın 16 milletvekilliğinin tamamını DP kazanmıştır. Yeni oluşturulan mecliste seçim sonucunda Celal Bayar Cumhurbaşkanı seçilmiş, Adnan Menderes Başbakan olarak atanmıştır.

Seçim sonrası bir kısım CHP'lilerin oylarını DP'ye verdikleri ve ancak bu şekilde "CHP'nin ıslah olacağını” düşündükleri basına yansımıştı. Hatta CHP’de başbakanlık yapmış olan Şemsettin Günaltay'ın CHP'nin seçimi kaybetmesine sevinerek "Oh olsun, bu bina yıkılmadan onarılmaz" dediği nakledilmişti.

1950 seçimleri sonrası Konya’dan seçilen DP milletvekilleri ve doğum yerleri şu şekilde sıralanmıştı;

Fahri AĞAOĞLU; Şarkikaraağaç.  Rıfat ALABAY; Ereğli. Hidayet AYDINER; Taşkent.

Kemal ATAMAN; Beyşehir.  Sıtkı BURÇAK; Erzurum.  Abdi ÇİLİNGİR; Ermenek.

Ömer Rıza DOĞRUL; Kahire. Ziyad EBUZZİYA; İstanbul.  Ziya BARLAS; İstanbul.

Remzi BİRAND; Karaman.  Ali Rıza ERCAN; Akören.  Saffet GÜROL; Konya.

Tarık KOZBEK; Edirne. Muammer OBUZ; Konya. Himmet ÖLÇMEN; Konya

Nazif YİĞİTER; İstanbul.  Murat Ali ÜLGEN; Konya

 

Yeniden görüşmek dileğiyle.

Muhammed Kemal Erdem

Youtube : @mkemalerdem

İnstagram /Fbook : @eski_seydişehir&  @eski_konya

 

  • Yararlanılan Kaynaklar;        
  • Prof Dr Kemal Karpat, Türk Demokrasi Tarihi, Timaş Yayınları, 2010
  • Ömer Akdağ, Konya’da Çok Partili Dönem Genel Seçimleri , Palet Yay, 2011
  • Mehmet Ali Birand, Demirkırat, Can yay 2016
  • Prof Dr Rıdvan Akın, Türkiyenin Siyasal Gelişmeleri 1923-2018, Nora Kitap 2022

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (1 )

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Rahmani
(23.04.2024 06:53 - #1191)
Sayın Kardeşim Senin Yazıyı okurken Tamda Yaşadığımız Son Seçinleri Anlatır Gibiydi yaşananlar Ak Partinin Demeyelimde Ak partili Zafer Sarhoşlarının Sanki Banzer Davranışlarını Hatırlattı Geçmişte Chp İktadarında yaşananlar gibi Umarım iktidar hızlı bir toparlanma gerçekleştirir ve durumu toparlar Ama sahada on bir futbolcu var topu koşturan sadece kaptan zor olan tarafta bu işte Allah Yardım Etsin
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.