SU ŞÛRASI, PANDEMİ BELASI

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 03.04.2021 - 11:35, Güncelleme: 03.04.2021 - 11:35
 

SU ŞÛRASI, PANDEMİ BELASI

ALİ SAYLAM KÖŞE YAZISI

  Seydişehir’in birinci gündemi tabiatıyla ülkemizde olduğu gibi Pandemi Bence ikinci gündemi ise geçtiğimiz haftalarda köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz su meselesi… Bugünkü yazımızda da bu iki konuyu enine boyuna ele almak istedik.   Pandemi de heveslenmiştik. İlçemizde bir ara günlük vaka sayılarının 5 lere düştüğü günlerde sıfırlanmasını beklerken ülkemizde olduğu gibi bir anda günlük vaka sayısı 30 lara yükseldi. Bu konunun enine boyuna tartışıldığı bazı sivil toplum temsilcilerinin katıldığı üst düzey bir toplantıda bizde bulunduk. Toplantıda vatandaşların bizlere yakındığı, pandemi sürecindeki alınan kararlar noktasındaki sorularının cevaplarını aradık. En can alıcı soru da yaz geliyor havalar ısınıyor, hafta sonu kapanma da başladı. Millet işlerin başladığı dönemde bağa bahçeye nasıl gidecek? kısmında yoğunlaştı. Virüsün en az bulaşma riskinin olduğu açık alanlara, bağ ve bahçelere gitmenin yasaklanmasının bir mantığı görünmüyor. Kanaatimce vatandaşlar bu konuda haklı. Ama yetkililerin de haklı olduğu bir durum var. Yetkililere göre , “vatandaş tapusunu alıyor, aracına biniyor, gezmeye çıkıyor.” Kolluk kuvvetleri ise bahçesinden çok uzak yerlerde bulunan kişileri tespit ettiklerini belirterek bu durumun istismar edildiğini söylediler. Şimdi siz olsanız ne yapardınız? diyen yetkililere ben ve diğer oda temsilcileri cevap vermekte zorlandık. Birde virüsün bulaşması ile ilgili diğer durumda toplu ve kapalı alanların önemli olduğunu belirten yetkililer “Hala vatandaşlarımız ev ziyaretleri, taziyeler yapıyorlar. Düğün, kına, nişan gibi törenler yaparak sosyal mesafeye ve maske kuralına da uymuyorlar. Böyle olunca da ilçemizde de vakaların yükselmesi kaçınılmaz oluyor” diye belirterek vatandaşların duyarsızlığını vurguladılar. Valla bu konuda da haklılar. Çünkü virüsün %80 ninden fazlasının yayılma hikayesi yukarıda bahsettiğimiz toplu bir araya gelmeden bulaştığı görülüyor. Bunun ispatı da son zamanlarda artan virüslerde aynı soyaddan onlarca kişinin virüse yakalanması. *** İkinci konu ise su meselesi… Yakın bir zamanda sayın Cumhurbaşkanımız “Su Şûrasını” topladı. Dünyanın ve Türkiye’nin birinci gündeminin git gide kaynakları azalan su olduğunu “ Su Vatandır” sözleriyle vurguladı. Aslında bizde ilçemizde bir anlamda Su Şurası yapılmasını “ Suğla Arazisinde Susuzluk Riski Artıyor” başlıklı köşe yazımızda gündeme getirmiştik. Bu yazımıza okuyucularımız yoğun ilgi gösterdiler. Ancak yetkililerden beklediğimiz ses gelmedi. Su ile ilgili köşe yazımızda Bozkır, Çumra ve Konya bölgesinin su sorununda; su toplamaya başlayan Bozkır Barajı, Avşar Barajı ve Bağbaşı Barajının tam kapasiteli hizmete girdiğinde burada biriken suların Çumra Hotamış Göletinde toplanıp oradan da Konya Ovası ve Konya’nın içme suyu sorununu çözeceğini dile getirmiştik. Yani bana göre yakın gelecekte esas sıkıntı kendi bölgemizde... Şimdiden önlem almazsak ileriki yıllarda Suğla arazisinde su sıkıntısı çekmemiz kaçınılmaz görünüyor. Ayrıca devletin büyük paralar harcayarak yapmış olduğu sulama projeleri de boşa gidebilir. Bizim tarım arazisindeki sulamada Beyşehir Gölü’ne bağımlı kalmamamız için kendi suyumuzu bulmamız lazım veya diğer bir deyişle Beyşehir Gölü’nün korunması ve Seydişehir ve çevresinin tarım arazilerinin susuz kalmaması için iki ilçenin birlikte bir Su Şurası toplamasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Ne dersiniz…!!!               
ALİ SAYLAM KÖŞE YAZISI

 

Seydişehir’in birinci gündemi tabiatıyla ülkemizde olduğu gibi Pandemi

Bence ikinci gündemi ise geçtiğimiz haftalarda köşe yazılarımızda dile getirdiğimiz su meselesi…

Bugünkü yazımızda da bu iki konuyu enine boyuna ele almak istedik.

 

Pandemi de heveslenmiştik.

İlçemizde bir ara günlük vaka sayılarının 5 lere düştüğü günlerde sıfırlanmasını beklerken ülkemizde olduğu gibi bir anda günlük vaka sayısı 30 lara yükseldi.

Bu konunun enine boyuna tartışıldığı bazı sivil toplum temsilcilerinin katıldığı üst düzey bir toplantıda bizde bulunduk.

Toplantıda vatandaşların bizlere yakındığı, pandemi sürecindeki alınan kararlar noktasındaki sorularının cevaplarını aradık.

En can alıcı soru da yaz geliyor havalar ısınıyor, hafta sonu kapanma da başladı. Millet işlerin başladığı dönemde bağa bahçeye nasıl gidecek? kısmında yoğunlaştı.

Virüsün en az bulaşma riskinin olduğu açık alanlara, bağ ve bahçelere gitmenin yasaklanmasının bir mantığı görünmüyor.

Kanaatimce vatandaşlar bu konuda haklı.

Ama yetkililerin de haklı olduğu bir durum var.

Yetkililere göre , “vatandaş tapusunu alıyor, aracına biniyor, gezmeye çıkıyor.”

Kolluk kuvvetleri ise bahçesinden çok uzak yerlerde bulunan kişileri tespit ettiklerini belirterek bu durumun istismar edildiğini söylediler.

Şimdi siz olsanız ne yapardınız? diyen yetkililere ben ve diğer oda temsilcileri cevap vermekte zorlandık.

Birde virüsün bulaşması ile ilgili diğer durumda toplu ve kapalı alanların önemli olduğunu belirten yetkililer “Hala vatandaşlarımız ev ziyaretleri, taziyeler yapıyorlar. Düğün, kına, nişan gibi törenler yaparak sosyal mesafeye ve maske kuralına da uymuyorlar. Böyle olunca da ilçemizde de vakaların yükselmesi kaçınılmaz oluyor” diye belirterek vatandaşların duyarsızlığını vurguladılar.

Valla bu konuda da haklılar.

Çünkü virüsün %80 ninden fazlasının yayılma hikayesi yukarıda bahsettiğimiz toplu bir araya gelmeden bulaştığı görülüyor.

Bunun ispatı da son zamanlarda artan virüslerde aynı soyaddan onlarca kişinin virüse yakalanması.

***

İkinci konu ise su meselesi…

Yakın bir zamanda sayın Cumhurbaşkanımız “Su Şûrasını” topladı.

Dünyanın ve Türkiye’nin birinci gündeminin git gide kaynakları azalan su olduğunu “ Su Vatandır” sözleriyle vurguladı.

Aslında bizde ilçemizde bir anlamda Su Şurası yapılmasını “ Suğla Arazisinde Susuzluk Riski Artıyor” başlıklı köşe yazımızda gündeme getirmiştik.

Bu yazımıza okuyucularımız yoğun ilgi gösterdiler.

Ancak yetkililerden beklediğimiz ses gelmedi.

Su ile ilgili köşe yazımızda Bozkır, Çumra ve Konya bölgesinin su sorununda; su toplamaya başlayan Bozkır Barajı, Avşar Barajı ve Bağbaşı Barajının tam kapasiteli hizmete girdiğinde burada biriken suların Çumra Hotamış Göletinde toplanıp oradan da Konya Ovası ve Konya’nın içme suyu sorununu çözeceğini dile getirmiştik.

Yani bana göre yakın gelecekte esas sıkıntı kendi bölgemizde... Şimdiden önlem almazsak ileriki yıllarda Suğla arazisinde su sıkıntısı çekmemiz kaçınılmaz görünüyor.

Ayrıca devletin büyük paralar harcayarak yapmış olduğu sulama projeleri de boşa gidebilir.

Bizim tarım arazisindeki sulamada Beyşehir Gölü’ne bağımlı kalmamamız için kendi suyumuzu bulmamız lazım veya diğer bir deyişle Beyşehir Gölü’nün korunması ve Seydişehir ve çevresinin tarım arazilerinin susuz kalmaması için iki ilçenin birlikte bir Su Şurası toplamasının gerekli olduğunu düşünüyorum.

Ne dersiniz…!!!

    

 

 

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.