ADD?DEN 24-31 OCAK BASIN AÇIKLAMASI

Düşünceleriyle ışık saçmaya devam eden Uğur Mumcu’nun ve Kurucu Genel Başkanımız Muammer Aksoy’un katledildiği tarih olan 24 Ocak ve 31 Ocak tarihleri arası Adalet ve Demokrasi Haftası olarak 24 yıldır kutlanmaktadır. Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, ve daha niceleri emperyalizme karşı dimdik ayakta durdukları için, ulusumuzun tam bağımsızlığını savundukları için katledildiler. Ülkemizin gericileştirilmek istendiği, rejiminin değiştirilmek istendiği böyle bir dönemde verdikleri mücadelenin ne kadar doğru olduğu herkesçe daha iyi anlaşılmaktadırDaha o zaman düşünceleriyle bugünleri görmüş, bizi uyarmışlardır. Aziz ruhları önünde saygıyla eğiliyoruz. Işıklar içinde yatsınlar. O dönemlerde aydınlarımız katledilerek susturulurken bugün olağan üstü hal uygulamalarıyla ya zindanlara atılarak ya da tehditlerle susturulmaya çalışılmaktadır. Ancak bu ulusun gerçek aydınları bu korku imparatorluğuna boyun eğmeyecek, mücadelelerinden asla dönmeyeceklerdir.. Bilindiği üzere mevcut iktidar tarafından Cumhuriyetin tabanına dinamit koyacak olan Anayasa değişikliğiyle rejimimizi dönüştürmeye çalışmaktadır. Getirmek istedikleri antidemokratik anayasa değişikliğiyle tüm yetkiler bir kişiye devrederek yetkiyi alan kişinin denetimi imkansız hale getirilmeye, Diktatöryal, ceberut ve keyfi bir yönetim oluşturularak rejimimiz demokrasiden uzaklaştırılmayaçalışmaktadır. Yapmak istedikleri değişiklikle özellikle ülkemizin bölünmez bütünlüğü tehlikeye sokulacaktır. Kendisini ülkesinin, ulusunun gelişmesine, yücelmesine adamış tüm yurtseverler olarak buna izin vermeyeceğiz. Bizim gibi düşünen ya da bizden farklı düşünen ulusumuzun bütün bireylerine soruyoruz: Soru 1: Siz herhangi bir siyasi liderinin TSK’nın başkomutanı olmasını ister misiniz? Soru 2: Yargının tamamını bir tek kişinin atamasını ister misiniz? Soru 3: Bir kişinin ülkemizin bölümlerini istediği gibi şekillendirmesini ister misiniz? Soru 4: Bir kişinin Bakanları, milletvekillerini, kuvvet komutanlarını, rektörleri, daire başkanlarını, valileri, kaymakamları, genel müdürleri vs. keyfi olarak atamasını ister misiniz? Soru 5: Bir tek kişinin bütçeyi oluşturmasını ister misiniz? Soru 6: Denetlenmesi imkansız bir başkan ister misiniz? Soru 7: Cumhurbaşkanı kararnameleri kanun yerine geçiyor. Keyfi kararname çıkarabilmesiniister misiniz? Soru 8: Fiili duruma göre hukuk oluşturulurken yetkiyi alan kişinin daha sonra yeni fiili durumlar yaratmayacağının garantisi var mı? Başta siyasi partilerimiz olmak üzere, tüm demokratik kitle örgütlerine çağrımız şudur; Mesele bir kişi ya da bir siyasal parti meselesi değil memleket meselesidir! Gelin aramızdaki tüm ayrılıkları bir kenara bırakarak başkanlık sistemi adı altında önümüze tekrar konulmak istenen SEVR’i yırtıp atalım!