ATATÜRK’ÜN MANEVİ KIZLARINDAN SEYDİŞEHİRLİ RUKİYE ERKİN

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 13.05.2019 - 09:44, Güncelleme: 13.05.2019 - 09:44
 

ATATÜRK’ÜN MANEVİ KIZLARINDAN SEYDİŞEHİRLİ RUKİYE ERKİN

Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi kızları Sabiha (Gökçen), Ülkü (Adatepe), Ayşe Afet (İnan), Nebile (İrdelp), Zehra ve Seydişehirli Rukiye (Erkin) Hanımefendilerdir.

Tarihçi Ercan Arslan konuyla ilgili olarak Rukiye Erkin Hanım’ın yanında 15 yıl kalan Ayşe Acer Hanım’la (Seydişehir Kızılcalar Köyü 1962 doğumlu) görüşmelerde bulunarak çok önemli bilgi ve belgelere ulaştığını aktardı. Ayşe Hanım 8  yaşından itibaren evlatlık olarak (1970 -1985 yılları arası) Rukiye Hanım’ın yanında kalmış ve hizmetinde bulunmuş. Sonraki yıllarda da irtibatları hep devam etmiş. Rukiye Erkin Hanım’dan, Ailesi, Atatürk ve Seydişehir hakkında pek çok malumat edinmiş. Rukiye Hanım 1911 Seydişehir doğumlu. Babasının adı Rıza. Annesinin adı Hanım. Rıza Bey I. Dünya savaşı yıllarında askerlik vazifesi esnasında Mustafa Kemal’in yazıcılığını ve postacılığını yapmıştır. Askerden döndükten sonra bakırcılıkla meşgul iken vefat etmiştir. Annesini de küçük yaşta kaybeden Rukiye Hanım’ın ablaları Ayşe ( Evlenip Güneş soyadını almıştır. Hac vazifesi esnasında vefat etmiştir) Makbule (Nişanlı), Hatice (Öğretmenlik vazifesinde vefat etmiştir) isimlerinde idi. Mustafa Kemal Konya ziyaretlerinden birinde araştırma yaptırarak Rukiye Hanıma ulaşmış. Bu öksüz ve yetim kızların ilk üçü bir şekilde hayata tutunmuş halde olduklarından en küçükleri Rukiye’yi evlat edinerek Ankara’ya yanına almış. Rukiye Hanım İlkokul eğitimini Çankaya İlkokulunda, Orta Öğrenimini İstanbul Notre Dame de, lise öğrenimini ise Sion Fransız Lisesinde tamamlamış. Jandarma 1. Mülazımı Hüsnü Bey ile (Erkin) 1930 yılında evlenmiştir. Nikâhları Ankara’da Mustafa Kemal’in huzurunda, Dâhiliye ve Hariciye vekillerinin şahitliğinde,  Belediye Başkanı Nevzat Bey tarafından kıyılmış. Düğün törenleri Dolmabahçe Sarayı’nda 22 Mayıs 1930 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu evliliklerinden Tekin isimli bir erkek evladı olmuştur. Filiz ve Dilek isimlerinde iki torun sahibidir. Açıklamalarında Ayşe Hanım; “Atatürk’le ilgili olarak,  Rukiye Hanım zayıf bir bedene sahip olduğundan kendisine oruç tutmanın dokuna bileceğini ihtar ettiğini, ayrıca küçük bir Kur’an-ı Kerim hediye ettiğini söylemişti. Çankaya köşkünde Gazi hazretlerinin çalışmaları esnasında diğer kızlarla beraber zaman zaman patırtı çıkardıklarını fakat Atatürk’ün bundan hiç rahatsız olmadığını ifade etmişti.” dedi. Bütün düğün ihtiyaçlarını Atatürk’ün karşılattığını, İstanbul’da Dolmabahçe’de çalışmaları esnasında oraya ziyaretlerinin birinde “çocuk neden daha sık gelmiyorsun” diye sorduğunu Rukiye Hanım’ın da “Efendim param olduğunda derhal geliyorum” dediğini ifade ederdi. Ayşe Hanım Seydişehir’le ilgili olarak da; “Yaz aylarında hemen her yaz Seydişehir’e ziyarete gelirdik. Buradan özlemle bahsederdi. Eski adliye binasının karşısında iki katlı eski bir evi (Çeşmeli apartmanının olduğu civarda ) göstererek bizim evimiz burasıydı dediğini hatırlıyorum. Dönemin gazetelerinden Seydişehir’deki yakınlarına gönderirdi. Zaman zaman onlarla mektuplaşırdı. Kendisi çok müşfik çok yardımsever, naif bir kimse idi. Doğudaki öğrencilere kitaplar gönderirdi. Rukiye Hanım 1995 yılında İstanbul’da vefat etti. Kabri Feriköy kabristanlığındadır.” dedi. Tarihçi Arslan; “Yakın Tarihimizin bu önemli şahsiyetlerini Seydişehir’imize ve genç kuşaklara aktarma yolunda çalışmalarımıza devam edeceğiz, bu tarz hatıraların Mustafa Kemal Atatürk’ü daha iyi anlama ve anlamlandırma noktasında son derece önemli olduğu kanaatindeyiz.”  dedi. Rukiye Erkin Ayşe Hanım ile Nahid Beyin nişanında 1983   Rukiye Erkin kucağında torunu, yanındaki ise Ayşe hanım 1971 Rukiye Erkin Seydişehirli akrabalarını ziyareti esnasında(sandalyede oturan) Sol taraftan Rukiye, Sabiha, Afet, Zehra
Mustafa Kemal Atatürk’ün manevi kızları Sabiha (Gökçen), Ülkü (Adatepe), Ayşe Afet (İnan), Nebile (İrdelp), Zehra ve Seydişehirli Rukiye (Erkin) Hanımefendilerdir.

Tarihçi Ercan Arslan konuyla ilgili olarak Rukiye Erkin Hanım’ın yanında 15 yıl kalan Ayşe Acer Hanım’la (Seydişehir Kızılcalar Köyü 1962 doğumlu) görüşmelerde bulunarak çok önemli bilgi ve belgelere ulaştığını aktardı.

Ayşe Hanım 8  yaşından itibaren evlatlık olarak (1970 -1985 yılları arası) Rukiye Hanım’ın yanında kalmış ve hizmetinde bulunmuş. Sonraki yıllarda da irtibatları hep devam etmiş. Rukiye Erkin Hanım’dan, Ailesi, Atatürk ve Seydişehir hakkında pek çok malumat edinmiş.

Rukiye Hanım 1911 Seydişehir doğumlu. Babasının adı Rıza. Annesinin adı Hanım. Rıza Bey I. Dünya savaşı yıllarında askerlik vazifesi esnasında Mustafa Kemal’in yazıcılığını ve postacılığını yapmıştır. Askerden döndükten sonra bakırcılıkla meşgul iken vefat etmiştir. Annesini de küçük yaşta kaybeden Rukiye Hanım’ın ablaları Ayşe ( Evlenip Güneş soyadını almıştır. Hac vazifesi esnasında vefat etmiştir) Makbule (Nişanlı), Hatice (Öğretmenlik vazifesinde vefat etmiştir) isimlerinde idi.

Mustafa Kemal Konya ziyaretlerinden birinde araştırma yaptırarak Rukiye Hanıma ulaşmış. Bu öksüz ve yetim kızların ilk üçü bir şekilde hayata tutunmuş halde olduklarından en küçükleri Rukiye’yi evlat edinerek Ankara’ya yanına almış. Rukiye Hanım İlkokul eğitimini Çankaya İlkokulunda, Orta Öğrenimini İstanbul Notre Dame de, lise öğrenimini ise Sion Fransız Lisesinde tamamlamış.

Jandarma 1. Mülazımı Hüsnü Bey ile (Erkin) 1930 yılında evlenmiştir. Nikâhları Ankara’da Mustafa Kemal’in huzurunda, Dâhiliye ve Hariciye vekillerinin şahitliğinde,  Belediye Başkanı Nevzat Bey tarafından kıyılmış. Düğün törenleri Dolmabahçe Sarayı’nda 22 Mayıs 1930 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu evliliklerinden Tekin isimli bir erkek evladı olmuştur. Filiz ve Dilek isimlerinde iki torun sahibidir.

Açıklamalarında Ayşe Hanım; “Atatürk’le ilgili olarak,  Rukiye Hanım zayıf bir bedene sahip olduğundan kendisine oruç tutmanın dokuna bileceğini ihtar ettiğini, ayrıca küçük bir Kur’an-ı Kerim hediye ettiğini söylemişti. Çankaya köşkünde Gazi hazretlerinin çalışmaları esnasında diğer kızlarla beraber zaman zaman patırtı çıkardıklarını fakat Atatürk’ün bundan hiç rahatsız olmadığını ifade etmişti.” dedi.

Bütün düğün ihtiyaçlarını Atatürk’ün karşılattığını, İstanbul’da Dolmabahçe’de çalışmaları esnasında oraya ziyaretlerinin birinde “çocuk neden daha sık gelmiyorsun” diye sorduğunu Rukiye Hanım’ın da “Efendim param olduğunda derhal geliyorum” dediğini ifade ederdi.

Ayşe Hanım Seydişehir’le ilgili olarak da; “Yaz aylarında hemen her yaz Seydişehir’e ziyarete gelirdik. Buradan özlemle bahsederdi. Eski adliye binasının karşısında iki katlı eski bir evi (Çeşmeli apartmanının olduğu civarda ) göstererek bizim evimiz burasıydı dediğini hatırlıyorum. Dönemin gazetelerinden Seydişehir’deki yakınlarına gönderirdi. Zaman zaman onlarla mektuplaşırdı. Kendisi çok müşfik çok yardımsever, naif bir kimse idi. Doğudaki öğrencilere kitaplar gönderirdi. Rukiye Hanım 1995 yılında İstanbul’da vefat etti. Kabri Feriköy kabristanlığındadır.” dedi.

Tarihçi Arslan; “Yakın Tarihimizin bu önemli şahsiyetlerini Seydişehir’imize ve genç kuşaklara aktarma yolunda çalışmalarımıza devam edeceğiz, bu tarz hatıraların Mustafa Kemal Atatürk’ü daha iyi anlama ve anlamlandırma noktasında son derece önemli olduğu kanaatindeyiz.”  dedi.

Rukiye Erkin Ayşe Hanım ile Nahid Beyin nişanında 1983

 

Rukiye Erkin kucağında torunu, yanındaki ise Ayşe hanım 1971

Rukiye Erkin Seydişehirli akrabalarını ziyareti esnasında(sandalyede oturan)

Sol taraftan Rukiye, Sabiha, Afet, Zehra

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.