AZİZ MİLLETİMİZE VE SİYASİ PARTİLERE ÇAĞRI

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 29.01.2020 - 12:37, Güncelleme: 29.01.2020 - 12:37
 

AZİZ MİLLETİMİZE VE SİYASİ PARTİLERE ÇAĞRI

Saadet Partisi İlçe Başkanlığı, Elazığ’da yaşanan depremle ilgili bir basın açıklaması yaparak vatandaşlara ve siyasi partililere çağrıda bulundu.

Açıklamada şu satırlara yer verildi: “Sesimi duyan var mı!... Deprem nedeniyle enkaz altında kalanlar için söylenen bu cümle en acı çığlıktır. Bu çağrı yapıldıktan sonra derin bir sessizlik istenir.  Çağrıya cevap veren bir inilti… Bir imdat… Ve yeniden başlar hummalı çalışmalar bir can kurtarmak için. Çok kıymetli Seydişehirliler! Bu çağrımız kuru siyaset için değil; insan ve insanlık içindir. Her deprem sonrasında birçok açıklama yapılır. Gerek iktidarda bulunan siyasiler gerekse muhalefette bulunanlar çeşitli demeçler verirler. Deprem bölgesini ziyaret ederler, depremzede vatandaşların yanında olduklarını hissettirirler. Fakat sonrasında bütün bunlar unutulur ve rutin gündeme dönülür… Yüce kitabımızda Allah (cc) şöyle buyuruyor “De ki (Allah), üzerinizden veya ayaklarınızın altından, azap göndermeye kadirdir. Yahut bir fırkayı(milleti) musallat ederek bazınıza, bazınızın azabını tattırır. Bak! Ayetlerimizi nasıl açıklıyoruz? Umulur ki fıkhederler (aklederler). [EN'AM(6)/65] Rabbimizin ayetlerini duyduğumuzda biz Müslümanlar “işittik ve itaat ettik” deriz. İnsanoğlu her başına gelen olaydan ders çıkarmasını bilen bir varlıktır. Bu nedenle ayetlerin sonu “hâlâ düşünmüyor musunuz?  Hâlâ akıl erdirmeyecek misiniz” tarzında ikaz ve uyarılarla sona erer. Milletimizin yardım severliği, merhameti tartışılmazdır. Bu özelliğimizle ne kadar övünsek azdır. Her türlü siyasi düşünce bir kenara bırakılarak, yardıma muhtaç olanların yardımına koşulması örnek bir davranıştır. Ancak yaşanılanlardan ders alma noktasında, karnemizin çokta iyi olmadığını söylemek durumundayız. Sevgili Seydişehir’liler! Saadet Partisi olarak başta vatandaşlarımız olmak üzere, tüm insanların huzur ve refahı için siyaset yapıyoruz. Her ne kadar milletimizin teveccühü uzun bir süredir başka partilere yönelmiş olsa da bizler hak bildiğimiz yolda siyaset yapmaya, meselelere çözüm üretmeye devam edeceğiz.  Bir gün milletimizin teveccühünün bize yöneleceğini biliyor ve ümitle bekliyoruz. İktidarda olmadığımız için bize düşen görev hayra motor şerre fren olma görevidir. Kıymetli hemşerilerimiz! Elazığ depreminde ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Bu deprem nedeniyle yaşadığımız acıların, daha büyüğünü yaşamamak için iktidara, muhalefete ve milletimize sesleniyoruz. Depremi önlemek mümkün değil; fakat depremde can ve mal kayıplarının önlenmesi mümkündür. Dünyada bunu başaran başta Japonya olmak üzere birçok devletler bulunmaktadır. Bu devletlerde 7 ve 8 şiddetinde depremler olmakta ve tek bir can kaybı ve yıkım yaşanmamaktadır. Bu durumu hepimiz haber kanallarından duymaktayız.  Bilim adamları tarafından uzunca bir zamandan beri İstanbul’da bir depremin olacağı konuşulmakta ve tedbir alınması gerektiği vurgulanmaktadır. İstanbul’da yaşanabilecek bir depremin önemi, barındırdığı nüfus ve ülke ekonomisinin can damarı olması nedeniyledir. Olası bir İstanbul depreminde; 9 ilçede tek bir bina bile kalmayacak! 25 Milyon ton enkaz oluşacak! Her üç yoldan birisi kapanacak! İçme suyu ve kanalizasyon sistemi çökecek! Her 2 kişiden 1’inin içme suyu, yiyecek ve acil tıbbı yardıma ihtiyacı olacak! 1,5 milyon insan çadırlarda yaşamak zorunda kalacak! Doğalgaz bağlantılı çok sayıda yangın çıkacak! Yollar kapalı olduğundan yardımların ulaşması ve müdahaleler gecikecek, bu nedenle birçok kişi yaralı olmasına rağmen ölebilecektir. Felaket gelmeden tedbir almalı ve takdiri yüce yaratana bırakmalıyız. Maddi olarak neler yapılmalıdır. Kısır siyaset bırakılmalı, çözüm odaklı siyaset yapılmalıdır. Büyük şehirlere göç önlenmelidir. İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerin nüfusu azaltılmalıdır. Kentsel dönüşüm desteklenmeli ve yıkılması muhtemel binaların tespiti yapılmalı ve oturuma müsaade edilmemelidir. Deprem toplanma alanları belirlenmeli ve deprem sonrasında bu alanlara nasıl ulaşılacağı planlanmalıdır. Deprem ve doğal afet yardım ekipleri oluşturulmalı ve var olan ekipler her türlü ekipmanla donatılmalıdır. Deprem için toplanan ek vergiler amaçları doğrultusunda harcanmalıdır. Manevi olarak neler yapılmalıdır. Önce ahlak ve maneviyat temelli politikalar izlenmelidir. Faiz mikrobu temizlenmeli ve insanlarımızdan uzak tutulmalıdır. Hak ve hakikat gözetilmeli, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı politikalar yerine; birleştirici ve bütünleyici politikalar izlenmelidir.   Çok değerli Seydişehir’liler! Saadet Partisi olarak bizler hakkı ve hakikati, kınayıcının kınamasından korkmadan haykırmaya devam edeceğiz. Tekrar ediyoruz! Niyetimiz kuru bir siyaset değil; insanlara faydalı olmaktır. Allah asırlardır İslam’a bayraktarlık yapan bu necip milleti her türlü doğal afetlerden korusun. Bayrağımızı indirmesin, ezanımızı dindirmesin. Selam, hak ve hakikate tabi olanların üzerine olsun.”                                   
Saadet Partisi İlçe Başkanlığı, Elazığ’da yaşanan depremle ilgili bir basın açıklaması yaparak vatandaşlara ve siyasi partililere çağrıda bulundu.

Açıklamada şu satırlara yer verildi:

“Sesimi duyan var mı!...

Deprem nedeniyle enkaz altında kalanlar için söylenen bu cümle en acı çığlıktır. Bu çağrı yapıldıktan sonra derin bir sessizlik istenir.  Çağrıya cevap veren bir inilti… Bir imdat… Ve yeniden başlar hummalı çalışmalar bir can kurtarmak için.

Çok kıymetli Seydişehirliler!

Bu çağrımız kuru siyaset için değil; insan ve insanlık içindir.

Her deprem sonrasında birçok açıklama yapılır. Gerek iktidarda bulunan siyasiler gerekse muhalefette bulunanlar çeşitli demeçler verirler. Deprem bölgesini ziyaret ederler, depremzede vatandaşların yanında olduklarını hissettirirler.

Fakat sonrasında bütün bunlar unutulur ve rutin gündeme dönülür…

Yüce kitabımızda Allah (cc) şöyle buyuruyor “De ki (Allah), üzerinizden veya ayaklarınızın altından, azap göndermeye kadirdir. Yahut bir fırkayı(milleti) musallat ederek bazınıza, bazınızın azabını tattırır. Bak! Ayetlerimizi nasıl açıklıyoruz? Umulur ki fıkhederler (aklederler). [EN'AM(6)/65]

Rabbimizin ayetlerini duyduğumuzda biz Müslümanlar “işittik ve itaat ettik” deriz.

İnsanoğlu her başına gelen olaydan ders çıkarmasını bilen bir varlıktır. Bu nedenle ayetlerin sonu “hâlâ düşünmüyor musunuz?  Hâlâ akıl erdirmeyecek misiniz” tarzında ikaz ve uyarılarla sona erer.

Milletimizin yardım severliği, merhameti tartışılmazdır. Bu özelliğimizle ne kadar övünsek azdır.

Her türlü siyasi düşünce bir kenara bırakılarak, yardıma muhtaç olanların yardımına koşulması örnek bir davranıştır.

Ancak yaşanılanlardan ders alma noktasında, karnemizin çokta iyi olmadığını söylemek durumundayız.

Sevgili Seydişehir’liler!

Saadet Partisi olarak başta vatandaşlarımız olmak üzere, tüm insanların huzur ve refahı için siyaset yapıyoruz.

Her ne kadar milletimizin teveccühü uzun bir süredir başka partilere yönelmiş olsa da bizler hak bildiğimiz yolda siyaset yapmaya, meselelere çözüm üretmeye devam edeceğiz.  Bir gün milletimizin teveccühünün bize yöneleceğini biliyor ve ümitle bekliyoruz.

İktidarda olmadığımız için bize düşen görev hayra motor şerre fren olma görevidir.

Kıymetli hemşerilerimiz!

Elazığ depreminde ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.

Bu deprem nedeniyle yaşadığımız acıların, daha büyüğünü yaşamamak için iktidara, muhalefete ve milletimize sesleniyoruz.

Depremi önlemek mümkün değil; fakat depremde can ve mal kayıplarının önlenmesi mümkündür.

Dünyada bunu başaran başta Japonya olmak üzere birçok devletler bulunmaktadır. Bu devletlerde 7 ve 8 şiddetinde depremler olmakta ve tek bir can kaybı ve yıkım yaşanmamaktadır. Bu durumu hepimiz haber kanallarından duymaktayız. 

Bilim adamları tarafından uzunca bir zamandan beri İstanbul’da bir depremin olacağı konuşulmakta ve tedbir alınması gerektiği vurgulanmaktadır. İstanbul’da yaşanabilecek bir depremin önemi, barındırdığı nüfus ve ülke ekonomisinin can damarı olması nedeniyledir.

Olası bir İstanbul depreminde;

9 ilçede tek bir bina bile kalmayacak!

25 Milyon ton enkaz oluşacak!

Her üç yoldan birisi kapanacak!

İçme suyu ve kanalizasyon sistemi çökecek!

Her 2 kişiden 1’inin içme suyu, yiyecek ve acil tıbbı yardıma ihtiyacı olacak!

1,5 milyon insan çadırlarda yaşamak zorunda kalacak!

Doğalgaz bağlantılı çok sayıda yangın çıkacak!

Yollar kapalı olduğundan yardımların ulaşması ve müdahaleler gecikecek, bu nedenle birçok kişi yaralı olmasına rağmen ölebilecektir.

Felaket gelmeden tedbir almalı ve takdiri yüce yaratana bırakmalıyız.

Maddi olarak neler yapılmalıdır.

Kısır siyaset bırakılmalı, çözüm odaklı siyaset yapılmalıdır.

Büyük şehirlere göç önlenmelidir. İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerin nüfusu azaltılmalıdır.

Kentsel dönüşüm desteklenmeli ve yıkılması muhtemel binaların tespiti yapılmalı ve oturuma müsaade edilmemelidir.

Deprem toplanma alanları belirlenmeli ve deprem sonrasında bu alanlara nasıl ulaşılacağı planlanmalıdır.

Deprem ve doğal afet yardım ekipleri oluşturulmalı ve var olan ekipler her türlü ekipmanla donatılmalıdır.

Deprem için toplanan ek vergiler amaçları doğrultusunda harcanmalıdır.

Manevi olarak neler yapılmalıdır.

Önce ahlak ve maneviyat temelli politikalar izlenmelidir.

Faiz mikrobu temizlenmeli ve insanlarımızdan uzak tutulmalıdır.

Hak ve hakikat gözetilmeli, ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı politikalar yerine; birleştirici ve bütünleyici politikalar izlenmelidir.

 

Çok değerli Seydişehir’liler!

Saadet Partisi olarak bizler hakkı ve hakikati, kınayıcının kınamasından korkmadan haykırmaya devam edeceğiz.

Tekrar ediyoruz!

Niyetimiz kuru bir siyaset değil; insanlara faydalı olmaktır.

Allah asırlardır İslam’a bayraktarlık yapan bu necip milleti her türlü doğal afetlerden korusun. Bayrağımızı indirmesin, ezanımızı dindirmesin.

Selam, hak ve hakikate tabi olanların üzerine olsun.”

                                  

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.