DEĞİRMENCİ MAHALLESİNİN DUAYENLERİNDEN CELAL PALAZ TOROSLAR’A KONUŞTU

Seydişehir Belediyesinden emekli 77 yaşındaki Celal Palaz, onlar olmazsa bende olmam dediği 60 yıldır hayatını adadığı güvercinlerine bakarken evinin avlusunda bizlere, kendi yaşantısı ve mahallesinin geçmişi ile bugününe dair çok ilginç bilgiler verdi. Eskiden mahallelerinde 15’ten fazla müzik topluluğu olduğunu, şehrin ve dışarı ilçelerin düğünlerinin müzik ihtiyacını kendi mahallesinden yetişen müzisyenlerin karşıladığını dile getiren ve eski yıllarda mahallenin sepet örme ve müzikle geçindiğini söyleyen Palaz; “Eskiden yoksulluk vardı. Mahallenin tek geçim kaynağı müzik ve sepetçilikti. Şimdi ise bine yakın nüfuslu mahallemizde 150’ye yakın soğuk demirci var. Çobanlık yapanlar da var. Artık eskisi gibi değiliz. Ne iş bulursak yapmaya çalışıyoruz. İşin zorluğuna göğüs geriyoruz. Bizim mahalle artık eskisi gibi elden geçinmeyi değil de el emeği ile geçinmeyi isteyen bir mahalle oldu.” dedi. Aynı zamanda güvercinleri çok seven mahallede çok sayıda güvercine bakanlardan biri olan Celal Palaz; “Ölünceye kadar güvercinler benim yoldaşım. Onlar olmazsa ben olmam. 17 yaşından beri ben güvercinlerle beraber yaşıyorum. Ben ölürsem ancak o zaman ayrılırız.” diyerek güvercin sevgisini anlattı. Güvercinlerini uçururken keyif aldığı her halinden belli olan Celal Palaz, kendilerinin özgeçmişi ve yaşantısı ile ilgili şunları söyledi; “Bizim atalarımız Seydişehir’e Horasan’dan gelmiş. Dedem öyle anlatırdı. Bizler devlete ve bayrağa bağlıyız. Devlet ve bayrak olmasa yaşamın ne anlamı olur. Tek Allah sağlık versin. Onun için bizim mahallede iyi yiyeceksin, iyi giyineceksin, iyi gezeceksin. Gerisi Allah kerim mantığı ile bir yaşam süreriz. Bende belediyeden emekli olduktan sonra bu mütevazı evimde güvercinlerle beraber hayatımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Gençlerden de eskisi gibi değil, az da olsa okuyan çıkıyor. Yavaş yavaş çalışmak için dışarıya gidenlerde var. Benim oğlan Cafer’de Norveç’te çalışıyor. Bizim mahalle artık eskisi gibi değil. Topluma karıştık.” Mahallenin geleneklerine sıkı sıkı bağlı olduğunu da belirten Palaza; “Bizim mahallede ser veririz, sır vermeyiz. Dayanışmamız çok yüksek. Kavgada etsek, dışarıya karşı birlik ve beraberlik içinde hareket ederiz. Bizim yaşantımız işte böyle rengârenktir. Sepetçilerimizden, müzisyenlerimizden, çobanımızdan hobilerimize kadar bu güzel ülkenin bir parçasıyız.” dedi.