ESKİ ÇARŞIYI ANLATIRKEN GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 15.10.2019 - 01:56, Güncelleme: 15.10.2019 - 01:56
 

ESKİ ÇARŞIYI ANLATIRKEN GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden manifaturacılığın Seydişehir’de ki son temsilcilerinden Mehmet Doğu gazetemiz Toroslar’a konuştu.

1936 yılından bu yana 3 nesil manifaturacılık yapan Seydişehirli Doğu ailesinin dükkânı Mehmet Doğu’dan sonra artık olmayacak. Gelişen teknoloji ve ilçemizde çarşının değişmesi nedeniyle işlerin azaldığını hatta bitme noktasına geldiğini söyleyen Mehmet Doğu; “bu dükkânı benden sonra devam ettirecek nesil yok o da artık benimle beraber bitecek.” dedi. BİR DÜKKÂNDA 3 NESİL RIZIK BULDU Mehmet Doğu Seydişehir’de kalan son 3 manifaturacıdan birisi. Çarşı Meydanı’nın da bulunan dükkânları 1936’dan bu yana Seydişehirlilere hizmet veriyor. Dedesi Hacı Hasan Doğu’nun açtığı dükkânı 3 nesildir işlettiklerini söyleyen Mehmet Doğu; “Eskiden Çarşı denilince akla burası geliyordu. Dükkânı dedem Hacı Hasan 1936’da açtı. İşletirken babam Abdullah Doğu’yu da yanında çırak olarak yetiştirdi ve nihayetinde babam işletmeye başladı. Bende babamın yanında iş öğrenerek büyüdüm ve 1960 yılından bu yana da dükkâna ben bakıyorum. Bu dükkân tam 3 nesle baktı, rızkını kazandığı kapı oldu.” dedi. “BİZİM İÇİN HAFTABAŞI PERŞEMBE GÜNLERİYDİ” Eskiden çarşının çok canlı olduğunu ve çok iş yaptıklarını söyleyen Mehmet Doğu; “Çarşının yoğun ve canlı olduğu zamanlar o kadar çok iş yapardık ki yemek yiyecek vaktimiz olmazdı. Müşterinin biri gider diğeri gelirdi. Ardı arkası kesilmezdi. Memur maaşını almak için ayın 5’ini, 10’unu bekler ya, bizde Perşembe günlerini beklerdik. Perşembe günleri memurun maaşı gibi para kazanırdık. Bizim için hafta başı Pazartesi değil, Perşembe günüydü.” şeklinde konuştu. “ÇARŞI HER İHTİYACI KARŞILARDI” Kimin ne ihtiyacı var ise çarşıda bulunduğunu söyleyen Doğu; “Bu çarşı o zamanlar öyle bir haldeydi ki herkes aklınıza gelecek her ihtiyacını buradan karşılayabilirdi. Demir mi kalaylanacak demirciler vardı. Ayakkabı mı alınacak, tamir ettirilecek ayakkabıcılar vardı. Kumaş mı alınacak manifaturacılar vardı. Aklınıza gelen her şey. Perşembe günleri köyden şehre gelenler yemeğini de yanında getirirdi. Dükkânımız geniş. Hem alışverişlerini yapar hem burada yemeklerini de yerlerdi. Bizde çaylarını söylerdik. Çok güzel zamanlardı.” ifadelerini kullandı. “YETİŞMİŞ ÇIRAK YOK” Artık ev geçindirebilecek kadar para kazanamadıklarını belirten Doğu; “Şimdi her şey değişti. Buralar yıkıldı, döküldü. Haliyle eski halinden eser kalmadı. Birde hazır giyimde başlayınca bizim meslek tamamen öldü. Eskiden 50-60 manifaturacı varken şimdi hep topu 3 kişi kaldık. Bizden sonrada devam ettirecek olan yetişmiş bir çırak yok. Çünkü bir evi geçindirecek kadar bile kazanamıyoruz. Emekli maaşım olmasa bende devam ettiremezdim. Dükkâna, eve kira vermiyoruz. Kahve gibi alışkanlıklarımda olmayınca gelip dükkânı açıyorum, vakit geçiriyorum.” şeklinde konuştu. “KENDİ KENDİME AĞLIYORUM” Gazetemize konuştuğu sırada duygulanan ve göz yaşlarına hakim olamayan Mehmet Doğu; “Eskileri düşündükçe dayanamıyorum. Çarşı çok güzeldi. İnsanların birbirleriyle iletişimi, yakınlığı çok güzeldi. Hepsini çok özlüyorum. Kendi kendime kalıp o günleri düşündükçe ağlıyorum.” dedi.
Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden manifaturacılığın Seydişehir’de ki son temsilcilerinden Mehmet Doğu gazetemiz Toroslar’a konuştu.

1936 yılından bu yana 3 nesil manifaturacılık yapan Seydişehirli Doğu ailesinin dükkânı Mehmet Doğu’dan sonra artık olmayacak. Gelişen teknoloji ve ilçemizde çarşının değişmesi nedeniyle işlerin azaldığını hatta bitme noktasına geldiğini söyleyen Mehmet Doğu; “bu dükkânı benden sonra devam ettirecek nesil yok o da artık benimle beraber bitecek.” dedi.

BİR DÜKKÂNDA 3 NESİL RIZIK BULDU

Mehmet Doğu Seydişehir’de kalan son 3 manifaturacıdan birisi. Çarşı Meydanı’nın da bulunan dükkânları 1936’dan bu yana Seydişehirlilere hizmet veriyor. Dedesi Hacı Hasan Doğu’nun açtığı dükkânı 3 nesildir işlettiklerini söyleyen Mehmet Doğu; “Eskiden Çarşı denilince akla burası geliyordu. Dükkânı dedem Hacı Hasan 1936’da açtı. İşletirken babam Abdullah Doğu’yu da yanında çırak olarak yetiştirdi ve nihayetinde babam işletmeye başladı. Bende babamın yanında iş öğrenerek büyüdüm ve 1960 yılından bu yana da dükkâna ben bakıyorum. Bu dükkân tam 3 nesle baktı, rızkını kazandığı kapı oldu.” dedi.

“BİZİM İÇİN HAFTABAŞI PERŞEMBE GÜNLERİYDİ”

Eskiden çarşının çok canlı olduğunu ve çok iş yaptıklarını söyleyen Mehmet Doğu; “Çarşının yoğun ve canlı olduğu zamanlar o kadar çok iş yapardık ki yemek yiyecek vaktimiz olmazdı. Müşterinin biri gider diğeri gelirdi. Ardı arkası kesilmezdi. Memur maaşını almak için ayın 5’ini, 10’unu bekler ya, bizde Perşembe günlerini beklerdik. Perşembe günleri memurun maaşı gibi para kazanırdık. Bizim için hafta başı Pazartesi değil, Perşembe günüydü.” şeklinde konuştu.

“ÇARŞI HER İHTİYACI KARŞILARDI”

Kimin ne ihtiyacı var ise çarşıda bulunduğunu söyleyen Doğu; “Bu çarşı o zamanlar öyle bir haldeydi ki herkes aklınıza gelecek her ihtiyacını buradan karşılayabilirdi. Demir mi kalaylanacak demirciler vardı. Ayakkabı mı alınacak, tamir ettirilecek ayakkabıcılar vardı. Kumaş mı alınacak manifaturacılar vardı. Aklınıza gelen her şey. Perşembe günleri köyden şehre gelenler yemeğini de yanında getirirdi. Dükkânımız geniş. Hem alışverişlerini yapar hem burada yemeklerini de yerlerdi. Bizde çaylarını söylerdik. Çok güzel zamanlardı.” ifadelerini kullandı.

“YETİŞMİŞ ÇIRAK YOK”

Artık ev geçindirebilecek kadar para kazanamadıklarını belirten Doğu; “Şimdi her şey değişti. Buralar yıkıldı, döküldü. Haliyle eski halinden eser kalmadı. Birde hazır giyimde başlayınca bizim meslek tamamen öldü. Eskiden 50-60 manifaturacı varken şimdi hep topu 3 kişi kaldık. Bizden sonrada devam ettirecek olan yetişmiş bir çırak yok. Çünkü bir evi geçindirecek kadar bile kazanamıyoruz. Emekli maaşım olmasa bende devam ettiremezdim. Dükkâna, eve kira vermiyoruz. Kahve gibi alışkanlıklarımda olmayınca gelip dükkânı açıyorum, vakit geçiriyorum.” şeklinde konuştu.

“KENDİ KENDİME AĞLIYORUM”

Gazetemize konuştuğu sırada duygulanan ve göz yaşlarına hakim olamayan Mehmet Doğu; “Eskileri düşündükçe dayanamıyorum. Çarşı çok güzeldi. İnsanların birbirleriyle iletişimi, yakınlığı çok güzeldi. Hepsini çok özlüyorum. Kendi kendime kalıp o günleri düşündükçe ağlıyorum.” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.