MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kalaycı'dan Basın Açıklaması
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kalaycı'dan Basın Açıklaması
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kalaycı'dan Basın Açıklaması
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Kalaycı'dan Basın Açıklaması
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Sayın Mustafa KALAYCI’NIN TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2026 yılı Bütçesi görüşmelerinde gündeme getirdiği konuları bilgilerinize sunarız.
Asgari ücretin belirlenmesinde çalışanların geçim şartları dikkate alınmalı
Net asgari ücret, 2024 yılında yüzde 49,1; 2025 yılında yüzde 30 oranında artırılmıştır.
Yüksek enflasyon ve geçim şartları dikkate alındığında elbette asgari ücretin ve emekli aylıklarının artırılması gerekmektedir.
2026 yılında uygulanacak asgari ücretin belirlenmesinde çalışanların geçim şartlarının göz önünde bulundurulacağına inanıyoruz.
Kamuda istihdam ve ücret karmaşası giderilmeli
Memur ve memur emekli aylıkları 2024 yılında yüzde 78,1 düzeyinde artırılmıştır. 2025 ise yüzde 28,9 oranında artırılmıştır.
Kamuda istihdam karmaşasının giderilmesi, devletin asli işlerinin kadrolu personel eliyle yürütülmesi, çalışanların aylık düzeylerinin görev ve sorumluluk esasına dayalı olarak yeniden düzenlenmesi suretiyle aylıklar arasında adaletin sağlanması gerekli görülmektedir.
Ayrıca, yardımcı hizmetler sınıfı tümden kaldırılmalı ve bu sınıfta görev yapan personel kurumlarında genel idare hizmetleri kadrolarına alınmalıdır.
Emeklilere ve çalışanlara ocak ayında ilave refah payı verilmeli
SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıkları 2024 yılında yüzde 86,16; 2025 yılında ise yüzde 35 oranında artırılmıştır.
En düşük emekli aylığı 2024 yılında yüzde 66,7, 2025 yılında ise yüzde 35 oranında artırılarak 16.881 liraya yükseltilmiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi emeklilerin ve kamu çalışanlarının aylıklarına ocak ayında yapılacak artışta bütçe imkânları çerçevesinde ilave refah payı verilmesinin uygun olacağı görüşündedir.
Emekli aylıklarını iyileştirecek ve eşitsizlikleri giderecek düzenlemeler yapılmalı
Emeklilerimizin yıllarca hizmet verdikten sonra geçim kaygısı duymadan onuruna yaraşır bir hayat sürmesini temin etmek devletin önemli ve öncelikli görevlerinden biridir.
2026 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programında, aylık bağlama sisteminin kişilerin daha çok istihdamda kalmasını teşvik edecek ve mali yük getirmeyecek şekilde yeniden düzenleneceği yer almıştır.
Aslında sosyal sigorta sisteminde ödenen primler ile bağlanan emekli aylıkları arasında bir denge olması gerekmektedir. Bugün bu dengede bozulma olduğu, emekli aylıklarının yetersiz kaldığı ve ciddi eşitsizlikler oluştuğu görülmektedir.
Aylık bağlama sisteminde kişilerin daha çok istihdamda kalmasını da teşvik edecek şekilde aylık bağlama oranlarının ve büyümeden tam pay verilerek güncelleme katsayısının artırılmasını, emekli aylıkları arasında oluşan eşitsizlikleri kademeli bir şekilde giderecek düzenlemelerin yapılmasını gerekli görüyoruz.
Milliyetçi Hareket Partisi olarak BAĞ-KUR prim gün sayısının 7200'e düşürülmesi ayrıca birinci dereceye gelen memurlara 3600 ek gösterge verilmesi ve ev kadınlarına prim desteğiyle birlikte emeklilik hakkı tanınması yönündeki düzenlemelerin yapılacağına da inanıyoruz;
1992 yılında yaş haddi kaldırılmasaydı, bugün emekliler çok daha fazla maaş alacaktı
Sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği açısından ana gösterge olan aktif-pasif oranı 2022 yılında 2,01 düzeyine kadar yükselmiş iken, 2023 yılında 8 Eylül 1999 öncesi sigortalıların yaş şartının kaldırılmasının etkisiyle 1,66’ya, 2024 yılında 1,61’e ve 2025 Ağustos ayı itibarıyla 1,60 seviyesine inmiştir. Çıraklar, stajyerler ve kursiyerler hariç aktif-pasif oranı 1,52’dir.
Aktif-pasif oranındaki bozulmanın ana sebebi 33 yıl önce erken emekliliğin önünün açılmasıdır.
1986 yılında getirilen kadınlarda 50 erkeklerde 55 emeklilik yaş haddinin 1992 yılında kaldırılarak kadınlarda 38, erkeklerde 43 yaşında emekli olma yolu açılması, sosyal güvenlik sistemine devasa yük getirmiştir. 2023 yılında 8 Eylül 1999 öncesi sigortalıların yaş şartının kaldırılması da bu yükü artırmıştır. Genç emeklilik nedeniyle sistem daha uzun yıllar olumsuz etkilenecektir.
Emeklilik yaşı 1999 yılında 58-60’a, 2008 yılında 65’e yükseltilmiş olmasına rağmen erken emeklilik nedeniyle bugün itibarıyla emekli edilenlerin yaşı 48’dir.
Şüphesiz, 1992 yılında yaş haddi kaldırılmamış olsaydı bugün sosyal güvenlik sisteminin mali yapısı güçlü olacaktı, emeklilikte yaşa takılanlar diye bir durum söz konusu olmayacaktı, ayrıca emeklilerimize çok daha fazla maaş bağlanacaktı.
Sosyal güvenlik sisteminde etkin tedbirler alınmasına ihtiyaç bulunmaktadır. Prim alacakları özenli, etkin ve tavizsiz bir şekilde takip ve tahsil edilmeli, prim alacakları karşılığında edinilen taşınmazlar gerçek değeri üzerinden hızla satılarak kaynağa dönüştürülmeli, hastane, ilaç ve tıbbi malzeme ödemeleri konusunda etkin önlemler alınmalıdır.
Denetim mensuplarının özlük hakları iyileştirilmeli
Kayıt dışı istihdam ve prime esas kazancın düşük bildirilmesi önemli bir sorundur. Kayıt dışı istihdam oranı 2025 yılı ikinci çeyreği itibariyle yüzde 25,9’dur. Kayıt dışı istihdamın ve prime esas kazancın düşük bildirilmesinin önlenmesi gerekmektedir.
Kayıt dışılık, kazancın düşük beyanı, usulsüzlük ve yolsuzlukların önlenebilmesinde etkin bir denetim sisteminin varlığı büyük önem taşımaktadır. Bu itibarla denetim sisteminin görev, yetki, sorumluluk ve kurumsal yapı itibarıyla etkinleştirilmesi gerekmektedir. Denetim mensuplarının özlük haklarının iyileştirilmesini, gündelik ve konaklama ücretlerinin günün koşullarına uygun hâle getirilmesini gerekli görüyoruz.
SGK çalışanlarının tazminat ve ek ödemeleri mutlaka artırılmalı
Primlerin toplanmasında görev yapan, bu işin asıl yükünü çeken SGK çalışanlarının sorunları çözülmeli, personel ihtiyacı giderilmeli çalışanların iş yükü hafifletilmelidir. Personelin tazminat ve ek ödemeleri mutlaka artırılmalıdır.
İşsizlik oranı 29 aydır tek haneli gerçekleşmekte
Ülkemizde istihdam 2024 yılında da güçlü seyrini sürdürmüş ve önceki yıla göre 988 bin kişi artarak 32 milyon 620 bin kişi olmuştur. İşgücüne ve istihdama katılım oranları tarihi seviyelere yükselmiştir.
Son iki yılda çalışma çağındaki nüfusumuz 1 milyon 247 bin kişi artarken istihdamdaki artış 1 milyon 868 bin kişi olmuştur. İstihdam nüfus artışından 621 bin kişi daha fazla artmıştır.
İstihdamın 2025 yılında görece yatay seyretmesi, 2026 yılında 730 bin kişi artması beklenmektedir.
İşsizlik oranı 2024 yılında 0,7 puan azalarak yüzde 8,7’ye, 2025 Eylül ayı itibariyle yüzde 8,6’ya gerilemiş olup, 29 aydır tek haneli gerçekleşmektedir.
Bununla birlikte iş gücü piyasasında ara eleman sıkıntısı yaşanmakta, kalifiye eleman, çırak, usta ihtiyacı karşılanamamaktadır.
Çalışma hayatıyla ilgili köklü bir reform yapılmalı
Toplumun tüm kesimlerine insana yaraşır iş fırsatlarının sunulduğu, iş gücünün niteliğinin yükseltilip etkin kullanıldığı, ücret-verimlilik ilişkisinin güçlendirildiği, iş sağlığı ve iş güvenliği şartlarının iyileştirildiği ve etkin bir şekilde denetlendiği verimli bir iş gücü piyasası oluşturulmasını öngörüyoruz.
Eğitim istihdam planlaması yapılmasını, mesleki eğitimin güçlendirilmesini,
Dijital dönüşüm ve iklim değişikliğinin işgücü piyasasında oluşturduğu talebe yönelik olarak işgücünün niteliğinin geliştirilmesini,
Özel politika gerektiren grupların istihdam ve işgücüne katılımının güçlendirilmesini,
Çalışma çağındaki nüfusun azami oranda istihdam edilmesi, kayıt dışı istihdamın azaltılması konusunda etkin tedbirler alınmasını,
Çalışma hayatında sosyal taraflarla diyalog içerisinde tüm işçiler açısından erişilebilirliğin sağlanacağı, işçilerin kazanılmış haklarının güvence altına alındığı bireysel hesaba dayanan bir kıdem tazminatı sisteminin oluşturulmasını,
İş sağlığı ve güvenliğinin çağdaş normlarda sağlanmasını, bu alanda yürütülen hizmetlerin nitelik ve verimliliğinin artırılmasını ve denetimlerin etkinleştirilmesini,
Sendikal hakların çağdaş normlara uygun hâle getirilmesini gerekli görüyoruz.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

