Seydişehir’in Kıymetini Bilmek

Güncel (STG) - SEYDİŞEHİR TOROSLAR GAZETESİ | 08.09.2025 - 17:49, Güncelleme: 08.09.2025 - 18:45
 

Seydişehir’in Kıymetini Bilmek

Ali Saylam Köşe yazısı

Geçtiğimiz günlerde çok sevdiğim ilçemizde görev yapmış olan İlçe Jandarma Komutanımız Yahya Teğmen’i Seydişehir’de görünce içim sevinçle doldu. Seydişehir’den sonra Giresun’da görev alan şu an Diyarbakır Dicle’de bulunan Yahya Komutan, sohbetimizde Seydişehir’in gönlünde bambaşka bir yeri olduğunu söyledi. Coğrafyasının mükemmelliğinden, şehrimizin kıymetinin bilinmesi gerektiğinden bahsetti. Aslında benzer sözleri ilçemize yeni atanan Kaymakamımızdan da duymuştuk. O da Seydişehir’i gördüğünde, “sorunları az, iki yakası bir araya gelen bir şehir” demiş ve güzelliğini dile getirmişti. Gerçekten de Seydişehir; dört mevsimin yaşandığı, Akdeniz sahiline de, Konya’nın yaylasına da yakın bir konumda. Antalya’ya, Konya’ya, Ankara’ya birkaç saatlik mesafede, Torosların kalbinde bulunuyor. Doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle tam bir değerler hazinesi. Ama ne yazık ki içinde yaşayan bizler, çoğu zaman bu kıymetin farkında değiliz. Kaçımız Tınaztepe yaylalarını biliyor? Kaçımız Dikilitaş’taki Dipsiz Göl’e gitti? Kaçımız Karaviran’daki Alacadağ’a çıkıp güneşin doğuşunu izledi? Hemen yanı başımızdaki Kuğulu Park’ın Ferzene Mağarası’nı görmeye dahi çoğumuz zahmet etmedik. Oysa Seydişehir, keşfedilmeyi bekleyen sayısız güzelliğiyle bir hazine gibi. İlçemizden ayrılan dostlarımızla konuştuğumda, “Seydişehir’in kıymetini bilememişiz” sözünü hep bir ağızdan duyuyorum. Demek ki bazen insan, elindekinin değerini anlamak için ondan uzaklaşmak zorunda kalıyor. Belki de artık kendimize şu soruyu sormalıyız: Seydişehir’in kıymetini bilmek için illa uzaklara gitmek mi gerekiyor?
Ali Saylam Köşe yazısı

Geçtiğimiz günlerde çok sevdiğim ilçemizde görev yapmış olan İlçe Jandarma Komutanımız Yahya Teğmen’i Seydişehir’de görünce içim sevinçle doldu. Seydişehir’den sonra Giresun’da görev alan şu an Diyarbakır Dicle’de bulunan Yahya Komutan, sohbetimizde Seydişehir’in gönlünde bambaşka bir yeri olduğunu söyledi. Coğrafyasının mükemmelliğinden, şehrimizin kıymetinin bilinmesi gerektiğinden bahsetti.

Aslında benzer sözleri ilçemize yeni atanan Kaymakamımızdan da duymuştuk. O da Seydişehir’i gördüğünde, “sorunları az, iki yakası bir araya gelen bir şehir” demiş ve güzelliğini dile getirmişti.

Gerçekten de Seydişehir; dört mevsimin yaşandığı, Akdeniz sahiline de, Konya’nın yaylasına da yakın bir konumda. Antalya’ya, Konya’ya, Ankara’ya birkaç saatlik mesafede, Torosların kalbinde bulunuyor. Doğasıyla, tarihiyle, kültürüyle tam bir değerler hazinesi.

Ama ne yazık ki içinde yaşayan bizler, çoğu zaman bu kıymetin farkında değiliz. Kaçımız Tınaztepe yaylalarını biliyor? Kaçımız Dikilitaş’taki Dipsiz Göl’e gitti? Kaçımız Karaviran’daki Alacadağ’a çıkıp güneşin doğuşunu izledi? Hemen yanı başımızdaki Kuğulu Park’ın Ferzene Mağarası’nı görmeye dahi çoğumuz zahmet etmedik.

Oysa Seydişehir, keşfedilmeyi bekleyen sayısız güzelliğiyle bir hazine gibi. İlçemizden ayrılan dostlarımızla konuştuğumda, “Seydişehir’in kıymetini bilememişiz” sözünü hep bir ağızdan duyuyorum. Demek ki bazen insan, elindekinin değerini anlamak için ondan uzaklaşmak zorunda kalıyor.

Belki de artık kendimize şu soruyu sormalıyız: Seydişehir’in kıymetini bilmek için illa uzaklara gitmek mi gerekiyor?

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.