Rahat olun Konyaspor sessiz

Röportaj (STG) - SEYDİŞEHİR TOROSLAR GAZETESİ | 02.03.2022 - 19:37, Güncelleme: 02.03.2022 - 19:37
 

Rahat olun Konyaspor sessiz

Süleyman Sayan Köşe Yazısı

Elbette Merkez hakem kurulu atamalarını bu başlık altında hakemlere duyurmuyor ama buraya gelen ya da bizim gittiğimiz yerde hakemler bizi lime lime etmeye devam ediyor. Her sezon öncesi kendime bu sene hakemleri yazmamaya gayret edeceğim diyorum. Ancak dayanılır gibi değiller, Futbolcuların, hocaların hatta milli takımın başına yabancı getirildiği bir ülkede hakemlerin ne özelliği var demeden kendimi alamıyorum… Konyaspor camiası sessiz, sedasız, edepli yaklaşımlarla bu ligi sürdürmeyi devam ediyor. Arada bir başkan çıkıyor. Biraz sesini yükseltip kibarlık çerçevesinde açıklamalar yapıyor. Saha dışına çok çıkmadan edeple yaklaşıyorlar meselelere, ne güzel bir camia değil mi? Ancak işin birde diğer boyutu var. Ülkemizde futbolu yönetenler, ağlayana emzik veriyor. Ağlamayanı eziyor. İkinci yarının ilk maçından bu tarafa bir bakalım, hangi maçta güzel bir yönetim oldu. Konyaspor bugün zaten maçta varlık gösteremedi. Dediğimiz kaç maç var? Kocaman bir sıfır. Alanyaspor karşılaşması ise bu zaman kadar olan hataların aslında çok masum hatalar olduğunu gösterdi. Atılan goller yenilen goller verilen kararlar bu nasıl bir yönetim anlayışı anlamak mümkün değil, hakem olmadan oynansa maç inanın daha az tartışma olurdu. Konyaspor’un sayılmayan ilk golünde var sistemi nasıl devreye giriyor da, Skubic’e yapılan faulde devreye giremiyor. Biri açıklama yapsın! Bu maç hakkında fazla yazmaya çizmeye gerek yok gördük ki bir maç bir takımdan alınıp nasıl diğerine verilir. Ders konusu gibi işlenecek bir maçtı. Bu maç özelinde hak veriyorum; Maçın skorundan ve son 15 dakikalık psikolojik durumdan aslında pek de konuşmak istemediler. Kabul ama halen lig ikincisi konumundasın ve bu hafta evimizde iki haftadır tartışmalı kararlar ve çalınan 5 penaltı ile Konya’ya gelecek bir Galatasaray var. Bu maçtan öncede sadece sosyal medyadan atıp tutmak olmamalı. Galatasaray  maçında önce bu stadı bir doldurup, psikoljik baskıyı ele almak gerekiyor. Her şeyden önce hakemin verdiği kararlardan emin olabilmesini sağlamak gerekiyor. Sonra 90 dakika boyunca herkese ve herşeye rağmen nasıl şehri müdafaa yapılır göstermeli. Bu yıl bir fırsat yılıydı ancak her senede şampiyonluğa oynamıyoruz. Bu gururu ve başarıyı sürdürebilir yapma adına bu maçı kazanmak gerekiyor. Futbol takımlarının düşüş dönemlerinde, ayakları yeniden yere sağlam basması için bir İstanbul galibiyeti her zaman doping etkisi yapar, takım özgüven için acil bir galibiyet alması lazım ve bu maçta tamda aradığımız maçtır. Maçın saati günü hava durumu bahane edilecek bir maç değildir. Herkes her fırsatta şehrin ve takımın sahipsiz olduğunu söylüyor ancak önce ben ne yaptım demekle başlıyor asıl iş,  herkes üzerine düşeni yapmalı eleştiri veya tebriği maç sonuna bırakmalı diye düşünüyorum. Galatasaray’a yenilmek ligin sonumu hayır, kazanırsak şampiyon mu olacağız hayır, fakat bu özgüven bize kesinlikle gerekiyor ve en az şampiyonluk kadar önemli. Yönetime bir hatırlatma yapmak gerekirse, serzenişleri maçtan sonra değil önce yaparsanız daha etkili oluyor. Günün sözü; Haksız güç zalim, güçsüz hak çaresizdir.
Süleyman Sayan Köşe Yazısı

Elbette Merkez hakem kurulu atamalarını bu başlık altında hakemlere duyurmuyor ama buraya gelen ya da bizim gittiğimiz yerde hakemler bizi lime lime etmeye devam ediyor. Her sezon öncesi kendime bu sene hakemleri yazmamaya gayret edeceğim diyorum. Ancak dayanılır gibi değiller, Futbolcuların, hocaların hatta milli takımın başına yabancı getirildiği bir ülkede hakemlerin ne özelliği var demeden kendimi alamıyorum…

Konyaspor camiası sessiz, sedasız, edepli yaklaşımlarla bu ligi sürdürmeyi devam ediyor. Arada bir başkan çıkıyor. Biraz sesini yükseltip kibarlık çerçevesinde açıklamalar yapıyor. Saha dışına çok çıkmadan edeple yaklaşıyorlar meselelere, ne güzel bir camia değil mi? Ancak işin birde diğer boyutu var. Ülkemizde futbolu yönetenler, ağlayana emzik veriyor. Ağlamayanı eziyor. İkinci yarının ilk maçından bu tarafa bir bakalım, hangi maçta güzel bir yönetim oldu. Konyaspor bugün zaten maçta varlık gösteremedi. Dediğimiz kaç maç var? Kocaman bir sıfır.

Alanyaspor karşılaşması ise bu zaman kadar olan hataların aslında çok masum hatalar olduğunu gösterdi. Atılan goller yenilen goller verilen kararlar bu nasıl bir yönetim anlayışı anlamak mümkün değil, hakem olmadan oynansa maç inanın daha az tartışma olurdu. Konyaspor’un sayılmayan ilk golünde var sistemi nasıl devreye giriyor da, Skubic’e yapılan faulde devreye giremiyor. Biri açıklama yapsın! Bu maç hakkında fazla yazmaya çizmeye gerek yok gördük ki bir maç bir takımdan alınıp nasıl diğerine verilir. Ders konusu gibi işlenecek bir maçtı.

Bu maç özelinde hak veriyorum; Maçın skorundan ve son 15 dakikalık psikolojik durumdan aslında pek de konuşmak istemediler. Kabul ama halen lig ikincisi konumundasın ve bu hafta evimizde iki haftadır tartışmalı kararlar ve çalınan 5 penaltı ile Konya’ya gelecek bir Galatasaray var. Bu maçtan öncede sadece sosyal medyadan atıp tutmak olmamalı.

Galatasaray  maçında önce bu stadı bir doldurup, psikoljik baskıyı ele almak gerekiyor. Her şeyden önce hakemin verdiği kararlardan emin olabilmesini sağlamak gerekiyor. Sonra 90 dakika boyunca herkese ve herşeye rağmen nasıl şehri müdafaa yapılır göstermeli.

Bu yıl bir fırsat yılıydı ancak her senede şampiyonluğa oynamıyoruz. Bu gururu ve başarıyı sürdürebilir yapma adına bu maçı kazanmak gerekiyor. Futbol takımlarının düşüş dönemlerinde, ayakları yeniden yere sağlam basması için bir İstanbul galibiyeti her zaman doping etkisi yapar, takım özgüven için acil bir galibiyet alması lazım ve bu maçta tamda aradığımız maçtır. Maçın saati günü hava durumu bahane edilecek bir maç değildir. Herkes her fırsatta şehrin ve takımın sahipsiz olduğunu söylüyor ancak önce ben ne yaptım demekle başlıyor asıl iş,  herkes üzerine düşeni yapmalı eleştiri veya tebriği maç sonuna bırakmalı diye düşünüyorum.

Galatasaray’a yenilmek ligin sonumu hayır, kazanırsak şampiyon mu olacağız hayır, fakat bu özgüven bize kesinlikle gerekiyor ve en az şampiyonluk kadar önemli.

Yönetime bir hatırlatma yapmak gerekirse, serzenişleri maçtan sonra değil önce yaparsanız daha etkili oluyor.

Günün sözü; Haksız güç zalim, güçsüz hak çaresizdir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.