İYİ PARTİ İLÇE TEŞKİLATINDAN BASIN AÇIKLAMASI

Öte yandan iktidarın okullarda ücretsiz yemek vaadini hatırlatan İyi Parti ilçe Başkanı Yılmaz Dönderici, “Şimdi burada İktidara sesleniyoruz; hadi bakalım seçim döneminde, bizden kopya çekerek verdiğiniz ücretsiz yemek sözünü yerine getirin! “ dedi. İyi Parti ilçe teşkilatı basın açıklaması öncesinde öğrenci andını okuyan İyi Parti İlçe Başkanı Yılmaz Dönderici: “2023-24 öğretim yılı bu gün çalan ders zili ile birlikte başladı.16 milyon öğrenci,22 milyon Veli, 1,5 milyon öğretmen ve diğer yardımcı personel ile beraber neredeyse Ülke nüfusunun yarısından fazlasını ilgilendiren bir ders yılına başladık. Yeni ders yılımızın öğrenci ve öğretmenlerimizle birlikte başarılarla dolu bir yıl olmasını dilerim. Ama ne yazık ki Türk Eğitim camiası büyük sorunlarla boğuşmak zorunda kalmıştır. Öğrenci, Öğretmen ve Velilerimizin çözüm bekleyen birçok derdi bulunmaktadır. Bu problemlere çözüm bulunması dileklerimizle bu toplantı ve açıklamayı yapmayı uygun gördük. En başta Anayasamız da ön görülen Milli Manevi değerlere saygılı bilimsel çağdaş laik eğitimden uzaklaştırılmış ideolojik hedefler doğrultusunda tarikat ve cemaatlere teslim edilmiş Liyakat ve gerçek bilimsel eğitimden uzak bir sisteme çocuklarımız mahkûm edilmiştir. Adından da anlaşılacağı üzere Milli Eğitim sistemimize millîlik vasfı kazandırılmalıdır. Köy Enstitülerinin kapatılması ile başlayıp Köy okullarının kapatılmasına kadar varan sürece son verilip, Köy okulları yeniden açılmalı, taşımalı sistem garabetine son verilip Köylerimizin boşalması ve Köylülerimizin üretimden kopması önlenmelidir. Mecburi olan 12 yıllık eğitim ücretsiz, fırsat eşitliğine dayalı olmalı öğrencilerin kitap kırtasiye giderleri devlet tarafından karşılanmalıdır. Zorunlu eğitimin ilk 8 sınıfında çocuklarımızın % 40'ı okula aç gitmekte,2 milyonu aşkın çocuğumuzun ailesi açlık sınırının altında yaşamaktadır. Bu sebeple ilk 8 yıllık dönemde iktidar İYİ Parti olarak bizim programımızdan çalarak seçim öncesi söz verdiği şekilde en az bir öğün çocuklarımıza yemek verilmelidir. Sınıf derslik sayısı artırılmalı. Öğretmen açığı kapatılmalı, atanmayan Öğretmenlerin ataması yapılmalı, sözleşmeli Öğretmenlik sistemine son verilerek bu öğretmenler kadroya geçirilmeli. Böylece Sınıf mevcudiyetleri azaltılarak öğretmenlerin öğrencileriyle daha sıkı iletişim kurup iyi bir eğitim öğretim sağlanmalıdır. Bu konu, devletimizin varlığının ilelebet korunmasıyla da doğru orantılıdır. Bilinmelidir ki; Vakıflar, cemaat, tarikat, dernek grup ve benzeri din eğitimi adına MEB müfredatı dışında birtakım faaliyetlerde bulunmak, ülkemizdeki eğitim ve öğretim sürecini olumsuz etkiliyor. Zira bu tür faaliyetlerde bulunan grupların hangi müfredata, hangi programa bağlı kaldıkları da meçhuldür ve bu durum oldukça tehlikelidir. Şunu özellikle belirtmek isteriz ki; çağdaş ve modern eğitim ile birlikte, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması her zaman olduğu gibi öncelikli talebimizdir. Bıkmadan usanmadan, her türlü mecrayı kullanarak her fırsatta bu talebimizi haykırıyoruz, çünkü ülkemizin temel sorunu budur” diye konuştu. Andımız’ın yasaklanmasına tepki gösteren Dönderici: “Türk eğitim sisteminde bilinçli bir yozlaştırmayı beraberinde getirdi. Yargı kararına rağmen keyfi bir uygulama ile Andımız’ın yasaklanması dahi Milli Eğitim ideallerimize vurulan en ağır darbelerden biri olmuştur. Çocuklarımızın, “Ne mutlu Türküm diyene!” diye haykırmasından rahatsızlık duyanların gerçek niyetinin, kimliksiz bir zihniyete sahip, kula kulluk eden bağımlı bireyler yetiştirmek olduğu net biçimde anlaşılmıştır. Türk Eğitim Sistemi’nde; Atatürk ilke ve devrimleri esas olmalı, milli ve manevi hassasiyetler korunup kollanmalı, laik ve bilimsel eğitim ilkelerine uyumlu politikalar üretilmelidir. Aynı şekilde; devlet denetiminde olması gereken okullarımızda ve öğrenci yurtlarımızda, dar ve sabit gelirli ailelerin çocuklarını ücretsiz yararlandırmaları esas alınmalıdır. Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızda, milli bilincin ve ulusal değerlerimize aidiyet duygusunun güçlenmesi için; yargı kararına rağmen yasaklanan ‘Andımız’ tekrar bütün yurt sathında okutulmaya başlanmalıdır” ifadelerine yer verdi.