Seydişehir’de Çocukluğumun Bayramları

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 22.05.2020 - 03:45, Güncelleme: 22.05.2020 - 03:45
 

Seydişehir’de Çocukluğumun Bayramları

Emekli Öğretmen Müşerref Özdemirci’nin Seydişehir’de yaşanan eski bayramları anlatan şiiri…

Sen hiç bilir misin? Bayram gelmeden yaşanan bayram coşkusunu.. Hatırlar mısın? Özene, bezene yapılan bayram hazırlıklarını, alınan kunduranı, dikilen allı güllü fistanını… Hiç yattın mı ki baş ucuna sakladığın iskarpinin ile.. Gösterdi değil mi? Sende entarini, mintanını bakın diye.. Vay be! Ne çok sevinirdik bayramdan bayrama alınan iki bir şeyle öperdik ana baba elini sağolun diye… Hatırlarsın değil mi afere gününü.. Güneş doğmadan kalktığını, dışarıdan taşınan arefe suyunu, yapılan mezar ziyaretlerini, dökülen gözyaşlarını… Her kapı önünde bir süpürge, temizlenen Seydişehir sokaklarını.. Ya o zevkle yenilen bayram yemeklerini. Meşhurdur anaların su böreklerini, tat oğlanın mis kokulu güveçlerini, yapılan dualarda edilen şükürleri… Unutmak mümkün mü kapı önünde dizilen çocuklara verilen bayram şekerleri, 5-10 kuruş için öpülen eş dost elleri… Sende bindin mi Ömer amcanın tahta salıncağına? Yalvardın mı beş kuruşluk daha salla… Yedin mi Helvacı ömer amcanın kitirdik helvasından, sapından tutup yaladın mı dondurmacı Ali amcanın dondurmasından… Ah be! Ne güzel bayramdı onlar. Yoksa herşey gerilerde mi kaldı? Hayır hayır yine bayramlar var. Yine kutlanıyor bayramlar. Gel gör ki sevinçler o sevinç değil, coşkular o coşku değil. Ah ne yaparsın çocuklarda çok doyumsuz fakat mutlu değil.
Emekli Öğretmen Müşerref Özdemirci’nin Seydişehir’de yaşanan eski bayramları anlatan şiiri…

Sen hiç bilir misin?

Bayram gelmeden yaşanan bayram coşkusunu..

Hatırlar mısın?

Özene, bezene yapılan bayram hazırlıklarını, alınan kunduranı, dikilen allı güllü fistanını…

Hiç yattın mı ki baş ucuna sakladığın iskarpinin ile..

Gösterdi değil mi? Sende entarini, mintanını bakın diye.. Vay be!

Ne çok sevinirdik bayramdan bayrama alınan iki bir şeyle öperdik ana baba elini sağolun diye…

Hatırlarsın değil mi afere gününü..

Güneş doğmadan kalktığını, dışarıdan taşınan arefe suyunu, yapılan mezar ziyaretlerini, dökülen gözyaşlarını…

Her kapı önünde bir süpürge, temizlenen Seydişehir sokaklarını..

Ya o zevkle yenilen bayram yemeklerini.

Meşhurdur anaların su böreklerini, tat oğlanın mis kokulu güveçlerini, yapılan dualarda edilen şükürleri…

Unutmak mümkün mü kapı önünde dizilen çocuklara verilen bayram şekerleri, 5-10 kuruş için öpülen eş dost elleri…

Sende bindin mi Ömer amcanın tahta salıncağına?

Yalvardın mı beş kuruşluk daha salla…

Yedin mi Helvacı ömer amcanın kitirdik helvasından, sapından tutup yaladın mı dondurmacı Ali amcanın dondurmasından…

Ah be!

Ne güzel bayramdı onlar. Yoksa herşey gerilerde mi kaldı?

Hayır hayır yine bayramlar var.

Yine kutlanıyor bayramlar.

Gel gör ki sevinçler o sevinç değil, coşkular o coşku değil.

Ah ne yaparsın çocuklarda çok doyumsuz fakat mutlu değil.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.