SEYYİD HARUN VELİ’NİN KONYA’DA İKİ YIL KONAKLAYIP, İBADET ETTİĞİ TAŞ MESCİT

Güncel (STG) - SEYDİŞEHİR TOROSLAR GAZETESİ | 04.07.2023 - 13:39, Güncelleme: 09.07.2023 - 21:27
 

SEYYİD HARUN VELİ’NİN KONYA’DA İKİ YIL KONAKLAYIP, İBADET ETTİĞİ TAŞ MESCİT

Merhabalar değerli tarih dostları Soyu Peygamber Efendimizin soyundan gelen Seyyid Harun Veli, Horasan’ da emir iken kulağına gelen ”Ya Harun Rum’a çık. Karaman’da Küpe Dağı’nın canibine bir şehir kur.” sesi üzerine yaklaşık kırk kişiden oluşan kafile ile Horasan’dan Seydişehir’e gelerek, çiğdem tepesi üzerine Seydişehir’i kurmuştur.

  Seyyid Harun Veli’ nin Horasan’dan Seydişehir’e olan bu yolcuğunun detaylarını Seyyid Harun Veli’nin dokuzuncu kuşaktan torunu Şeyh Musa’nın 1554 yılında yazdığı ”Malakalat-ı Seyyid Harun Veli” adlı eserden öğreniyoruz. Esere göre Seyyid Harun Veli Horasan’dan çıktıktan sonra İlk olarak Bağdat’a gelir ve kırk gün burada kalır. Ardından Anadolu’ya geçer ve Selçuklu Başkenti Konya’ya gelir. Hacı Ferruh Mescidi’nde, (Bugün bilinen isimleri ile Taş Mescit veya Akçagizlenmez Mescidİ)  iki yıl konaklar ve ibadet eder. Esere göre Mevlana Celeddin Rumi ve Hoca Fakih vefat etmeden önce sevenlerine “ Benden sonra Horasan’dan bir büyük evliya gelecek” diyerek Seyyid Harun’un geleceğini Konyalılara vasiyet etmiştir. Konya halkı vasiyet edilen kişinin Seyyid Harun Veli olduğunu anladıktan sonra kendisine yoğun bir ilgi göstermiş, Konya’dan göndermek istememiş fakat Seyyid Harun ilahi bir emir üzere yola çıktığını ve yola devam etmesi gerektiğini söyleyerek Konya’dan ayrılmıştır. Seyyid Harun Veli’ nin Konya’da konakladığı bu iki yıl süresi içinde neler yaptıği, kimlerle görüştüğü veya niçin bu mescidi seçtiği konusunda eserde herhangi bir bilgi bulunmuyor. Fatih Sultan Mehmet dönemi kayıtlarından burada mescit ile birlikte bir kütüphane ve mektep bulunduğu ve mütevellisinin Seyyid Mahmud isminde bir zat olduğunu biliyoruz. Seyyid Harun Veli Konya’ya geldiği zaman da burada seyyidlerin görevli olabileceğini ve kütüphaneden faydalanmak maksadıyla bu mescidi tercih etmiş olabileceğini düşünebiliriz. Seyyid Harun Veli’nin Konya’da konakladığı yıllarda Selçuklu tahtında Sultan II. Gıyaseddin Mesud oturuyordu. Seydişehir’in bugun adı Madenli, eski adı Mesudiye köyü de adını, II.Gıyaseddin Mesud’dan almıştır. Gıyaseddin Mesud köyde konakladığı için adı köye verilmiştir. Seyyid Harun Veli ile II. Gıyaseddin Mesud’un bilinen bir ilişkisi olmasa da böyle ilginç bir ortak noktaları olduğunu söyleyebiliriz. Konya merkez Meram ilçesi, Uzunharmanlar caddesi üzerinde bulunan mescit, Anadolu Selçuklu sultanı İzzeddin Keykavus döneminde hazineden sorumlu Emir Hacı Ferruh tarafından 1215 yılında yaptırılmıştır. Merhum İbrahim Konyalı’nın naklettiğine göre, Hacı Ferruh bu mescidi yaptıracağı zaman mimar Ramazan Efendiye ; “Bana tamamı taştan bir mescit ve mektep yap. Taşlar birbirine öyle intizamla kenetlensin ki hiç bir yerine akçe bile gizlenemesin” demiş bu hikâye üzerine mescidin adı Akçagizlenmez Mescidi olarak anılmıştır. Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat kış aylarını Antalya ve Alaiye’de geçirirdi. Antalya ‘ya Beyşehir üzerinden gider ve göl kıyısındaki Kubadabad Sarayı’nda konaklardı. Konya - Antalya arasında giden deve kervanları da üzerinde birçok kervansaray bulunan bu ticaret yolunu takip ederdi. Konya’dan Seydişehir’e de bu yol üzerinden ulaşılırdı. Seyyid Harun Veli ise, bu güzergâh yerine o yıllarda Botsa, Detse, Klistra gibi köylerinde gayrimüslimlerin yoğun olarak yaşadığı Hatunsaray Nahiyesi üzerinden Seydişehir’e gelmeyi tercih etmiştir. Yol üzerinde bulunan gayrimüslim beldelerini irşat ederek,  zaviye ve mescitler inşa ederek, yıllar süren yolculuk sonrası Seydişehir’e ulaşmıştır. Seyyid Harun Veli’nin sadece Konya il sınırları içerisindeki güzergâhını takip ederek bile onun asıl amacının sadece bir şehir kurmak değil bölgeyi irşat etmek ve Müslüman bir Türk yurdu hâline getirmek olduğunu anlamak mümkündür. Yeniden görüşmek dileğiyle... Muhammed Kemal ERDEM m_k_erdem@hotmail.com  İnstagram/ Twitter : eski_seydisehir & eski_konya Kaynaklar; M. Çağatay ULUÇAY, Makalat-ı Seyyid Harun, Belleten ,Türk Tarih Kurumu, 1946, sf. 763 Cemal KURNAZ, Malakat-ı Seyyid Harun, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1991, sf. 29 İbrahim Hakkı KONYALI; Konya Tarihi, Konya Büyükşehir Belediyesi Yayınları, 2007, sf. 253-254 Mehmet ÖNDER; Mevlana Şehri Konya,  Güven Matbaası, 1971, sf. 121-122 Doğan YÖRÜK; Konya Araştırmaları – Göç Ve İskân, Palet Yayınları, 2017, sf. 114-116 Mehmet Altay KÖYMEN; Büyük Alaeddin Keykubat ve Zamanı, Kronik Yayınevi, 2020, sf. 271 Mehmet Emin ŞEN; ”Bir Şehir Kurucusu Olarak Seyyid Harun Veli” SDÜ Fen Edebiyat Fak. Sosyal Bilimler Dergisi, Nisan 2022 Banu DURGUNAY; ”Seydişehir İlçesinin Köy Adları üzerine bir inceleme.” Adlı makalesi , 2017    
Merhabalar değerli tarih dostları Soyu Peygamber Efendimizin soyundan gelen Seyyid Harun Veli, Horasan’ da emir iken kulağına gelen ”Ya Harun Rum’a çık. Karaman’da Küpe Dağı’nın canibine bir şehir kur.” sesi üzerine yaklaşık kırk kişiden oluşan kafile ile Horasan’dan Seydişehir’e gelerek, çiğdem tepesi üzerine Seydişehir’i kurmuştur.

 

Seyyid Harun Veli’ nin Horasan’dan Seydişehir’e olan bu yolcuğunun detaylarını Seyyid Harun Veli’nin dokuzuncu kuşaktan torunu Şeyh Musa’nın 1554 yılında yazdığı ”Malakalat-ı Seyyid Harun Veli” adlı eserden öğreniyoruz. Esere göre Seyyid Harun Veli Horasan’dan çıktıktan sonra İlk olarak Bağdat’a gelir ve kırk gün burada kalır. Ardından Anadolu’ya geçer ve Selçuklu Başkenti Konya’ya gelir. Hacı Ferruh Mescidi’nde, (Bugün bilinen isimleri ile Taş Mescit veya Akçagizlenmez Mescidİ)  iki yıl konaklar ve ibadet eder.

Esere göre Mevlana Celeddin Rumi ve Hoca Fakih vefat etmeden önce sevenlerine “ Benden sonra Horasan’dan bir büyük evliya gelecek” diyerek Seyyid Harun’un geleceğini Konyalılara vasiyet etmiştir. Konya halkı vasiyet edilen kişinin Seyyid Harun Veli olduğunu anladıktan sonra kendisine yoğun bir ilgi göstermiş, Konya’dan göndermek istememiş fakat Seyyid Harun ilahi bir emir üzere yola çıktığını ve yola devam etmesi gerektiğini söyleyerek Konya’dan ayrılmıştır.

Seyyid Harun Veli’ nin Konya’da konakladığı bu iki yıl süresi içinde neler yaptıği, kimlerle görüştüğü veya niçin bu mescidi seçtiği konusunda eserde herhangi bir bilgi bulunmuyor. Fatih Sultan Mehmet dönemi kayıtlarından burada mescit ile birlikte bir kütüphane ve mektep bulunduğu ve mütevellisinin Seyyid Mahmud isminde bir zat olduğunu biliyoruz. Seyyid Harun Veli Konya’ya geldiği zaman da burada seyyidlerin görevli olabileceğini ve kütüphaneden faydalanmak maksadıyla bu mescidi tercih etmiş olabileceğini düşünebiliriz.

Seyyid Harun Veli’nin Konya’da konakladığı yıllarda Selçuklu tahtında Sultan II. Gıyaseddin Mesud oturuyordu. Seydişehir’in bugun adı Madenli, eski adı Mesudiye köyü de adını, II.Gıyaseddin Mesud’dan almıştır. Gıyaseddin Mesud köyde konakladığı için adı köye verilmiştir. Seyyid Harun Veli ile II. Gıyaseddin Mesud’un bilinen bir ilişkisi olmasa da böyle ilginç bir ortak noktaları olduğunu söyleyebiliriz.

Konya merkez Meram ilçesi, Uzunharmanlar caddesi üzerinde bulunan mescit, Anadolu Selçuklu sultanı İzzeddin Keykavus döneminde hazineden sorumlu Emir Hacı Ferruh tarafından 1215 yılında yaptırılmıştır. Merhum İbrahim Konyalı’nın naklettiğine göre, Hacı Ferruh bu mescidi yaptıracağı zaman mimar Ramazan Efendiye ; “Bana tamamı taştan bir mescit ve mektep yap. Taşlar birbirine öyle intizamla kenetlensin ki hiç bir yerine akçe bile gizlenemesin” demiş bu hikâye üzerine mescidin adı Akçagizlenmez Mescidi olarak anılmıştır.

Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat kış aylarını Antalya ve Alaiye’de geçirirdi. Antalya ‘ya Beyşehir üzerinden gider ve göl kıyısındaki Kubadabad Sarayı’nda konaklardı. Konya - Antalya arasında giden deve kervanları da üzerinde birçok kervansaray bulunan bu ticaret yolunu takip ederdi. Konya’dan Seydişehir’e de bu yol üzerinden ulaşılırdı.

Seyyid Harun Veli ise, bu güzergâh yerine o yıllarda Botsa, Detse, Klistra gibi köylerinde gayrimüslimlerin yoğun olarak yaşadığı Hatunsaray Nahiyesi üzerinden Seydişehir’e gelmeyi tercih etmiştir. Yol üzerinde bulunan gayrimüslim beldelerini irşat ederek,  zaviye ve mescitler inşa ederek, yıllar süren yolculuk sonrası Seydişehir’e ulaşmıştır.

Seyyid Harun Veli’nin sadece Konya il sınırları içerisindeki güzergâhını takip ederek bile onun asıl amacının sadece bir şehir kurmak değil bölgeyi irşat etmek ve Müslüman bir Türk yurdu hâline getirmek olduğunu anlamak mümkündür.

Yeniden görüşmek dileğiyle...

Muhammed Kemal ERDEM

m_k_erdem@hotmail.com

 İnstagram/ Twitter : eski_seydisehir & eski_konya

Kaynaklar;

M. Çağatay ULUÇAY, Makalat-ı Seyyid Harun, Belleten ,Türk Tarih Kurumu, 1946, sf. 763

Cemal KURNAZ, Malakat-ı Seyyid Harun, Türk Tarih Kurumu Yayınları, 1991, sf. 29

İbrahim Hakkı KONYALI; Konya Tarihi, Konya Büyükşehir Belediyesi Yayınları, 2007, sf. 253-254

Mehmet ÖNDER; Mevlana Şehri Konya,  Güven Matbaası, 1971, sf. 121-122

Doğan YÖRÜK; Konya Araştırmaları – Göç Ve İskân, Palet Yayınları, 2017, sf. 114-116

Mehmet Altay KÖYMEN; Büyük Alaeddin Keykubat ve Zamanı, Kronik Yayınevi, 2020, sf. 271

Mehmet Emin ŞEN; ”Bir Şehir Kurucusu Olarak Seyyid Harun Veli” SDÜ Fen Edebiyat Fak. Sosyal Bilimler Dergisi, Nisan 2022

Banu DURGUNAY; ”Seydişehir İlçesinin Köy Adları üzerine bir inceleme.” Adlı makalesi , 2017

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.