3 Nisan 1989 tarihli Yeni Seydişehir gazetesinde yerel seçimlerin hemen akabinde yayınlanan ‘26 Martın Ardından’ başlıklı 25 yıl öncesine ait köşe yazımı bugün okuyucularımla paylaşmak istedim… Değişeni sadece isimler ve rolleri… Manidar buldum… Hem Nostalji olsun… Hem de hepimizin kulağına küpe olsun diye… 26 MART’IN ARDINDAN (İlk yayınlanma tarihi 3 Nisan 1989 Yıl; 6 Sayı:334 Yeni Seydişehir Gazetesi) “Yaklaşık 3-4 aydır süren seçim havası, merak, stres 26 Mart akşamı SHP’nin 262 oy fark ile seçimi almanın ardından sona erdi. Seydişehir hiçbir seçimde bu kadar renkli, bu kadar heyecanlı olmamıştı. Caddelerde, Sokak aralarında oluşan konvoylar, kulisler demokrasinin güzelliklerini kanıtlayıcı özellikteydi. Propaganda sesince yapılan dedikodular, suçlamalar, bilinçli bilinçsiz cepheleşmeleri ve bütün bunların sonucunda da pişmanlıkları, üzüntüyü ve başarmanın verdiği sevinç görüntülerini seçmenin yüz ifadelerinde görmek mümkündü. Peki, seçmen neden bu kadar çok üzülüp bu kadar çok seviniyor? Seydişehir’de seviyenin çok düşük oluşundan mı, yoksa zıtlaşmanın aşırı boyutlarda oluşundan mı? 26 Mart’a kadar her kesimden seçmenle konuştuk. Belediyeden beklentilerini sorduk. Seydişehir’e belediye daha neler yapabilir? Belediye Başkanlığı kazanıldığı takdirde personel üzerinde kim ne yapar? Ne gibi değişiklikler olur? Konuştuğumuz seçmenler, ilçenin sorunlarından bahsederken samimiyetin dozu arttıkça söylemek istemediği, fakat dimağında yer alan menfaatçi yönlerini de açığa çıkartmaktan kaçınmıyordu. Bu tür olaylar olacak. Seçmenin ağzına kilit vuramazsınız. Ama gerçek değerlendirme tavanda yapılacak sonuçları seçmene aksedecek son notu yine seçmen verecek. ‘İşimiz düşerse şu isme yaptırabiliriz ama şu isim işimize gelmez’ diyenler hangi işten bahsediyor, ilçeye hizmeti hangi anlamda değerlendiriliyor çok anlamış değilim doğrusu. Bu zihniyete göre 10696 seçmenin arzuları gerçekleşmeyecek mi? Şayet sonuç tam tersi olsaydı diğer seçmenlerin arzuları mı gerçekleşmeyecekti? Tamamıyla yanlış bu zihniyetler umarız zamanla değişir. Her olaya objektif bakılır. Önce şehrimize hizmet düşünülür. Ve bu zihniyet tavan tarafından çürütülür. Çıkarcı beklentilere ‘dur’ denilir. Halkın verdiği dersi kimse veremez. Halktan icazet alamayan kimse arzuladığı yere gelemez. İşte ANAP gerçeği… Dürüst, temkinli, ölçülü olmak her yönü ile aşırıya kaçmamak, en güzeli, en hayırlısı. Kim seçilirse seçilsin idareci olmak çok zor. Seydişehir’de daha da zor. 26 Mart mahalli seçiminde ipi göğüsleyen SHP adayı yeni Başkan Mevlüt Kılınçoğlu’nu kutlar başarılar dilerim.” Hülasası… Düne ait her şeyin bugün için anlamlı olduğu kanaatindeyim… Bu vesile ile ilçemize çakıl taşı büyüklüğünde hizmet eden insanların cümlesini saygı ve sevgiyle yâd ediyorum… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “Geçmişin gerçekleri değil, bunların bizim için ne ifade ettiği, hayatımızı şekillendirir.” Brian Friel