Bu haftaya kadar sabırla bekledik... 10 Hafta geçtiğinde belirli bir oyun planımız, belirli bir sistemimiz ve bir oyun kimliğimiz olur diye ummuştum. Yanılmışım! Bu anlayışla Konyaspor bir arpa boyu yol ilerleyemez! Konyaspor ne oynuyor? Konyaspor’un sistemi ne? Konyaspor nasıl düzelir? Ali Çamdalı ve ekibi niçin hala görevde ? Konyaspor ne zaman tat verecek? Konyaspor, bu anlayış ile ligi nerede bitirecek? Çamdalı giderse kim gelecek? Bu soruların cevabı da kocaman bir soru işareti…
Ligimizin en altından en üstüne kadar sıralamadaki tüm takımların bir oyun anlayışı var! Bazen başarılı bazen başarısız ama bir sistemleri var. Bugün sokağa çıksak Konyaspor’un sistemi ne diye sorsak kimse mantıklı bir cevap veremez. Çünkü 10 hafta geçmiş Konyaspor’un hali hazırda bir sistemi yok! Saman alevi gibi defansif özellikleri göz önüne getirirken, ligin en çok gol yiyen 3.takımı olduğumuzu hatırlatmak isterim. Duran toplar olmasa gol atacak bir varyasyonu olmayan bir takımız. Daha takımın iskeleti bile oluşmadı.
Gaziantep futbol kulübü 6 puan ile ligin dibine demir atmış bir takımlardandı. Selçuk hoca eleştiriliyor, Oyun eleştiriliyor. Ama biz çıkıp yine zor durumdaki bir takıma hayat verdik! Bozuk saat bile günde 2 defa doğru gösterir sözünden hareketle, Samsun ve Eyüp galibiyetleri gözleri boyadı. Sen bugün bu durumda ki Antep’i yenemiyorsan, maçtan sonra dalga geçer gibi, attığımız gol planlarımızı bozdu diye açıklama yaparsan, çoktan gitme vaktiniz gelmiştir. Çamdalı şöyle dursun, pro lisanslı Albayrak’ın her maç sonu komik açıklamaları…
Gaziantep maçı aslında beklediğimden güzel başladı. Birkaç istatistik ile açıklamaya çalışayım. İlk yarı bittiğinde Konyaspor 9 defa kaleyi yoklamış, 1,45 XG yakalamış. Buna karşılık Antep’in sadece 3 denemesi ve 0,33 XG’si var! Dosta korku düşmana güven veren teknik heyetimiz ne yaptı da ikinci yarı şöyle bir istatistik oluştu. Konyaspor 0 şut 0 köşe atışı sıkı durun XG 0! Yani gol beklentisi yok! Antep ise 9 defa denemiş bu arayıştan 2 gol daha bulup, attığından fazlasını kaçırmış!
Şimdi niye böyle oldu! Beraberliğe üzüleceğiniz bir maçtan, neredeyse tarihi fark yiyerek ayrılmayı başarmanıza nasıl ramak kaldı? Maçın ilk yarım saatlik diliminden sonra kaleye şutu olmayan bir takım, 75.dakikadan sonra havlu attı. Düşünün Teknik direktörsünüz, Öne geçtiğiniz maçta geriye düştünüz oyuna alacağınız isim Jevtovic mi olur? Elinizde ki orta sahalar içinde en düz adamı almak nedir? Hadi aldın çıkacak oyuncu Bazoer mi olur? Daha kötü ne yapabilirler diye düşünürken forveti çiftleyip orta sahayı teslim etmeye karar vermeleri aslında pimi çekmişti. Boateng çıkarıp, orta sahanın tüm yükünü Marko’ya bırakmak! Hocam kusura bakma 5 forvetle de oynasan, topun önce oraya gitmesi gerekmez mi? 3. Golden sonra oyun zaten tek kaleye döndü. Oyuncularımız çoktan havluyu atmıştı. Ali Çamdalı’da Konyaspor’da aslında bir anlamda bağlarını koparmış oldu. Bu takım daha kötü oynatılamazdı. Gelelim hocayı yolladıktan sonra kim teknik adam olacak kısmına! Eğer Çamdalı gittikten sonra arayıp daha kötü bir teknik ekip bulacaksanız Çamdalı durduğu yerde dursun!
Birde Federasyona birkaç laf edelim. Türkiye kupasında, ligde pazar günü maç yapmış takıma, Salı günü maç veriyorsunuz, siz şaka mısınız? Dünyanın neresinde böyle bir uygulama var? Cumartesi maç yapan takımlara Çarşamba maç vermek nedir? Yine Cumartesi maç yapan takıma Perşembe maç vermek sizin fikstürü kim hazırlıyor Allah aşkına?
Kısacası yine hüsran yine hüsran…
Maçın sözü: Rüyalarınızı gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır.