1899’un Seydişehir Kenti

Kültürümüz (SEYDİŞEHİR TOROSLAR GAZETESİ) - SEYDİŞEHİR TOROSLAR GAZETESİ | 03.12.2021 - 23:56, Güncelleme: 03.12.2021 - 23:56
 

1899’un Seydişehir Kenti

Tarihçi Ercan Arslan

19.Yüzyıl sonlarında Konya Vilayetine bağlı bir kaza olan Seydişehir; Küpe Dağı adıyla bilinen Keşiş ve Anamas Dağ silsilesinin eteğinde Konya’ya 90 km mesafede bulunuyordu. Kasabanın hava ve suyu pek latif idi. Kent merkezine üç kilometre mesafede Beldibi, ve İçeri Kışla mevkilerinden çıkan sularla, Seydişehir ve Karaviran gölleri arasında oluşan bataklıklar gerek kasabanın gerekse civardaki dokuz köyün havasını etkilemekteydi. Yağışlı aylarda kasaba arazisinin büyük bir bölümü sular altında kalmaktaydı. Ahali bu durumdan pek zarara uğramaktaydı. Konya Valiliği ve Seydişehir Belediyesi işbirliği ile görevlendirilen ameleler marifetiyle bu bataklıkların kurutulması yönünde önemli işler yapılmaktaydı. Seydişehir Kazasının Kaymakamı İbrahim Hakkı Efendi, Naibi Ömer Lütfi Efendi, Mal Müdürü Tevfik Efendi, Tahrirat Kâtibi Hakkı Efendi, Müftü İbrahim Hakkı Efendi idi. Kaza İdare Meclisi şu isimlerden oluşmaktaydı: Azayı Tabiiye; Naip, Müftü, Mal Müdürü, Tahrirat Kâtibi. Azayı Müntehibe; Hafız İsmail Efendi, İsmail Hakkı Efendi, Refet Efendi, Mehmet Efendilerden oluşmaktaydı. Seydişehir Bidayet Mahkemesi Reisi Ömer Lütfi Efendi, Aza Hüseyin Efendi, Nafiz Efendi, Mahkeme Başkatibi Hacı Mustafa Efendi, Müstantık Muavini (Sorgu Hakimi) Kamil Efendi, İkinci Katip Abdurrahman Efendi idi. 1899’da Seydişehir Belediye Başkanı Hacı Şükrü Efendi idi. Azalar Hacı Hafız Efendi, Hacı Abdullah Efendi, Hacı Mehmed Efendi idi. Belediye Katibi Asaf Efendi (Yunan Madalyası mevcut) idi. Seydişehir’de Ziraat Bankası Şubesi Mevcuttu. Başkanı Hakkı Efendi idi. Azalar Mehmed Bey, Hacı Abdullah Efendi, Hacı Mehmed Ağa idi. Muhasebe Katibi Tevfik Efendi idi. Ziraat ve Ticaret Odası Başkanı Mehmet Bey idi. Azalar Sabri efendi ile Refet Efendi idi. Seydişehir Maarif İdaresi Başkanı Müderris Hüseyin Efendi idi. Azalar ise Rüştiye Muallimi Mehmet Şükrü Efendi, Ballı İsmail Efendi, Nafiz Efendi, Mazhar Efendi idi. Seydişehir’deki diğer memurlar ise Tapu katibi Tevfik Efendi, Nüfus Memuru Haydar Efendi, Katip Mehmet Ali Efendi, Reji Memuru Mazhar Efendi, Duyun-u Umumiye Memuru Danko Efendi, Zabıta Memuru Hacı Mehmet Çavuş (Liyakat Madalyalı), Orman ve Fundalık Memuru Raif Efendi idi. Seydişehir Redif Taburu personellerine baktığımızda Binbaşı Hasan Hakkı Efendi (Yunan Muharebe ve Girit Madalyası), Kol Ağası (Kıdemli Yüzbaşı) Hacı Abdullah Efendi (Kırım İngiliz Madalyaları),Tabur Katibi İbrahim Ethem Efendi, bunların dışında dört yüz başı, 4 Mülazımı evvel (Üsteğmen) ,4 Mülazımı sani (teğmen), 1 depo memuru,1 Tüfekçiden oluşuyordu. Kent merkezi 1899’da 1250 haneye, 3147 nüfusa sahipti. Pınarbaşı, Bağlamabaşı, İneoğlu Bükü, Kaplıca, Tepebağı suları pek meşhurdur. Kentte en çok yetiştirilen tarım ürünleri Afyon Tohumu (Haşhaş) ve Sakızı, Hınta (buğday), Şair(Arpa), Çavdar, Nohut, Finik, Alef (yulaf), Burçak, Mercimek, Fasulye, Darı (Mısır), Susam, Keten, Kenevirdir. Kentten dışarıya en fazla ihraç edilen ürünler, Afyon, Keten, Tiftik, Yapağı, Hınta, Şair, Nohut’tur. Kasabaya bir çarık mesafede bulunan Ilıca kaplıcası iki kaynaktan çıkar. Deri hastalıklarına iyi gelir. Kasabaya on beş kilometre mesafede Yenice köyü civarında Dipsiz adlı bir kuyu suyunun terkibinde kükürt olduğundan bu da deri hastalıklarına şifalıdır. Seydişehir’in köyleriyle birlikte nüfusu 16579’dur. Bunun 16486’sı Müslüman Türk nüfus, 93’ü Hristiyan Rum nüfustur. Kentteki binalar 1 Hükümet Dairesi,1 Redif Kışlası ve deposu,1 Telgrafhane, 57 Cami ve Mescid, 12 Medrese, 49 Sıbyan Mektebi, 4004 hane, 270 dükkan ve mağaza, 2 Destigah (Dokuma tezgahı), 8 Fırın, 58 Değirmen, 14 Kahvehane bulunmaktadır. Seyyid Harun Camii zamanla harab olduğu için Konya Valisi Ferid Paşa Seydişehir ziyaretinde caminin tamiri için yirmi iki bin kuruş, harcanmasını emir buyurmuştur. Kentte 1 Rüştiye, 1 İptidai Mektebi bulunmaktadır. Bunlar modern eğitim veren okullardır. Ayrıca eski usul eğitim veren 47 mektep vardır. Buralarda okuyan 1044 erkek,405 kız öğrenci mevcuttur. Merkezdeki 4 Medresede, 5 Müderris ve 176 talebe vardır.1 Nakşibendi Tekkesi mevcuttur. Seydişehir Kazasına bağlı 42 köy bulunmaktadır. Kaza halkı hayvancılıkla da uğraşmaktadır. 93 deve, 5538 öküz, 2072 manda, 15751 koyun,14597 adi keçi, 5226 tiftik keçisi, 124 bargir (beygir), 3768 merkep, 7 ester(katır) mevcuttur. Karaviran Gölü civarındaki düdenlerden en büyüğü Arvana Köyü yakınındaki kayalık bir dağın altındadır. Gölün fazla suları Çarşamba Çayına akar, bazen Karaviran Köyüne doğru basar. Buranın arazisine Suğla arazisi denilir. Pek verimlidir. Bire elli, bire yüz elli verim alındığı olur. Bu gölle ilgili ilk fenni incelemeyi yapan kişi Alman Mühendis Mösyö Antuvan Rat’dır. Bundan elli sene evvel ticaret maksadıyle Konya’ya gelmiş ve birkaç yıl kalmıştır. Konya’daki göller ve madenlerle ilgili çalışmalar yapmıştır. Ondan sonra Konya Vilayetinde Baş Mühendis olarak görev yapan İzador Efendi de Karaviran Gölünü haritalamış, raporunda etraftaki düdenlerin önüne duvar ve asma kapaklar yapılmasını (maliyet kırk üç bin lira) önermiştir.(H.1317- Miladi 1899 Tarihli Konya Vilayeti Salnamesi, s.147-152)
Tarihçi Ercan Arslan
19.Yüzyıl sonlarında Konya Vilayetine bağlı bir kaza olan Seydişehir; Küpe Dağı adıyla bilinen Keşiş ve Anamas Dağ silsilesinin eteğinde Konya’ya 90 km mesafede bulunuyordu. Kasabanın hava ve suyu pek latif idi. Kent merkezine üç kilometre mesafede Beldibi, ve İçeri Kışla mevkilerinden çıkan sularla, Seydişehir ve Karaviran gölleri arasında oluşan bataklıklar gerek kasabanın gerekse civardaki dokuz köyün havasını etkilemekteydi. Yağışlı aylarda kasaba arazisinin büyük bir bölümü sular altında kalmaktaydı. Ahali bu durumdan pek zarara uğramaktaydı. Konya Valiliği ve Seydişehir Belediyesi işbirliği ile görevlendirilen ameleler marifetiyle bu bataklıkların kurutulması yönünde önemli işler yapılmaktaydı. Seydişehir Kazasının Kaymakamı İbrahim Hakkı Efendi, Naibi Ömer Lütfi Efendi, Mal Müdürü Tevfik Efendi, Tahrirat Kâtibi Hakkı Efendi, Müftü İbrahim Hakkı Efendi idi. Kaza İdare Meclisi şu isimlerden oluşmaktaydı: Azayı Tabiiye; Naip, Müftü, Mal Müdürü, Tahrirat Kâtibi. Azayı Müntehibe; Hafız İsmail Efendi, İsmail Hakkı Efendi, Refet Efendi, Mehmet Efendilerden oluşmaktaydı. Seydişehir Bidayet Mahkemesi Reisi Ömer Lütfi Efendi, Aza Hüseyin Efendi, Nafiz Efendi, Mahkeme Başkatibi Hacı Mustafa Efendi, Müstantık Muavini (Sorgu Hakimi) Kamil Efendi, İkinci Katip Abdurrahman Efendi idi. 1899’da Seydişehir Belediye Başkanı Hacı Şükrü Efendi idi. Azalar Hacı Hafız Efendi, Hacı Abdullah Efendi, Hacı Mehmed Efendi idi. Belediye Katibi Asaf Efendi (Yunan Madalyası mevcut) idi. Seydişehir’de Ziraat Bankası Şubesi Mevcuttu. Başkanı Hakkı Efendi idi. Azalar Mehmed Bey, Hacı Abdullah Efendi, Hacı Mehmed Ağa idi. Muhasebe Katibi Tevfik Efendi idi. Ziraat ve Ticaret Odası Başkanı Mehmet Bey idi. Azalar Sabri efendi ile Refet Efendi idi. Seydişehir Maarif İdaresi Başkanı Müderris Hüseyin Efendi idi. Azalar ise Rüştiye Muallimi Mehmet Şükrü Efendi, Ballı İsmail Efendi, Nafiz Efendi, Mazhar Efendi idi. Seydişehir’deki diğer memurlar ise Tapu katibi Tevfik Efendi, Nüfus Memuru Haydar Efendi, Katip Mehmet Ali Efendi, Reji Memuru Mazhar Efendi, Duyun-u Umumiye Memuru Danko Efendi, Zabıta Memuru Hacı Mehmet Çavuş (Liyakat Madalyalı), Orman ve Fundalık Memuru Raif Efendi idi. Seydişehir Redif Taburu personellerine baktığımızda Binbaşı Hasan Hakkı Efendi (Yunan Muharebe ve Girit Madalyası), Kol Ağası (Kıdemli Yüzbaşı) Hacı Abdullah Efendi (Kırım İngiliz Madalyaları),Tabur Katibi İbrahim Ethem Efendi, bunların dışında dört yüz başı, 4 Mülazımı evvel (Üsteğmen) ,4 Mülazımı sani (teğmen), 1 depo memuru,1 Tüfekçiden oluşuyordu. Kent merkezi 1899’da 1250 haneye, 3147 nüfusa sahipti. Pınarbaşı, Bağlamabaşı, İneoğlu Bükü, Kaplıca, Tepebağı suları pek meşhurdur. Kentte en çok yetiştirilen tarım ürünleri Afyon Tohumu (Haşhaş) ve Sakızı, Hınta (buğday), Şair(Arpa), Çavdar, Nohut, Finik, Alef (yulaf), Burçak, Mercimek, Fasulye, Darı (Mısır), Susam, Keten, Kenevirdir. Kentten dışarıya en fazla ihraç edilen ürünler, Afyon, Keten, Tiftik, Yapağı, Hınta, Şair, Nohut’tur. Kasabaya bir çarık mesafede bulunan Ilıca kaplıcası iki kaynaktan çıkar. Deri hastalıklarına iyi gelir. Kasabaya on beş kilometre mesafede Yenice köyü civarında Dipsiz adlı bir kuyu suyunun terkibinde kükürt olduğundan bu da deri hastalıklarına şifalıdır. Seydişehir’in köyleriyle birlikte nüfusu 16579’dur. Bunun 16486’sı Müslüman Türk nüfus, 93’ü Hristiyan Rum nüfustur. Kentteki binalar 1 Hükümet Dairesi,1 Redif Kışlası ve deposu,1 Telgrafhane, 57 Cami ve Mescid, 12 Medrese, 49 Sıbyan Mektebi, 4004 hane, 270 dükkan ve mağaza, 2 Destigah (Dokuma tezgahı), 8 Fırın, 58 Değirmen, 14 Kahvehane bulunmaktadır. Seyyid Harun Camii zamanla harab olduğu için Konya Valisi Ferid Paşa Seydişehir ziyaretinde caminin tamiri için yirmi iki bin kuruş, harcanmasını emir buyurmuştur. Kentte 1 Rüştiye, 1 İptidai Mektebi bulunmaktadır. Bunlar modern eğitim veren okullardır. Ayrıca eski usul eğitim veren 47 mektep vardır. Buralarda okuyan 1044 erkek,405 kız öğrenci mevcuttur. Merkezdeki 4 Medresede, 5 Müderris ve 176 talebe vardır.1 Nakşibendi Tekkesi mevcuttur. Seydişehir Kazasına bağlı 42 köy bulunmaktadır. Kaza halkı hayvancılıkla da uğraşmaktadır. 93 deve, 5538 öküz, 2072 manda, 15751 koyun,14597 adi keçi, 5226 tiftik keçisi, 124 bargir (beygir), 3768 merkep, 7 ester(katır) mevcuttur. Karaviran Gölü civarındaki düdenlerden en büyüğü Arvana Köyü yakınındaki kayalık bir dağın altındadır. Gölün fazla suları Çarşamba Çayına akar, bazen Karaviran Köyüne doğru basar. Buranın arazisine Suğla arazisi denilir. Pek verimlidir. Bire elli, bire yüz elli verim alındığı olur. Bu gölle ilgili ilk fenni incelemeyi yapan kişi Alman Mühendis Mösyö Antuvan Rat’dır. Bundan elli sene evvel ticaret maksadıyle Konya’ya gelmiş ve birkaç yıl kalmıştır. Konya’daki göller ve madenlerle ilgili çalışmalar yapmıştır. Ondan sonra Konya Vilayetinde Baş Mühendis olarak görev yapan İzador Efendi de Karaviran Gölünü haritalamış, raporunda etraftaki düdenlerin önüne duvar ve asma kapaklar yapılmasını (maliyet kırk üç bin lira) önermiştir.(H.1317- Miladi 1899 Tarihli Konya Vilayeti Salnamesi, s.147-152)
Habere ifade bırak !
Administrator Administrator
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.