AMAN DİKKAT, TESTİYİ KIRMAYALIM…

Fıkra bu ya! Nasreddin Hoca, oğlunun eline bir testi tutuşturup çeşmeden su getirmesini istemiş. Çocuk dışarı çıkarken de ensesine bir tokat atıp: – Testiyi kırma ha! diye öğüt vermiş. Bunu gören komşulardan biri: – Yahu Hocam demiş, henüz testiyi kırmadan niye dövüyorsun yavrucağızı? Hoca cevap vermiş: – Testiyi kırdıktan sonra neye yarar be birader! Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz kurban bayramına kadar Seydişehir’e virüs bulaşmamıştı. Bende hiç uğramasın diye bir hevesle her gün Seydişehir’e özel paylaşımlarımla halka günü birlik Pandemi ile ilgili uyarı niteliğinde bilgi aktarıyordum. Kurban bayramından sonra virüs yayılınca paylaşım yapma hevesim kalmadı. Çünkü vaka sayıları gittikçe artmış ve ilçemizin her bölgesine yayılmıştı. Bu sayıyı geri çekmek için uygulanan yasaklar,  denetimler , tedbirler, cezalar hakikaten insanın canını bezdirdi ama yapacak hiçbir şey yoktu. Geçtiğimiz aylarda günlük vaka sayısı pik yaparak 82’ye kadar yükseldi. Elhamdülillah şu anda vaka sayısı neredeyse sıfırlanma noktasına geldi. Artık ilçemizde aşılama işlemi de son hızıyla devam etmektedir. Bu demek oluyor ki tehdit gitti her şey sütliman… Şu anda Nasreddin Hoca’nın yukarıdaki fıkrasın cuk oturduğu anlardayız.. Bu saatten sonra şayet vaka sayısı artarsa, hep birlikte anamızın yüreğine saralım. Böyle bir durumda hiç kimse tedbir alınmıyor şikâyetinde bulunmamalı. Bence ilçemizde gelinen bu güzel noktada virüsü sıfırladıktan sonra vatandaşların bireysel tedbirleri daha da artırması ve denetimlerin acımasız ve tavizsiz bir şekilde sıklaştırılması gerekiyor. Bunun yanında  dışardan gelecek vatandaşların İlçemize virüsü taşımamaları için İlçe Hıfzıssıhha Kurulu’nun özel ve ek önlemler alınması da yerinde olacak. Testi kırıldıktan sonra alınacak tedbirlerin anlamı kalmıyor. Rabbimin bu kadirşinas milletin başından bu illeti en yakın zamanda alması dileklerimle sağlıklı günler diliyorum.