BU İŞİN TEK ÇÖZÜMÜ TECRİTTEN GEÇİYOR…

İlçemizde vaka sayıları da günde 40-50-60 a doğru hızlı bir şekilde artıyor. Allah sonumuzu hayır etsin. Durum böyle olunca Devlet ek tedbirler getiriyor. Bunlardan 1.) Sigara Yasağı, 2.) 65 yaş üstü yasağı Kurallara uyulması için adeta Kaymakamlık bir seferberlik anlayışı içerisinde tüm personelini, Belediye de zabıta personelini bu duruma yönlendirmiş cadde sokak gezerek tüm vatandaşları uyarıyorlar. Hijyen için Belediye elinden geleni yapıyor. Buna rağmen vaka artışları korkutucu boyutta. Bu artışlar genellikle toplu bulunmaya dayalı. Çünkü virüse kapılanların çoğu aynı soyadı taşıyanlar, hısım, akraba… Ciddi bir durum olmasına rağmen Devlet üretimi durdurmamak için virüsün ilk çıktığı anlardaki gibi topluca bir kısıtlamayı düşünmüyor. Yani Seydişehir’in karantinaya alınması veya mahallenin karantinaya alınması gibi bir durum yakın zamanda söz konusu değil. Diyeceksiniz ki sence çözüm nedir? Valla ben düşündüm taşındım kendi kendimizi *tecrit etmekten başka bir çare yok. Çünkü bu iş zorla olmuyor. Denendi. Kaldı ki devlette üretimi durdurmak istemediği için hepimizi eve kapamayı düşünmüyor. O zaman bizde bu işi gönüllü yapacağız. Peygamber Efendimizin (SAV) 1400 sene yaşanılan büyük salgında buyurduğu gibi: “*Taun olan yere girilmez. *Taun olan yerden çıkılmaz”. Bu durumda çözüm kendimizi gönüllü *tecritten geçiyor. “Eğer saldım çayıra Mevla’m kayıra” düşüncesiyle hareket edersek, söylenilen felaket senaryolarını düşünmek dahi istemiyorum.   TAUN: Veba Hastalığı TECRİT: Ayırmak, ayrı yerde tutmak