SEYDİŞEHİR ÜLKÜ OCAKLARI GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü ANDI

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 10.11.2014 - 02:47, Güncelleme: 10.11.2014 - 02:47
 

SEYDİŞEHİR ÜLKÜ OCAKLARI GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü ANDI

Seydişehir Mühendislik Fakültesi teşkilatı eğitim biriminin hazırladığı program; Saygı duruş,İstiklal Marşı,günün anlam ve önemine dair video ve ülkücü yeminiyle devam etti.

Seydişehir Mühendislik Fakültesi teşkilatı eğitim biriminin hazırladığı program; Saygı duruş,İstiklal Marşı,günün anlam ve önemine dair  video ve ülkücü yeminiyle devam etti. 76 yıl önce ebediyete intikal eden “Ata”mızın gönlümüzdeki yeri gereği aradan geçen yıllarda artan özlem hissinin getirdiği hüzün 10 Kasımlarda sinemizde aşikâr olmaktadır. “Eğer bende bazı fevkaladelikler görüyor, buluyorsanız bunları sadece ve yalnız Türk olmama, Türklüğüme bağlayınız.” diyen Mustafa Kemal elbette ki Ülkü Ocaklıların en önemli abidesidir. Kendisine duyduğumuz özlemi, aynı milletin mensubu olmanın saadeti ile teselli ediyoruz. Her Türk evladının çocukluk çağlarında kahraman bir lider portresi olarak tanıdığı Atatürk’ü şahsen tanıma arzusu belirir ve o zaman “Beni görmek demek behemehâl yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir ...” sözü ile gerekli nasihat bizzat ata’sından gelir. Ülkü Ocaklarının “Türk Gençliğini Yetiştirme” görevinin merkezinde “Yetişecek türk gençlerine, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel Türkiye'nin istikbaline, kendi benliğine, millî an'anelerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.” Vecizesi ile yine o bulunmaktadır. Bugün okullarımızda “Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.“ talimatına muhalefet eden andımızın kaldırılması gibi uygulamalar ne yazık ki merhumun kemiklerini sızlatsa da Türk gençliğine ecdadını hatırlatacak ocakların varlığı ile huzur bulmaktadır. Ufku apaçık tahmin eden cennet mekân önderimizin tavsiyesini tekrar etmek gereğini duyuyoruz; “Hayattaki yegâne üstünlüğüm, Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin.” Ülkücü Türk Gençliği tıpkı atası gibi “Türklüğünü en derin güven kaynağı, en engin övünç dayanağı” olarak gördüğünden Türk Milletinin cevheridir. Türk Milletinin Büyük Başbuğu; Ülkü Ocaklı Türk Gençliği verdiğin Türk İstiklal ve Cumhuriyeti’ni her hal ve şart altında korumak görevinde kudretini tıpkı senin gibi Yüce Allah’ın bahşettiği Türk’lüğünde bularak ifa etmek, azim ve kararından vazgeçmemiştir, vazgeçmeyecektir! Vatanımıza dışarıdan sulananlara, içeriden bölmek isteyenlere ve gaflet, dalalet hatta hıyanet içinde olanların karşısında dimdik duracaktır. Ayrıca senin, “Türk birliğinin, bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım.” şeklinde dile getirdiğin hayalin bizim için vasiyetindir. Bu köhne âleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, öğretecek Türk'ün varlığını bir ve diri hale getirmeye and içiyoruz. Ruhun Şad olsun, çünkü biz senin evladın, Ülkücü Türk Gençliğiyiz! Ve yine senin gibi haykırıyoruz! Ne Mutlu Türk’üm Diyene!” diyerek programı sonlandırdılar.
Seydişehir Mühendislik Fakültesi teşkilatı eğitim biriminin hazırladığı program; Saygı duruş,İstiklal Marşı,günün anlam ve önemine dair video ve ülkücü yeminiyle devam etti.

Seydişehir Mühendislik Fakültesi teşkilatı eğitim biriminin hazırladığı program; Saygı duruş,İstiklal Marşı,günün anlam ve önemine dair  video ve ülkücü yeminiyle devam etti.

76 yıl önce ebediyete intikal eden “Ata”mızın gönlümüzdeki yeri gereği aradan geçen yıllarda artan özlem hissinin getirdiği hüzün 10 Kasımlarda sinemizde aşikâr olmaktadır. “Eğer bende bazı fevkaladelikler görüyor, buluyorsanız bunları sadece ve yalnız Türk olmama, Türklüğüme bağlayınız.” diyen Mustafa Kemal elbette ki Ülkü Ocaklıların en önemli abidesidir. Kendisine duyduğumuz özlemi, aynı milletin mensubu olmanın saadeti ile teselli ediyoruz. Her Türk evladının çocukluk çağlarında kahraman bir lider portresi olarak tanıdığı Atatürk’ü şahsen tanıma arzusu belirir ve o zaman “Beni görmek demek behemehâl yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kâfidir ...” sözü ile gerekli nasihat bizzat ata’sından gelir. Ülkü Ocaklarının “Türk Gençliğini Yetiştirme” görevinin merkezinde “Yetişecek türk gençlerine, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel Türkiye'nin istikbaline, kendi benliğine, millî an'anelerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.” Vecizesi ile yine o bulunmaktadır. Bugün okullarımızda “Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.“ talimatına muhalefet eden andımızın kaldırılması gibi uygulamalar ne yazık ki merhumun kemiklerini sızlatsa da Türk gençliğine ecdadını hatırlatacak ocakların varlığı ile huzur bulmaktadır. Ufku apaçık tahmin eden cennet mekân önderimizin tavsiyesini tekrar etmek gereğini duyuyoruz; “Hayattaki yegâne üstünlüğüm, Türk doğmaktır! Muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki; sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki cevher-i asli'yi çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin.” Ülkücü Türk Gençliği tıpkı atası gibi “Türklüğünü en derin güven kaynağı, en engin övünç dayanağı” olarak gördüğünden Türk Milletinin cevheridir. Türk Milletinin Büyük Başbuğu; Ülkü Ocaklı Türk Gençliği verdiğin Türk İstiklal ve Cumhuriyeti’ni her hal ve şart altında korumak görevinde kudretini tıpkı senin gibi Yüce Allah’ın bahşettiği Türk’lüğünde bularak ifa etmek, azim ve kararından vazgeçmemiştir, vazgeçmeyecektir! Vatanımıza dışarıdan sulananlara, içeriden bölmek isteyenlere ve gaflet, dalalet hatta hıyanet içinde olanların karşısında dimdik duracaktır. Ayrıca senin, “Türk birliğinin, bir gün hakikat olacağına inancım vardır. Ben görmesem bile, gözlerimi dünyaya onun rüyaları içinde kapayacağım.” şeklinde dile getirdiğin hayalin bizim için vasiyetindir. Bu köhne âleme yeni ufuklar açacak, güneş ne demek, ufuk ne demek, öğretecek Türk'ün varlığını bir ve diri hale getirmeye and içiyoruz. Ruhun Şad olsun, çünkü biz senin evladın, Ülkücü Türk Gençliğiyiz! Ve yine senin gibi haykırıyoruz! Ne Mutlu Türk’üm Diyene!” diyerek programı sonlandırdılar.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.