YAĞLI GÜREŞLERİMİZ ESKİSİ GİBİYDİ

Çocuktum 1966 yılında eski garajda düzenlenen yağlı güreşlere katılmayı çok arzu ettim. Ama ücretli olunca param yoktu. Giriş kapısında beklerken Allah gani gani rahmet eylesin babamın teyze oğlu Osman Katlav Amca, dağdan getirdiği karları güreş alanında satmak için tahtadan yapılmış satış arabasıyla göründü. Beni görünce arabanın alt bölmesine saklayarak güreş alanına kaçak girmemi sağladı. Güreş alanında iğne atsan yere düşmez bir kalabalık vardı. Hala aklımdan hayalimden gitmiyor o kalabalık. Yağlı güreşlerimiz daha sonraki yıllarda Kuğulu’da devam etti. Oradaki güreş ile ilgili hatıraları da anlata anlata bitiremeyiz. Hele Dursun Şabanoğlu’nun dışardan gelen güreşçi ile anlaşıp “Nişanlım var, akrabalarım burada. Nasıl olsa sen beni yenersin. Ama en azından süreyi uzatalım” deyip rakibini üçkâğıda getirip tuş etmesi bu ve buna benzer hatıraları yıllar geçmesine rağmen sohbetlerimizde anlatmaya devam ederiz. 1967 de alüminyum tesislerinin temelinin atılış tarihine atfen uzun yıllar kutlanan 5 Ağustos kalkınma ve ekonomi bayramımızın önemli bir parçasıydı yağlı güreşler. Seydişehir yağlı güreşleri eskisi gibi neden devam ettirilmedi? 5 Ağustos ekonomi bayramı kutlamaları niçin sekteye uğradı? diye hayıflanıp dururken Seydişehir Belediyesi tarafından 2019 yılında tekrar Kuğulu Yağlı Güreşleri düzenlenmeye başlamıştı. Pandemi nedeniyle ertelenen etkinliğin 7 Ağustos’ta 3.’sü düzenlenen yağlı güreşler hakikaten görkemli bir şekilde geçti. Seydişehir Yağlı Güreşlerinde; Orta Toroslarda bulunan Kuğulu Parkın er meydanı için her yönüyle çok güzel bir alan olduğunu, Antalya yöresinden de üst düzey yöneticiler ve güreş severlerin büyük katılımının olduğunu gözlemledik. Başkan Tutal’ın yağlı güreşlerini başlatmadaki en büyük hedeflerinin Trakya’da Edirne Kırkpınar, Akdeniz’de Antalya- Elmalı Yeşilyayla, Karadeniz’de Samsun Kunduz güreşlerinin geleneksel hale geldiğini, İç Anadolu’da ise Seydişehir Yağlı Güreşlerinin bu boşluğu doldurmayı hedeflediklerini belirtmişti. Bu anlamda da ilçemizde gerçekleştirilen yağlı güreşler bölgesel boşluğu doldururken organizasyonun da geniş tutulmasıyla ulusal bir boyutta kazandı. Eski yağlı güreşlerimize bakıyorum da Belediye ile beraber Ankara’daki Okutma Yaşatma Derneği, ilçedeki sivil toplum örgütleriyle beraber müşterek hazırladıkları yani bir imece usulü var. Ata sporumuzun yaşatılması Seydişehir Belediyesi’nin bu önemli kültürümüzü görmesi bence takdire şayandır. Ama eskisi gibi yağlı güreşlerimizin hazırlanmasında imece açısından da bakarsak birlik beraberliğimizin pekiştirilmesine de önemli bir katkı sağlayacaktır. Birde 90’lı yıllarda ilçemizi temsil ederek Dünya şampiyonluğuna kadar giden Bulgar Türk Güreşçilerinin Seydişehir’i unutamadıklarını hatırlatır, bu değerli sporcularımızı ve Seydişehir güreşine hizmet etmiş yaşayan güreşçilerimizi de onur konuğu olarak davet edilmesi kanımca daha hoş olur. Bu tür büyük organizasyonların düzenlenmesi kadar sürdürülüp geleneksel hale dönüşmesi de çok önemli. Kırkıpınar’ın 661 yıllık bir tarihi, Elmalı’nın 670 yıllık tarihi var. Seydişehir Kuğulu Yağlı Güreşlerinin de yadsıtmayacak bir tarihi var. İnşallah bizimki de bir daha sekteye uğramaz. Nesilden nesile devam eder.