Muhammed Kemal ERDEM
Köşe Yazarı
Muhammed Kemal ERDEM
 

SİLLE'DEN SEYDİŞEHİR'E GÖÇ EDEN ORTODOKS TÜRKLER - 2

Yerel kıyafetleri ile Ortodoks Karaman Türkleri Gecen haftaki yazımızın ilk bölümünde; Bizans taarruzundan kaçamayarak Hristiyanlığı kabul etmek zorunda kalan, Grek (Yunan) harfleri ile Türkçe yazan ve ibadet eden Ortodoks Karaman Türklerinden bahsetmiştik. Karaman Türkleri,  Konya’nın fethinden sonra ise Sille’ye yerleştirilmişlerdi. Her biri tüccar ve zanaat erbabı olan bu insanlar özellikle 18. Yüzyıl boyunca çevre kazalardan toprak satın almaya ve göç etmeye başlamış en çok rağbet gösterdiği yer ise Seydişehir olmuştu. Peki neden Seydişehir?   Maalesef yazılı kaynaklar bize bu konuda net bir bilgi sunmasa da, konunun uzmanlarının aynı görüşte mutabık olmaları  bizi bir sonuca ulaştırıyor. Selçuk Üniversitesinin değerli öğretim üyeleri Prof. Dr. Hüseyin Muşmal ve Dr. Şerafettin Yıldız hocalarım Sille Müzeler sorumlusu Arkeolog Sercan Yayla ile ayrı ayrı yaptığım görüşmelerde aynı ortak görüş ortaya çıktı.   Sillelileri, Sille dışına göç etmeye zorlayan sebep sadece ekonomi değildi. Silleli aileler arasında yaşanan geçimsizlik ve kavgalar da onları Sille dışına çıkmaya zorluyordu. Bu yüzden isteyerek veya istemeyerek Sille’den göç eden aileler tercihini ilk olarak hem Beyşehir, Seydişehir, Bozkır bölgesinin sahip olduğu yüksek ticari hacmin merkezi konumunda olduğu için hem de Antalya’ya uzanan ticaret yoluna yakınlığı sebebi ile Seydişehir’den yana kullanıyorlardı.   Bugün Sille Müzesi'nde sergilenen Sille'li ortodoks Türk'lere ait Grek (Yunan) harfleri ile yazılmış Türkçe İncil kapagi. Üzerinde Grek harfleri ile "Kitabı Mukaddes"yazıyor. Bu sebeplerle 18.Yüzyıl boyunca Sille’den Seydişehir’de göç eden gayrimüslimler büyük bir nüfusa ulaşmış ve kendilerine has, ayrı bir mahalle kurmak istemişlerdi. 1891 yılında verdikleri dilekçede, her birinin beş on senedir burada yaşadığından, pek çok sorunla karşılaştıklarından 25 hane inşa edebilecekleri bir mahalle kurulması için gerekli iznin verilmesini talep etmişlerdi. Fakat verdikleri dilekçeye, yetkili makamlardan gelen olumsuz yanıt üzerine bu isteklerinden vazgeçmek zorunda kalmışlardı.  Peki, Seydişehir’ e bu kadar yoğun şekilde göç eden bu insanlar ve torunları bugün neredeler?  Mahalle kurma isteklerine olumsuz yanıt almaları göç rüzgârını tersine döndürmüş olmalı. Zira verilen dilekçede “Pek çok sorunla karşılaştıklarından” ibaresi Sillelilerin Seydişehir’de çok da rahat olamadıklarını gösteriyor. Bunun sonucu olarak kendilerine ayrı bir mahalle kuramayan Sillelilerin yavaş yavaş Seydişehir’i terk ettiklerini görüyoruz. Zira 1914 yılına geldiğimiz zaman Seydişehir’de yalnızca 26 gayrimüslimin kaldığını, 1924 de ise sayının 17’ ye kadar düştüğünü görüyoruz.   Kalanlar ise Lozan Anlaşması gereği 1924 yılında mübadeleye tabi tutuldular. Seydişehir’den 17 Silleli gayrimüslim Yunanistan’a gönderilirken, Selanik’ten 45 Müslüman Türk muhacir Seydişehir’e geldi. Ülke genelinde toplam 1.200.000 Rum Yunanistan’a gönderilirken, 500.000 Müslüman Türk ise Anadolu’ya geldi.   Mübadele kapsamına giren ve girmeyen kimseler arasındaki ayrımın ana kıstası din olduğu için Rum denilenlerin arasında Türkçe’den başka dil bilmeyen ve Papa Eftim önderliğinde Milli Mücadeleye destek veren Silleli Ortodoks Türk’ler de dahil edilmişti.   Bununla birlikte Seydişehir’de kalıcı olan Müslüman Silleliler de vardı. 1930 yılında vefat eden ve mezarı Helim Kalfa mezarlığında bulunan, Ziraat Bankası Kâtibi Tevfik efendi bunlardan birisi.   Helim Kalfa Mezarlığında Sille'li Tevfik Efendi'nin mezarı Mübadele ile batılı ülkelerin içişlerimize müdahale etme gerekçesi ortadan kalkmış fakat bu sebeple tarım alanları işlenememiş ciddi bir ekonomik sıkıntı yaşanmıştı. Sille’den göç eden gayrimüslimlerin büyük çoğunluğunun zanaat erbabı ve tüccar olmaları sebebi ile bu sıkıntı Konya ve ilçelerinde çok daha derinden hissedilmişti. Bu durumdan Seydişehir de payını almıştı. Tabi ki en büyük yarayı ise o dönemde 1900 hane sayısı ile Konya nüfusunun yarısını barındıran Sille almış, günden güne nüfusunu kaybederek hayalet bir şehir halini almıştı.   Sille uzun yıllar suren ölüm sessizliğinin ardından 2012 yılında Selçuklu Belediyesi’nin restorasyon çalışmaları ile yeniden hayata döndü.   Müslüman ve gayrimüslimlerin yüzyıllar boyu barış içerisinde yasadığı, Türkiye’de farklı kültürlerin bir arada yasamasına dair en güzel örneklerden birini sunan ve bugun adeta ikinci baharını yasayan Sille, kiliseleri ve camileri ile o günlerin havasını yeniden teneffüs etmenizi sağlıyor.  Gezilebilecek tüm alanların (Kilise, cami, müze) tamamen ücretsiz olması ise Selçuklu Belediyesi’nin bizlere sunduğu güzel bir ayrıcalık diye düşünüyorum. İstifade etmeniz dileği ile…     Bir sonraki yazımızda; son yıllarda ortaya çıkan yeni bilgi ve belgelerin ışığında bugün Karamanoğullarından ayrı bir beylik olarak kabul edilen Turgutoğulları Beyliği ve Seydişehir Seyyid Harun Veli Camii’nde türbesi bulunan Turgutoğlu Rüstem Bey’den bahsedeceğiz.   Yeniden görüşmek dileğiyle…   Muhammed Kemal ERDEM m_k_erdem@hotmail.com     Yararlanılan Kaynaklar; İ.Hakkı KONYALI; Konya Tarihi, Konya Büyükşehir Belediyesi Yayınları 2007  sf 35 Yonca ANZERLİOĞLU; Karamanlı Ortodoks Türkler, Phoenix Yayınevi 2016 sf 262/308 Kürşat KURTULGAN; Balkan Muhacirlerinin Konya Vilayetine İskanı, Çizgi Yayınevi, 2010 sf 125-126 Barış SARIKÖSE; Bin Yıllık Birliktelik Sille, Çizgi Yayınevi, 2009 sf 54/65 Şerafettin YILDIZ; İz Bırakan Seydişehirliler, Eğitim Yayınevi, 2021 sf 292 www.islamansiklopedisi.org.tr  
Ekleme Tarihi: 22 Mart 2023 - Çarşamba

SİLLE'DEN SEYDİŞEHİR'E GÖÇ EDEN ORTODOKS TÜRKLER - 2

Yerel kıyafetleri ile Ortodoks Karaman Türkleri

Gecen haftaki yazımızın ilk bölümünde; Bizans taarruzundan kaçamayarak Hristiyanlığı kabul etmek zorunda kalan, Grek (Yunan) harfleri ile Türkçe yazan ve ibadet eden Ortodoks Karaman Türklerinden bahsetmiştik. Karaman Türkleri,  Konya’nın fethinden sonra ise Sille’ye yerleştirilmişlerdi. Her biri tüccar ve zanaat erbabı olan bu insanlar özellikle 18. Yüzyıl boyunca çevre kazalardan toprak satın almaya ve göç etmeye başlamış en çok rağbet gösterdiği yer ise Seydişehir olmuştu.

Peki neden Seydişehir?

  Maalesef yazılı kaynaklar bize bu konuda net bir bilgi sunmasa da, konunun uzmanlarının aynı görüşte mutabık olmaları  bizi bir sonuca ulaştırıyor. Selçuk Üniversitesinin değerli öğretim üyeleri Prof. Dr. Hüseyin Muşmal ve Dr. Şerafettin Yıldız hocalarım Sille Müzeler sorumlusu Arkeolog Sercan Yayla ile ayrı ayrı yaptığım görüşmelerde aynı ortak görüş ortaya çıktı.

  Sillelileri, Sille dışına göç etmeye zorlayan sebep sadece ekonomi değildi. Silleli aileler arasında yaşanan geçimsizlik ve kavgalar da onları Sille dışına çıkmaya zorluyordu. Bu yüzden isteyerek veya istemeyerek Sille’den göç eden aileler tercihini ilk olarak hem Beyşehir, Seydişehir, Bozkır bölgesinin sahip olduğu yüksek ticari hacmin merkezi konumunda olduğu için hem de Antalya’ya uzanan ticaret yoluna yakınlığı sebebi ile Seydişehir’den yana kullanıyorlardı.

 

Bugün Sille Müzesi'nde sergilenen Sille'li ortodoks Türk'lere ait Grek (Yunan) harfleri ile yazılmış Türkçe İncil kapagi. Üzerinde Grek harfleri ile "Kitabı Mukaddes"yazıyor.

Bu sebeplerle 18.Yüzyıl boyunca Sille’den Seydişehir’de göç eden gayrimüslimler büyük bir nüfusa ulaşmış ve kendilerine has, ayrı bir mahalle kurmak istemişlerdi. 1891 yılında verdikleri dilekçede, her birinin beş on senedir burada yaşadığından, pek çok sorunla karşılaştıklarından 25 hane inşa edebilecekleri bir mahalle kurulması için gerekli iznin verilmesini talep etmişlerdi. Fakat verdikleri dilekçeye, yetkili makamlardan gelen olumsuz yanıt üzerine bu isteklerinden vazgeçmek zorunda kalmışlardı.

 Peki, Seydişehir’ e bu kadar yoğun şekilde göç eden bu insanlar ve torunları bugün neredeler?

 Mahalle kurma isteklerine olumsuz yanıt almaları göç rüzgârını tersine döndürmüş olmalı. Zira verilen dilekçede “Pek çok sorunla karşılaştıklarından” ibaresi Sillelilerin Seydişehir’de çok da rahat olamadıklarını gösteriyor. Bunun sonucu olarak kendilerine ayrı bir mahalle kuramayan Sillelilerin yavaş yavaş Seydişehir’i terk ettiklerini görüyoruz. Zira 1914 yılına geldiğimiz zaman Seydişehir’de yalnızca 26 gayrimüslimin kaldığını, 1924 de ise sayının 17’ ye kadar düştüğünü görüyoruz.

  Kalanlar ise Lozan Anlaşması gereği 1924 yılında mübadeleye tabi tutuldular. Seydişehir’den 17 Silleli gayrimüslim Yunanistan’a gönderilirken, Selanik’ten 45 Müslüman Türk muhacir Seydişehir’e geldi. Ülke genelinde toplam 1.200.000 Rum Yunanistan’a gönderilirken, 500.000 Müslüman Türk ise Anadolu’ya geldi.

  Mübadele kapsamına giren ve girmeyen kimseler arasındaki ayrımın ana kıstası din olduğu için Rum denilenlerin arasında Türkçe’den başka dil bilmeyen ve Papa Eftim önderliğinde Milli Mücadeleye destek veren Silleli Ortodoks Türk’ler de dahil edilmişti.

  Bununla birlikte Seydişehir’de kalıcı olan Müslüman Silleliler de vardı. 1930 yılında vefat eden ve mezarı Helim Kalfa mezarlığında bulunan, Ziraat Bankası Kâtibi Tevfik efendi bunlardan birisi.

 

Helim Kalfa Mezarlığında Sille'li Tevfik Efendi'nin mezarı

Mübadele ile batılı ülkelerin içişlerimize müdahale etme gerekçesi ortadan kalkmış fakat bu sebeple tarım alanları işlenememiş ciddi bir ekonomik sıkıntı yaşanmıştı. Sille’den göç eden gayrimüslimlerin büyük çoğunluğunun zanaat erbabı ve tüccar olmaları sebebi ile bu sıkıntı Konya ve ilçelerinde çok daha derinden hissedilmişti. Bu durumdan Seydişehir de payını almıştı. Tabi ki en büyük yarayı ise o dönemde 1900 hane sayısı ile Konya nüfusunun yarısını barındıran Sille almış, günden güne nüfusunu kaybederek hayalet bir şehir halini almıştı.

  Sille uzun yıllar suren ölüm sessizliğinin ardından 2012 yılında Selçuklu Belediyesi’nin restorasyon çalışmaları ile yeniden hayata döndü.

  Müslüman ve gayrimüslimlerin yüzyıllar boyu barış içerisinde yasadığı, Türkiye’de farklı kültürlerin bir arada yasamasına dair en güzel örneklerden birini sunan ve bugun adeta ikinci baharını yasayan Sille, kiliseleri ve camileri ile o günlerin havasını yeniden teneffüs etmenizi sağlıyor.  Gezilebilecek tüm alanların (Kilise, cami, müze) tamamen ücretsiz olması ise Selçuklu Belediyesi’nin bizlere sunduğu güzel bir ayrıcalık diye düşünüyorum. İstifade etmeniz dileği ile…

 

  Bir sonraki yazımızda; son yıllarda ortaya çıkan yeni bilgi ve belgelerin ışığında bugün Karamanoğullarından ayrı bir beylik olarak kabul edilen Turgutoğulları Beyliği ve Seydişehir Seyyid Harun Veli Camii’nde türbesi bulunan Turgutoğlu Rüstem Bey’den bahsedeceğiz.

 

Yeniden görüşmek dileğiyle…

 

Muhammed Kemal ERDEM

m_k_erdem@hotmail.com

 

 

Yararlanılan Kaynaklar;

İ.Hakkı KONYALI; Konya Tarihi, Konya Büyükşehir Belediyesi Yayınları 2007  sf 35

Yonca ANZERLİOĞLU; Karamanlı Ortodoks Türkler, Phoenix Yayınevi 2016 sf 262/308

Kürşat KURTULGAN; Balkan Muhacirlerinin Konya Vilayetine İskanı, Çizgi Yayınevi, 2010 sf 125-126

Barış SARIKÖSE; Bin Yıllık Birliktelik Sille, Çizgi Yayınevi, 2009 sf 54/65

Şerafettin YILDIZ; İz Bırakan Seydişehirliler, Eğitim Yayınevi, 2021 sf 292

www.islamansiklopedisi.org.tr

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (9)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Tarih aşıgı
(22.03.2023 14:37 - #192)
Yazılarınız cok guzel devamını sabırsizlikla bekliyoruz
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Süleyman özoğlu
(22.03.2023 20:11 - #194)
Emeğine sağlık güzel paylaşım teşekkürler
Muhammed Kemal Erdem Ben teşekkür ederim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Adım Muhittin
(23.03.2023 10:35 - #197)
Gayet güzel yazı
Muhammed Kemal Erdem Teşekkürler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kutluay Yüce
(23.03.2023 19:38 - #198)
Seydişehir’de yaşayan aileler kimler?
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Aliharika doğu
(23.03.2023 22:38 - #200)
Hocam çok teşekkür ederim seydişehirli olarak seydisehirin tarihini ve konyanın tarihini okumak öyle güzel ki sagolun varolun elinize emeğinize sağlık
Muhammed Kemal Erdem Ben teşekkür ederim ilginiz için
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Savaş öğretmen
(27.03.2023 16:51 - #205)
Çalışmalarınız takdire şayan. Tebrik ederim.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Savaş öğretmen
(27.03.2023 17:22 - #206)
Çalışmalarınız takdire şayan, tebrik ederim. Ilgiyle takip ediyorum.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Savaş öğretmen
(27.03.2023 17:22 - #207)
Çalışmalarınız takdire şayan, tebrik ederim. Ilgiyle takip ediyorum.
MUHAMMED KEMAL ERDEM Teşekkür ederim sağolun
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Tarum
(17.04.2023 16:22 - #213)
muhammed kemal Erdem yazılarınız çok çok güzel olmuş Allah kolaylık VERSİN
Muhammed Kemal Erdem Teşekkür ederim
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.