CHECK ŞART?

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 22.12.2016 - 11:45, Güncelleme: 22.12.2016 - 11:45
 

CHECK ŞART?

?Seyit Harun veli kitabında şöyle demiş?? diyerek başladığımız sohbetlerde dedikoducu bir şehir olduğumuza dair cümleler kurarız? Hiç kimse mangalında kül bırakmaz?

Herkes herkesi insafsızca ötekileştirip dedikodu yapmadığını ima eder ama hasedinden, kulaktan dolma bilgilerle dedikodunun belini de kırar… Bencilliğine halel getirecek kim ne varsa takmadığı sıfat kalmaz münafıklığa kadar götürür muhabbeti… ‘Dilini eşek arısı sokasıcalar…’, Allah almayasıca nekbetler…’ Mahmut Esad Kadester/Seydişehri’nin, İlçemize belediye başkanı adayı gösterilmesi ve karşısına diğer eşraf tarafından çıkartılan aday Gısrağın Hüseyin’e Başkanlığın, adeta tevdi edilmesinin ardından kurduğu şu sitemli cümleyi yaşamadığımız, yaşatmadığımız an yok… Hepimiz hem de… Birimiz az, birimiz çok… “Belediyesi var narhı yok… Motoru var çarkı yok… Üç beş dedikoducu oturmuş farkımız yok…” Demiş çekip gitmiş zat… Bu ruh halimizin, hangi tarihten bu yana, eskiye göre biraz daha iyi olduğunu belirtmek isterim ancak vereceğim tarihler Seydişehir’deki küslüklerin birinci derecedeki müsebbiplerini açığa çıkarır… Belirtmek istemiyorum… Uslandıklarını zannetmiyorum zira sessiz gibi görünmelerinin altında yine bir hinlik, ince bir hesap vardır ama ben insanlığımı yapayım da onlar bilmezse bilmesin… Ayrıca bugün yağan kar bereketinin, zaten bereli kalbime bebek eli gibi değdiği hissini, üç beş dedikoducu, hesapçı, hinin ismini deşifre ederek dumura uğratmak istemiyorum… Bugünler de birliğe, kenetlenmeye öylesine ihtiyacımız var ki, kardeşin, akrabanın, komşunun, hemşerinin, birbirini hiç tanımayan insanların aynı yangına, karınca misali sutaşıma zamanı… Dilimin altında ki baklayı çıkarmamamın birincil sebebi de bu… Sosyal paylaşım sitelerimde tırnak içerisinde paylaştığım şu tespitlerin doğrultusunda hepimiz bireysel olarak kendimizi kontrol etmek zorundayız… Türkçe anlamayanlara “Check şart…” "Her şeyden önce kendini düşünme illeti; dünya da yaşatılan zulümlerin, yaşanan bütün felaketlerin, bayağılıkların temel sebebidir... Hepsinin müsebbibi öncelikle birey, sonra kurumsal yapılar ve devletlerdir... Her birey sosyal mecrada süslü cümlelerle dünya düzenine yön verme derdiyle iştigal etmekten ziyade, bencillik illetinden kurtulma gayretinden de olsa; bu şiarın kendiliğinden kitlesel bir nitelik ve nicelik kazanacağına inanıyorum... Bencilliğin aslında; ilk önce en çok sevdiğimize, yani kendimize zarar verdiğinin idraki ile çetrefilleşmiş dünya meselelerine dair sosyal sahnelerde benliğimize rol biçmekten ziyade; bihaber olduğumuz ve dibimizde yaşanan dramlara yönümüzü dönmemiz gerektiği kanaatini taşıyorum... Mesela; çoğumuza göre romantizm olan kar yağışı kimine göre dert... Farkında mıyız?" Bu vesile ile geldiği günden bu yana Seydişehir’deki barış, uyumlu çalışma ve dedikodusuz bir erkân, bürokrat, seçilmiş, vatandaş, siyasetçi çalışmasına vesile olan Malatya Vali Yardımcığına atanan İlçe kaymakamımız Regaip Ahmet Özyiğit beyefendiye gönülden teşekkür ediyoruz… Onunla ilgili birkaç kelamı sonraki yazılarımda zikretmekten onur duyacağım… Rabbim O’nun gibi dürüst, ilkeli, liyakat sahibi yöneticileri eksik etmesin ülkemizden, milletimizin başından… Rabbim yardımcısı olsun… Pazartesi günü görevine başlayacağını öğrendiğim yeni kaymakamımız Sayın Aydın Erdoğan’ın, Sayın Regaip Özyiğitin bıraktığı yerden yaklaşık bir yıldır devam ede gelen uyumlu, dedikodusuz çalışma ortamını devam ettireceği kanaatini taşıyorum... Taşıyorum ancak Kaymakam Aydın Erdoğan’ın gayreti ile bitmiyor… Bizlere de çok iş düşüyor… O’nun projelerine haddimiz ölçüsünde destekler vererek hizmet süresince ilçemize sağlayacağı katma değere ortak olmalıyız… İlçe kaymakamına daha gelir gelmez kronikleşmiş gammazlama üslubu ile kimse yaklaşmasın zira kalıcı olmuyor… Keser dönüyor sap dönüyor, günü geliyor hesap dönüyor…  Hâsılı; 1980 öncesi delikanlılık yıllarımız hariç, siyasetçisinden, sivil Toplum Kuruluşlarına, Kamu kurumlarına, bütün çalışanlarına, İl genel ve Belediye meclis üyelerine, belediye başkanlarına, kaymakamlarına ve dalkavuklarına, ilçemizin ve ülkemizin yaşadığı olağan üstü olaylarda kimin hangi rolü oynadığı tek tek hepsi hafızamda… Kısa don giydiğini bildiğim tazeler olmak üzere kaşarların üstleneceği hinliklerin ilçeye verdiği zararlara artık son verip bi adam olun ve ilçeye hizmet edin efendim… Bu arada Seydişehir Devlet Hastanesinde doktor eksikliği had safhada, hastane bu anlamda S.O.S veriyor bilginiz olsun… yılan hikayesine dönen yeni hastane de ihtiyaca cevap veremeyecek... Ondan da bilginiz olsun… GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ “Her insan mezarcıdır biraz… Ölmeden kazar, merhametin, sevginin, hukukun, vefanın, vicdanının mezarını… Kimi birini gömer, kimi tümünü…”      
?Seyit Harun veli kitabında şöyle demiş?? diyerek başladığımız sohbetlerde dedikoducu bir şehir olduğumuza dair cümleler kurarız? Hiç kimse mangalında kül bırakmaz?

Herkes herkesi insafsızca ötekileştirip dedikodu yapmadığını ima eder ama hasedinden, kulaktan dolma bilgilerle dedikodunun belini de kırar… Bencilliğine halel getirecek kim ne varsa takmadığı sıfat kalmaz münafıklığa kadar götürür muhabbeti… ‘Dilini eşek arısı sokasıcalar…’, Allah almayasıca nekbetler…’

Mahmut Esad Kadester/Seydişehri’nin, İlçemize belediye başkanı adayı gösterilmesi ve karşısına diğer eşraf tarafından çıkartılan aday Gısrağın Hüseyin’e Başkanlığın, adeta tevdi edilmesinin ardından kurduğu şu sitemli cümleyi yaşamadığımız, yaşatmadığımız an yok… Hepimiz hem de… Birimiz az, birimiz çok… “Belediyesi var narhı yok… Motoru var çarkı yok… Üç beş dedikoducu oturmuş farkımız yok…” Demiş çekip gitmiş zat…

Bu ruh halimizin, hangi tarihten bu yana, eskiye göre biraz daha iyi olduğunu belirtmek isterim ancak vereceğim tarihler Seydişehir’deki küslüklerin birinci derecedeki müsebbiplerini açığa çıkarır… Belirtmek istemiyorum… Uslandıklarını zannetmiyorum zira sessiz gibi görünmelerinin altında yine bir hinlik, ince bir hesap vardır ama ben insanlığımı yapayım da onlar bilmezse bilmesin…

Ayrıca bugün yağan kar bereketinin, zaten bereli kalbime bebek eli gibi değdiği hissini, üç beş dedikoducu, hesapçı, hinin ismini deşifre ederek dumura uğratmak istemiyorum…

Bugünler de birliğe, kenetlenmeye öylesine ihtiyacımız var ki, kardeşin, akrabanın, komşunun, hemşerinin, birbirini hiç tanımayan insanların aynı yangına, karınca misali sutaşıma zamanı…

Dilimin altında ki baklayı çıkarmamamın birincil sebebi de bu…

Sosyal paylaşım sitelerimde tırnak içerisinde paylaştığım şu tespitlerin doğrultusunda hepimiz bireysel olarak kendimizi kontrol etmek zorundayız… Türkçe anlamayanlara “Check şart…”

"Her şeyden önce kendini düşünme illeti; dünya da yaşatılan zulümlerin, yaşanan bütün felaketlerin, bayağılıkların temel sebebidir... Hepsinin müsebbibi öncelikle birey, sonra kurumsal yapılar ve devletlerdir... Her birey sosyal mecrada süslü cümlelerle dünya düzenine yön verme derdiyle iştigal etmekten ziyade, bencillik illetinden kurtulma gayretinden de olsa; bu şiarın kendiliğinden kitlesel bir nitelik ve nicelik kazanacağına inanıyorum... Bencilliğin aslında; ilk önce en çok sevdiğimize, yani kendimize zarar verdiğinin idraki ile çetrefilleşmiş dünya meselelerine dair sosyal sahnelerde benliğimize rol biçmekten ziyade; bihaber olduğumuz ve dibimizde yaşanan dramlara yönümüzü dönmemiz gerektiği kanaatini taşıyorum... Mesela; çoğumuza göre romantizm olan kar yağışı kimine göre dert... Farkında mıyız?"

Bu vesile ile geldiği günden bu yana Seydişehir’deki barış, uyumlu çalışma ve dedikodusuz bir erkân, bürokrat, seçilmiş, vatandaş, siyasetçi çalışmasına vesile olan Malatya Vali Yardımcığına atanan İlçe kaymakamımız Regaip Ahmet Özyiğit beyefendiye gönülden teşekkür ediyoruz… Onunla ilgili birkaç kelamı sonraki yazılarımda zikretmekten onur duyacağım… Rabbim O’nun gibi dürüst, ilkeli, liyakat sahibi yöneticileri eksik etmesin ülkemizden, milletimizin başından… Rabbim yardımcısı olsun…

Pazartesi günü görevine başlayacağını öğrendiğim yeni kaymakamımız Sayın Aydın Erdoğan’ın, Sayın Regaip Özyiğitin bıraktığı yerden yaklaşık bir yıldır devam ede gelen uyumlu, dedikodusuz çalışma ortamını devam ettireceği kanaatini taşıyorum...

Taşıyorum ancak Kaymakam Aydın Erdoğan’ın gayreti ile bitmiyor… Bizlere de çok iş düşüyor… O’nun projelerine haddimiz ölçüsünde destekler vererek hizmet süresince ilçemize sağlayacağı katma değere ortak olmalıyız…

İlçe kaymakamına daha gelir gelmez kronikleşmiş gammazlama üslubu ile kimse yaklaşmasın zira kalıcı olmuyor… Keser dönüyor sap dönüyor, günü geliyor hesap dönüyor… 

Hâsılı;

1980 öncesi delikanlılık yıllarımız hariç, siyasetçisinden, sivil Toplum Kuruluşlarına, Kamu kurumlarına, bütün çalışanlarına, İl genel ve Belediye meclis üyelerine, belediye başkanlarına, kaymakamlarına ve dalkavuklarına, ilçemizin ve ülkemizin yaşadığı olağan üstü olaylarda kimin hangi rolü oynadığı tek tek hepsi hafızamda…

Kısa don giydiğini bildiğim tazeler olmak üzere kaşarların üstleneceği hinliklerin ilçeye verdiği zararlara artık son verip bi adam olun ve ilçeye hizmet edin efendim…

Bu arada Seydişehir Devlet Hastanesinde doktor eksikliği had safhada, hastane bu anlamda S.O.S veriyor bilginiz olsun… yılan hikayesine dönen yeni hastane de ihtiyaca cevap veremeyecek... Ondan da bilginiz olsun…

GÜNÜN SÖZÜ YAZININ ÖZÜ

“Her insan mezarcıdır biraz… Ölmeden kazar, merhametin, sevginin, hukukun, vefanın, vicdanının mezarını… Kimi birini gömer, kimi tümünü…”

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.