Büşra ÖZMEN
Köşe Yazarı
Büşra ÖZMEN
 

SEYDİŞEHİR’İN HUZURU

Uzun zamandır Seydişehir’in gündeminde olan fakat konu üzerinde karara varılamayan, kimisinin hiddetle karşı çıktığı kiminin tabii muhakkak olmalı dediği o konu; Seydişehir’ e bir huzurevi gerekli midir? Aslında tüm bunlardan ziyade konuya farklı bir bakış açısıyla yaklaşmak istiyorum. Eğitimimi bu yönde almış birisi olarak naçizane sormamız gereken soru Seydişehir’de huzurevi olmalı mıdır, olmamalı mıdır suallerinden ziyade Seydişehir huzurlu bir şehir midir? Bir insana huzurevi adında bir vaatte bulunmak demek, bu dört katlı bina seni mutlu edecek demektir bir anlamda. Peki insanı mutlu eden şey dört duvarı olan bir bina mıdır? Yoksa yaşanmışlıkları, o eve sığdırdıkları, sevdikleri, o evde dökülen gözyaşları, o evden taşan kahkahalar mıdır? Eğer gençlerin yaşlılara bakmak zorunda olduğu bir ahlaki sistem ise arzuladığımız, o halde gençler huzurlu mudur diye sormaktır doğrusu. Bu şehrin gençleri huzurlu ise, gençlerin baktığı yaşlılar huzurludur. Yaşlılar huzurlu ise, yaşlıların vakit geçirdiği çocuklarımız huzurludur. Bu formüle göre kişi eğer maddi manevi her türlü bakımı kendine külfet görmeyecek bir güce sahipse, bu şehir bu anlamda tüm ihtiyaçlara karşılık veriyorsa, evindeki ihtiyaç sahibinin alt bezini değiştirecek motivasyonu kendinde buluyorsa huzurlu evimden herkesi selamlayacağım. Fakat böyle bir eve ihtiyaç duyanlarımız var ise de bu duruma sessiz kalamayacağım. Amacımız soruna çözüm bulmak değil, soruna neden olacak şeyleri ortadan kaldırmak, toplum refahını sağlamak ve ihtiyaca yönelik hizmet sunmak olmalıdır. Bizler yaşadığımız coğrafyada evinde günler sonra ölü bulunan kimseler gördük, gelininden dayak yiyen teyzelerin feryadını duyduk, babasını öldürüp onun kılığına girip maaşını çeken evlatlarla kendimizi karşılaştırıp vicdan rahatlattık. Bakım evinde şiddete maruz kalan yaşlılarımız da oldu, huzurevinde günlerce bir odada kilitli kalanlarımız da. Kötülük her yerde kendini bir şekilde gösterdi. Bu şehrin bir huzur evine ihtiyacı var mıdır, yok mudur? Bir huzurevi yapmak için alanımız var mıdır, personel sorunu yaşanır mı, hangi müteahhite verilmelidir? Bunların hiçbirinin karar merci değilim. Bildiğim bir şey varsa o da sahip olunan imkanlar yeterli, insanların içi sevgi dolu, yuvaları huzurlusu ise herkesin evi zaten bir huzurevidir. Gerekli kararı ise uygun gördükleri şekilde yöneticilerimiz zaten verecektir. Bu sürecin mağduru, mahzunu, mesulleri ve tüm herkese kolaylıklar diliyorum. Afedersiniz, huzur mu dilemeliydim?    
Ekleme Tarihi: 09 Aralık 2021 - Perşembe

SEYDİŞEHİR’İN HUZURU

Uzun zamandır Seydişehir’in gündeminde olan fakat konu üzerinde karara varılamayan, kimisinin hiddetle karşı çıktığı kiminin tabii muhakkak olmalı dediği o konu; Seydişehir’ e bir huzurevi gerekli midir? Aslında tüm bunlardan ziyade konuya farklı bir bakış açısıyla yaklaşmak istiyorum. Eğitimimi bu yönde almış birisi olarak naçizane sormamız gereken soru Seydişehir’de huzurevi olmalı mıdır, olmamalı mıdır suallerinden ziyade Seydişehir huzurlu bir şehir midir?

Bir insana huzurevi adında bir vaatte bulunmak demek, bu dört katlı bina seni mutlu edecek demektir bir anlamda. Peki insanı mutlu eden şey dört duvarı olan bir bina mıdır? Yoksa yaşanmışlıkları, o eve sığdırdıkları, sevdikleri, o evde dökülen gözyaşları, o evden taşan kahkahalar mıdır?

Eğer gençlerin yaşlılara bakmak zorunda olduğu bir ahlaki sistem ise arzuladığımız, o halde gençler huzurlu mudur diye sormaktır doğrusu. Bu şehrin gençleri huzurlu ise, gençlerin baktığı yaşlılar huzurludur. Yaşlılar huzurlu ise, yaşlıların vakit geçirdiği çocuklarımız huzurludur. Bu formüle göre kişi eğer maddi manevi her türlü bakımı kendine külfet görmeyecek bir güce sahipse, bu şehir bu anlamda tüm ihtiyaçlara karşılık veriyorsa, evindeki ihtiyaç sahibinin alt bezini değiştirecek motivasyonu kendinde buluyorsa huzurlu evimden herkesi selamlayacağım.

Fakat böyle bir eve ihtiyaç duyanlarımız var ise de bu duruma sessiz kalamayacağım. Amacımız soruna çözüm bulmak değil, soruna neden olacak şeyleri ortadan kaldırmak, toplum refahını sağlamak ve ihtiyaca yönelik hizmet sunmak olmalıdır.

Bizler yaşadığımız coğrafyada evinde günler sonra ölü bulunan kimseler gördük, gelininden dayak yiyen teyzelerin feryadını duyduk, babasını öldürüp onun kılığına girip maaşını çeken evlatlarla kendimizi karşılaştırıp vicdan rahatlattık. Bakım evinde şiddete maruz kalan yaşlılarımız da oldu, huzurevinde günlerce bir odada kilitli kalanlarımız da. Kötülük her yerde kendini bir şekilde gösterdi.

Bu şehrin bir huzur evine ihtiyacı var mıdır, yok mudur? Bir huzurevi yapmak için alanımız var mıdır, personel sorunu yaşanır mı, hangi müteahhite verilmelidir? Bunların hiçbirinin karar merci değilim. Bildiğim bir şey varsa o da sahip olunan imkanlar yeterli, insanların içi sevgi dolu, yuvaları huzurlusu ise herkesin evi zaten bir huzurevidir.

Gerekli kararı ise uygun gördükleri şekilde yöneticilerimiz zaten verecektir. Bu sürecin mağduru, mahzunu, mesulleri ve tüm herkese kolaylıklar diliyorum. Afedersiniz, huzur mu dilemeliydim?

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Verda
(10.04.2022 01:41 - #174)
Hocam çok haklısınız ben kampüsten 5 a dan v...
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve toroslargazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.